
TRABZON’UN SORUNLARIYLA İLGİLENEN TEK VEKİLİM
120 günlük milletvekiliyim. Şehrin, bölgenin, ülkenin ve dünyanın gündemine etki edebilecek birçok konuya el attık. Çalıştırılmamamıza rağmen, Türkiye’nin gündemine yalnızca şehrin sorunlarını değil, bölgenin de sorunlarını taşıdım. Birçok sektörel sorunları, ülkenin de içinde bulunduğu çok ciddi sorunları taşıdım. Bugün Trabzon’da 6 milletvekili var ama Trabzon’un sorunlarını parlamentoya taşıyan tek milletvekili benim. AKP’nin bu bölgeye verdiği çok ağır tahribatlar var. Bunları çıkardık kamuoyunun önüne koyduk. Bugüne kadar 50’ye yakın konuyu parlamento gündemine taşıdım. Taşıdığım elli konunun tamamında yüzde yüz haklı çıktım. Ben milletvekili olarak üzerime düşen görevi fazlasıyla yapmaya çalışıyorum. Halktan gördüğüm takdir de bunu iyi yaptığım yönünde.
6 MİLLETVEKİLİNİ VİCDANINIZA SORUN
Trabzon’da parti içinde küskünlerimiz kırgınlarımız hiçbir şeyimiz kalmadı. Hepsiyle kucaklaştık. Partimiz pazartesi de (bugün) çok büyük bir kucaklaşma gösterisi yapacağız. Ondan sonra da sahaya çıkacağız. Nerede baca nerede lamba tek tek kapıları çalacağız. Bilgilendireceğiz göreve talip olacağız. Çünkü 4 ay görev yapmış bir milletvekili ve bir görevin nasıl yapılacağına örnek bir milletvekili olarak gideceğim artık. Bu kadar zor koşullarla bu kadar olanaksızlıklarla ve 3. parti olarak seçilmiş bir partinin milletvekili olarak geldim ama şimdi birinciliği hak eden bir milletvekili olarak çıkıyorum halkın karşısına. Diyorum ki Trabzon’da 6 milletvekili var. Değerlendirin tek tek. Diğer beşine bakın bir de bana bakın. Gerisini vicdanınıza sorun, siz takdir edersiniz.
BAKAN DOĞRULARI SÖYLEMEDEN KAÇTI GİTTİ
Birkaç gün önce buraya sorunların büyük müsebbibi olan bakanlardan birisi (Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu) geldi. Trabzon’a müjde vermeye geldi sözüm ona ama Trabzonluların adına sorduğumuz soruları duyunca bir an önce buradan çekti gitti. Soruların hiçbirine cevap vermedi. Halkın gözünün içine baka baka doğruları söylemedi ve kaçtı gitti. Ama Ankara’ya gittiğinde de benden kurtulamayacak. Muhattabı benim ve Karadeniz Bölgesi’ne yaptıklarının hesabını kendisinden soracağım.
AKP YAYLA EVLERİNDEN KİRA İSTİYOR
AKP Trabzon halkından aldığı oyların hakkını vermediği gibi sürekli ihanet etti. Soruyorum. AKP iktidarı bu şehirde işsizliği önlemek adına tek bir fabrika kurdu mu veya kurulmasına vesile oldu mu? Hadi cevap versinler. Veremezler. Çünkü yok. Bugün Trabzon’daki insanların yaylalarındaki evlerine komünist rejimde olmayacak şekilde el koymaları dünyanın hiçbir uygar devletinde kabul edilecek bir şey değil. Hem anayasaya, hem insan hakları evrensel sözleşmesine aykırı. El koymanın yanında bir de bu evlerden kira istemeye kalkıştılar. Tam bir insan hakları ihlali. Yayladaki vatandaş AKP seçmeni. AKP’ye oy veriyor. Ama AKP onun evine el koymuş şimdi ondan kira istiyor haberi yok. Evinde kendi kaynağından çıkan suyun parasını ödüyor, Büyükşehir Belediyesi’nin suyu akmıyor.
