Trabzon şehrinde, başarılı belediyecilik deyince vatandaş nezdindeki genel ölçü, üç aşağı beş yukarı şöyledir: Alt-üst yapının ihtiyacı karşılar halde olması, ev ve işyerlerine içilebilir suyun ulaştırılması, mis gibi sokaklar, konforlu toplu taşıma hizmeti ve benzer, rutin, bilindik düzene ait unsurlar.

Peki. Üstlendiği bu gibi sorumluluklarla, özünde insan yaşamını merkeze aldığı görülen belediyecilikte, sosyal yaşama katkı sunup vatandaşın huzur ve mutluluğuna level atlatabilecek farklı hizmetler olamaz mı? Elbette olur.

Bahse konu faaliyetlere dair en güzel örneklere ev sahipliğini şu sıralar, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı yapıyor.

Yaklaşık altı ay kadar önce başkanlık görevine getirilen Özgür Kara ile birlikte ismi ön plana çıkan Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın, kentte sağlıklı bireylerin yetişmesine vesile olmanın ötesinde. Futbol başta olmak üzere çeşitli spor dallarının sporseverlerle buluşabilmesi için harcadığı performans hakikaten takdire şayan.

Trabzon Büyükşehir Belediyesi gibi önemli bir resmi kurumun uhdesinde yer almasına rağmen pasifliğiyle yıllardır kuytuda kalmış bir birim görüntüsünden öteye geçemeyen daire başkanlığını, kendine has vizyon ve dinamizmle adeta ayağa kaldıran Kara, kurum içerisinde çalışanları motive edici birçok sosyal faaliyet gerçekleştirirken, oluşan sinerji ve huzur ortamının en güzel haliyle hizmet alanlarına yansımasını sağladı.

Atletizmi öne çıkaran Trabzon Uluslararası Yarı Maratonunu kusursuz şeklide organize eden Özgür Kara, futbol, tenis, yüzme, voleybol gibi branşlarda ücretsiz yaz spor okullarının kurulmasına öncülük ederek, özellikle şehrin geleceği minik sporcuların kendilerine bu manada hedef belirlemesine büyük ölçüde katkı sağladı.

Ayrıca. Spordaki başarısını şampiyonluklarla taçlandırmış sayısız milli sporcunun yetişmesine adres olma özelliğini elinde bulundurmasına rağmen, son birkaç yıldır sadece fiziki yıpranmışlığıyla şehrin göbeğinde konuşlanmış Cemal Kamacı Spor Kompleksi’nin.

Çağın yeniliklerine uygun, daha modern bir tesis kimliğiyle buluşması için proje arayışlarında bulunduğunu öğrendiğimiz Özgür Kara gibi değerlerle kente ait sosyal yaşama dokunulması, ince eleyip sık dokumayla harmanlanmış hayli kıymetli kanaatlerin ürünü olsa gerek.

Bu manada, siyaseti zor olan şehrimizde en büyük alkışı işi ehli olan Murat Kara ile buluşturan, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu hak ediyor.

Nokta atışı denilen şey, işte budur. Gerçekten bravo.

***

OY TRABZON TRABZON!

Gurbetçi Temel ile Dursun, bayramı memlekette geçirmek için otobüs bileti almaya giderler. Bakarlar ki terminalde bilet yok, yürüyerek Trabzon’a gitmeye karar verirler.

O sırada gözleri park halindeki otobüslere takılır.

Temel: “Ula Dursun, yürümekle zor olacak, gel şuradan bir otobüs çalıp onunla gidelim.”

Dursun, “Tamam” der.

Temel, otobüslerin arasına girip gözden kaybolurken, Dursun gözcülük yapıp etrafı kontrol etmeye başlar. Aradan saatler geçer, Temel yok. Bekle bekle nereye kadar? Dursun’un canına tak eder. Tam park alanına girecek, Temel direksiyon başında, çıkışta belirir.

Dursun hızlıca otobüse atlar ve Temel'e sorar; “Gardaşım, kaç saat oldu yoksun! Neden bu kadar geç kaldın?”

Temel şöyle cevap verir; “Hiç sorma Dursun! Trabzon'a gidecek otobüsü en arkaya saklamışlar.”

Ömürlerimizin dün, bugün ve yarınla sınırlı kaldığı şu üç günlük dünyada. Memleketin en güzel dönemleri. Kuşlar cıvıl cıvıl ve mevsimin tüm güzellikleri şehre gelinlik olmuş. Bundan mütevellit biletler de tükense, otobüsleri de saklasalar bu bayram mutlaka Trabzon’a uğrayın derim.

Şimdiden hayırlı bayramlar.

***