Biliyorum bazıları taktın Canalioğlu olayına diyecek..
Varsın söylesin..
Bu vicdan işi.
Önce şunu bir belirteyim..
Bugüne kadar bu şehirde kendilerine AK Parti’nin en güçlü olduğu dönemde belediye başkanlığı seçimi kazandırmış, o dönemler ‘Gururumuz Volkan Abi’ denmiş, bu şehre 5 yıl belediye başkanlığı, ardından 5 yıldır milletvekilliği yapmış, daha bir yıl önceki yerel seçimler öncesi çok güvendikleri teşkilatlardan Gümrükçüoğlu’nun karşısına çıkarabilecek aday bulumadıkları için Ankara’ya akın edip Kılıçdaroğlu’na ‘Ne olur Volkan Bey’i ikna edin’ diyerek baskı ile aday gösterdikleri bir isme karşı bugün aday gösterilmemesi karşısında CHP il ve ilçe örgütlerinden tek bir teşekkür mesajı dahi gelmedi.
Çok ama çok garipsedim..
Helal olsun!
Hele hele İl Başkanı Güzide Uzun’un vefasızlığına!..
Tabi ki kendi demokratik hakkı
       
***

Gelelim asıl konuya..
 CHP’de ne oldu da Milletvekili Volkan Canalioğlu bir anda Trabzon siyasetinde kendini  kulvar dışında buldu sorusu sessiz ve derinden tartışılmaya devam ediyor..
Çünkü çok ilginç ve araştırılması gereken bir tablo karşımızda!.
Canalioğlu suskunluğunu koruyor!..
Bakalım nereye kadar koruyacak?
Çünkü sadece kendi adına değil, bu şehirde onu destekleyen binlerce seçmeni adına da nedenleri ve niçinleri üzerinde konuşma sorumluluğu var diye düşünüyorum!..
Belki 7 Haziran sonrası!.
O kendi bileceği iş..
Ama görülüyor ki ‘Listeye koymadılar’ gibi basit bir cümle ile geçiştirilecek bir olay değil Canalioğlu’nun liste dışı kalması..
Tabiki aday gösterilecek diye bir kanun yoktu. Ama tablo öyle değil..
Bir insan, sonucunda milletvekili adaylarının belirleneceği bir eğilim yoklamasına katılmayıp bile bile nasıl devre dışı kalır!

***

Yani Canalioğlu’nun böyle bir duruma nasıl düştüğü değil, nasıl düşürüldüğünü araştırmaya değerdi..
Tablo ortada....
Resmen tuzağa düşürülmüş bir pozisyon.
Genel Merkez’in daha işin başında Canalioğlu’nu Parti Meclisi kararı ile Trabzon 1. sırayı kontenjana ayırdığını hep birlikte biliyoruz. Trabzon’dan da kontenjan için Genel Merkez’e resmen başvuru yapan ismin de Milletvekili Canalioğlu olduğunuda..
CHP Genel Merkezi’nin Türkiye genelinde kontenjan adaylarının yazıldığı dilekçeyi 12 Mart tarihinde Trabzon’dan bir kontenjan belirtilmiş şekilde YSK’ya sunduğunu da..
Sonrası malum..
İl ve ilçe örgütleri iyi organize edilerek ‘Kontenjan isyanı’ çıkarıldı. İl Başkanı Ankara’ya gitti geldi ‘kontenjan kaldırıldı’ dedi.
 Sonra kaldırılmadığı ortaya çıktı. Hemen ardından işgaller, isyanlar, toplu istifalar geldi.
Sonunda Genel Merkez 29 Mart’ta kontenjansız eğilim yoklaması yapılacağını belirten bir yazı yazdı il örgütüne.
Ama YSK’da kontenjanı kaldırmak mümkün olmadı.
Çünkü son tarih 15 Mart’tı.
Canalioğlu’nun eğilim yoklaması kararı üzerine  CHP Genel Merkez’ine kontenjan adayı olduğu için eğilim yoklaması yönetmeliğinin 15. Maddesi uyarınca katılmayacağını belirten bir dilekçe yazdığı biliniyor.. 
Genel Merkez kaynaklarından aldığım önemli bir bilgiye göre Canalioğlu’nun kontenjan hakkı son gün yazılı olarak yetişmeyeceği için sözlü olarak YSK’ya başvurularak kaldırttırılıyor.
Yani resmiyeti mümkün olmuyor!
Çünkü tarih geçmiş..
Bunun üzerine ve Canalioğlu’nun eğilime katılmayacağını belirten dilekçesine rağmen Genel Başkan veya Genel Merkez yetkilileri kendisine “Volkan Bey biz eğilim yoklamasına girmenizi istiyoruz. Bu kesin bir karardır” demiyor, resmen kontenjan başvurusunu kabul ettiği milletvekiline sonrasında ‘Kaldırdık’ diye bir teblig dahi yapmıyor.
Kendisiyle konuşmuyor dahi..
Böyle bir tebliğ yapılsa Milletvekili Canalioğlu eğilimden kaçabilir mi veya eğilim  yoklamasına girmeyebilir mi?
Tam bir muamma!
Açıkçası  son dakikaya kadar Trabzon olmazsa başka il olur diye bekletilen, oyalatılan Milletvekili Canalioğlu resmen tuzağa düşüyor veya düşürülüyor..
Ve siyaseten bu dönem auta çıkıyor!..
                  
***

Ama bütün bu gelişmeler ışığında can alıcı  nokta şu oluyor!..
Eğer Volkan Canalioğlu YSK’ya kontenjan üzerinden mağdur edildiği  yönünde resmi bir başvuru yaparsa ne olur sorusu çok önemli bir noktaya geliyor!
Konuştuğumuz bir YSK temsilcisi özetle ‘O zaman bu konu çok su kaldırır’ diyor..
Ama Canalioğlu’nun aklından böyle bir şey geçmediğini iyi biliyoruz..
Kendi ikbali için partiyi riske atacak, ortalığı yangın yerine çevirecek bir davranışta olacak bir karakter değil.
O kadar fark da olsun artık!
Ama üzüntü veren tablo  yazımın başında belirttiğim gibi adayların belirlenmesinin ardından 6 gün geçmesine rağmen Trabzon CHP’den vefa anlamında da olsa tek bir bir teşekkür mesajı gelmemesi olmuştur.
Ne düşmanlıkmış!..
Dün Trabzon’a gelen Malatya Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa’ya Canalioğlu’nu hatırlama görevi düştü!
Ne diyelim..
Bir gün ‘Keser döner sap döner....’