KOLİ BASİLİ İÇEREN SUYA SAYAÇ BAĞLADILAR
Karakaya içme suyu var. 36 köye içme suyu veriliyor buradan. Büyükşehir Belediyesi de o içme suyuna gitmiş sayaç bağlamış, oradan su parası tahsil ediyor. İçilemez içerisinde koli basili var. İnsan sağlığına aykırı diye de rapor var. Ben kaçtır dillendiriyorum bir tane Allah’ın kulu çıkıp da hayır koli basili yok içilebilir diyemiyor. Madem içilemez sen hangi yüzle bu suyu insanlara içiriyorsun, bir de bundan su parası alıyorsun.. Bu şehrin Valisine, Büyükşehir Belediye Başkanı’na sesleniyorum. Bu suyun içinde koli basili var olduğunu biliyorsanız niye bu suyu insanlara içiriyorsunuz, bir de utanmadan neden su parası istiyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi. Atasu Barajı’nın etrafındaki evlerin kanalizasyonları içme suyuna akıyor. Bundan daha ağır bir şey olabilir mi? Milletvekili ne yapmalı bunları bulup çıkaracak, halkı önüne koyacak.
O BAKANI YÜCE DİVAN’A TAŞIYACAĞIM!
Karadeniz Bölgesi’nde bakana sordum dedim ki böcekle mücadeleye ne kadar bütçe ayırdınız diye, cevap yok. KTÜ Orman Fakültesi bilim insanları diyor ki bu böcek bu hızla yayılmaya devam ederse 5 yıl içinde orman ağaçlarının yüzde 20’si kuruyacak. Bilim insanları rapor gönderiyorlar. Biz de o raporu ülkenin gündemine taşımışız. Sen Sayın Bakan buna neden cevap veremiyorsun. Var mı cevabı. Hangi yüzle Trabzon’a geliyorsun. Müjde veriyormuş. Trabzon’a en büyük müjde senin Yüce Divan’a sevkindir. Bu bakan döneminde Karadeniz’in doğası inanılmaz şekilde katledildi. Ormanlar katledildi. Yaylaları ellerinden alındı. Böyle bir Karadeniz’e müjde getiriyor beyefendi. Yüce Divan’a o bakanı taşıyacağım. Benim milletvekili olarak Karadeniz Bölgesi’nde bütün bu yapılanlara kayıtsız kalmam mümkün mü?

TRABZON’A RAYLI SİSTEM 5 VAKİT NAMAZ GİBİ!
Trabzon için raylı sistem olmazsa olmaz. 1995 yılında Karadeniz duble yolu inşa edilirken ‘Hazır bu duble yol yapılıyor. Bu duble yolun ortasında tıpkı Avrupa’daki gibi Ofla Beşikdüzü arasına raylı sistemi koyduralım’ dedim. Ama dinletemedik. Bugün konuşulan raylı sistem çok gecikmiş bir proje. Keşke 1995’te sözümüzü dinletseydik. Bugün Türkiye raylı sistemle Karadeniz Bölgesi’nin tamamını döşemiş olsaydık Karadeniz’i de kurtarmış olsaydık. Çok gecikmiş bir proje. Raylı sistem, metro Trabzon için 5 vakit namazdır, bir an önce yapılmalı. Bu işte müteahhit rantı olmadığı için yapmazlar!
ÇİKOLATA VE AĞAÇ SANAYİNİ TRABZON’A KURACAĞIZ
Trabzon’un alt yapıya ekonomiye ilişkin sorunları var. Türkiye’nin en çok göç veren şehri burası. AKP iktidarında 300 bin kişi göç etti bu şehirden. Bu şehri tekrar geriye döndürmenin yollarını bulmalıyız. Bu AKP iktidarı ile birlikte ne sanayi kaldı ne teknoloji kaldı. Yalnızca rant ekonomisi yapıyor. Arsa yaratacak yandaş müteahhitleri zengin edecek oradan da rantı paylaşacaklar. Benim Türkiye gündemine taşıdığım konu fındığa dayalı çikolata sanayi. İki gündür Ankara’da İtalyanlarla görüşüyorum. Şu anda dünyanın devleri bu sanayiyi Trabzon’a getirmeye hazırlar. 1 Kasım’dan sonra daha üst noktaya taşıyacağım ve Karadeniz’de bu iş yapılmaya başlanacak. Bir de kızılağacı temel alan özellikle uluslararası piyasada kullanılan su kontraplağına dayalı ağaç sanayini Karadeniz Bölgesi’nde teşvik edeceğiz, kuracağız. Bunun için de yatırımcılar hazırlar. Organize Sanayi’de yerlerini de beğendik. Bu konuda TTSO da, Türkiye İhracatçılar Birliği de iki konuya büyük ilgi gösterdi. Şu anda kamuoyu bu projeleri sahiplendi ve bu projelerle yürümek istiyorlar.
