Sendikalar, söz konusu yazının anayasal hakların ihlali niteliği taşıdığını belirterek, üniversitelerin özerkliğini ve akademik özgürlüğü tehdit ettiğini vurguladı.
❝Görevi Kötüye Kullanan Yöneticilere Suç Duyurusu Yapacağız❞
Eğitim-İş İzmir 4 Nolu Yükseköğretim Şube Başkanı Elbey Kale, Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, YÖK’ün söz konusu talimatının kabul edilemez olduğunu dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
❝Hiçbir üniversite personeli yalnız değildir; Eğitim-İş her zaman onların yanındadır. YÖK'ün yayınladığı bu yazılı talimatı yerine getirmek isteyen yöneticiler hakkında görevi kötüye kullanmaları nedeniyle gerekli suç duyurusunda bulunulacaktır.❞
Kale, anayasal hakların korunması adına gerekli tüm yasal yolların kullanılacağını belirterek, ❝Öğrencilerin anayasal haklarını kullanmalarının engellenmemesi ve eğitim öğretim faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz❞ dedi.
❝Akademisyenleri Hedef Almak Toplumun Düşünme Hakkına Saldırıdır❞
Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Evrim Gülez ise YÖK’ün tutumunu ❝akademik özgürlüğe ve toplumun düşünme hakkına yönelik bir saldırı❞ olarak değerlendirdi.
Gülez, ❝YÖK’ün görevi; akademinin özerkliğini, öğrencilerin eğitim hakkını, eğitim-öğretimin sürekliliğini, niteliğini ve bilimsel özgürlüğünü korumaktır❞ diyerek şu ifadeleri kullandı:
❝Akademisyenlerin öğrencilerle dayanışma göstermesi bir suç değil; akademinin görevidir. Üniversiteler, farklı düşüncelerin, itirazların ve toplumsal sorumlulukların ifade edilebildiği özgür mekânlar olmak zorundadır.❞
❝Öğrencilerin taleplerine destek sunan akademisyenleri hedef almak, sadece akademik özgürlüğe değil, toplumun düşünme ve sorgulama hakkına da yönelmiş bir saldırıdır❞ diyen Gülez, üniversitelerde demokratik taleplerin bastırılmasına karşı durmaya devam edeceklerini ifade etti.