KARADENİZ’E KIŞ TURİZMİNİ GETİRECEĞİM
Dünyanın Karadeniz’de çok büyük potansiyel olarak gördükleri kış turizmi var. Tıpkı Alplerdeki kayak turizminden daha güçlü olanı Trabzon, Rize, Artvin’de var. Bu bölgeyi devlet kış turizmine açarsa bir yatırımlarımızı oraya taşırız. Bu personelin de kışın Karadeniz’de istihdamı demek. Bunun için de çok fazla bir şey yapmaya gerek yok. Kalkınma Bankası ve Hazine Müsteşarlığı’nın teşvikleri yeterli. Burayı teşvik kapsamına aldıkları takdirde ne göç olur ne de tek bir kişi işsiz kalır. Mutlaka kış turizmini Karadeniz’e getireceğim ve burası dünyanın turizm merkezi olacak. Karadeniz’i Giresun Hopa arasında tek bir şehir gibi düşünmek gerekir. Burayı blok planlamak lazım.
GENÇLER İŞ BULANA KADAR KREDİ ÖDEMEYECEK
Seçim beyannamemizi açıkladık. Özellikle geçlerin üniversite kredileri hayatları için çok büyük bir külfet. Bir taraftan devlet gençlere anayasa gereği vermesi gereken işi vermiyor. İşsiz gençlerden de kullandıkları krediler için icra takibi yapıyor. Onları iyice hayata küstürüyor. Moralleri bozuluyor. İş yok güç yok bir de evlerine icra takibi geliyor. Anne babalar zaten işsizlik sıkıntısı içinde bir de icra takibiyle karşılaşınca moralleri bozuluyor. Biz dedik ki gençlerimiz iş bulana kadar kredi borçlarını öteleyeceğiz faizlerini sileceğiz.
.jpg)
ORMAN KÖYLÜLERİNİ EMEKLİ EDECEĞİZ
Karadeniz Bölgesi için çok önemli orman köylülerimiz var. Ülkenin en yoksul insanları. Bu insanlar ya göçüyorlar ya da olağanüstü ağır koşularda yaşama tutunmaya çalışıyorlar. CHP iktidarında orman köylerimizin tamamını sigortalı sayacağız ve yaşları dolduğunda tamamını emekli edeceğiz. Orman hizmetlerinden gelir elde edecekler herhangi bir ücret ödemeyecekler. Ormanı işleyecekle, o işlemenin karşılığında kendilerine ayrıca ücret ödeyeceğiz.
AKP VE MHP BiZi TAKLiT EDİYOR
CHP’nin seçim vaatlerine karşı çıkıyordu AKP. Bugün neredeyse aynısını kopyalamış rakamları değiştirmiş. MHP de öyle. Biz mazotu 1.80 kuruş yapacağız dedik, MHP 1.75 yapacağız diyor. Biz asgari ücreti 1500 yapacağız dedik. MHP 1400 lira, AKP 1300 lira. Yani biz ne diyorsak ona bir şey söylüyorlar. Yeni bir şey bulup söyleme gibi bir birikimleri de hazırlıkları da yok. Öyle bir dertleri de yok. Bizim sloganımız ne Önce Türkiye. Bunun için önce Türkiye.
PEKŞEN: BİZE MİLLİYETÇİLİĞİ KİMSE ÖĞRETEMEZ
CHP
milliyetçiliği Beşparmak Dağları’na yazdı!
BENCE AKP NEYSE MHP DE ODUR!
Bence ha AKP ha MHP hiç fark etmez. AKP neyse MHP’nin de o olduğunu gördük. MHP AKP’yi iktidar yapan partidir. Unutmayalım 3 Kasım 2002 seçimleri bir yıl erkene alındı. Niçin, o dönemki koalisyon hükümeti ‘Biz tarihe geçecek reformlar yaptık bu ülkeye. Bekleyelim reformların sonuçlarını alalım, siyasi karşılığı mutlaka olacaktır’ dediler. Ne oldu Devlet Bahçeli çıktı koalisyondaki bütün arkadaşlarına danışmadan, söylediklerine itibar etmeden 3 Kasım’ı Bursa’da açıkladı. Ve ülke 3 Kasım seçimlerine girdi. O koalisyon hükümetinin reformlarının sonuçları AKP’yi iktidar yaptı.
AKP ne ‘Burada Kemal Derviş’in yaptığı reformlar aynen devam edecek’ dedi. Sonucu da AKP aldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde eğer MHP salona girmeseydi Türkiye bugün bu büyük darboğazın içine girmemiş olacaktı. En son bugün Türkiye AKP’nin iktidarında seçime giriyorsa yolsuzluk yapan bakanları hala saltanat hayatı sürdürebiliyorlarsa MHP’nin tutumundandır bu. Bunu ben değil MHP’li seçmen söylüyor.
MHP’Li SEÇMEN BAHÇELi’DEN RAHATSIZ
MHP, bu ülkede terörün çözümü için ne söyledi, önerisi nedir. Bu ülkenin ekonomisi için önerisi nedir. Bu ülkenin bundan sonrası için önerisi nedir. Seçmene ne diyecek. İktidar olmak için mi oy isteyecek. ‘Gel tek başına iktidar yapalım seni’ dedik. Seçim akşamı ‘Türkiye erken seçime gitmelidir’ dedi. Bir ay sonra ‘Türkiye erken seçime asla gidemez’ demediler mi? O halde halk bunları soracak. Ben de halkın adına soruyorum.
AKP’nin hırsızlıkla yolsuzlukla çürümüşlükle örtüşen bir parti olduğunu hepimiz biliyoruz. O halde böyle bir partiyi ne pahasına iktidarda tutuyor MHP. Halk bunu soruyor. Bugün belki Devlet Bahçeli’nin başbakanlığında Türkiye seçime girecekti. Bunun müsebbibi Bahçeli. Her şeye hayır diyen bir Bahçeli ile ne yapacak Türkiye. İktidara hayır diyorsun, parlamentoda muhalefet etmeye hayır diyorsun, halkın beklentilerine hayır diyorsun, terör konusunu müzakereye hayır diyorsun. Evet diyeceğin bir şey söyle de onu bilelim. MHP’ye ilişkin kamuoyu ne konuşuyorsa biz de onları konuşuyoruz. MHP’li seçmen de Bahçeli’nin bu davranışlarından çok rahatsız.
.jpg)
BU ÜLKEDE GERÇEK MİLLİYETÇİLİĞİ BİZ ANLATIRIZ
Ben MHP’lilerin oylarına talibim. Milliyetçiliği biz kimseden öğrenemeyiz. Ecevit’in dediği gibi ‘Biz milliyetçiliği Beşparmak Dağları’na yazmışız, milliyetçiliği Misak-ı Milli’de yazmışız.’ Onun için bize kimse milliyetçiliği öğretemez. Milliyetçiliği biz herkese anlatırız. Ben Haluk Pekşen olarak da Balyoz Davası’nda savunma yaptığım subayların büyük bir kısmı geçmişte MHP’ye oy verdiklerini ifade ediyordu. Bunların içinde Engin Alan da var ama hepsi ‘Burada gördük ki gerçek yurtsevenler sosyal demokratlarmış’ dedi. Çünkü ‘MHP’li avukatların hiçbirisi gelmesi gelemedi’ dedi. Cesaret edemediler. Ama bütün sosyal demokratlar olarak nereye oy verdiklerine bakmadan haklarındaki hukuksuzluğa karşı onları gittik biz savunduk.





