İnsanlar vardır, yaşarlar ve ölürler, kimse farkında olmaz. İnsanlar vardır yaşarken ölüdürler, kimse ile ilişkileri olmaz. Ancak bazı insanlar da vardır ki; hem yaşarken yaşatırlar ve hem de öldükten sonra yaşarlar. Bu günkü toplum yapımız içerisinde bu tür insanlara az da olsa hala rastlanabilme güzelliğinin olması hepimiz için bir mutluluk kaynağıdır.

Çeyrek asır Türk “Boks Milli Takımlar” teknik direktörlüğünü yapan, başarılı spor adamı, güzel insan ve tam bir Trabzon beyefendisi olan Yusuf Teke beyi İlimizde, Bölgemizde ve Ülkemizde bu spor ile ilgilenen bütün sporcuların, spor kulüplerinin ve spor insanlarının tanıdığına ben şahsen şahidim. Sadece bu kadarda değil, hayatın her cephesinden her türlü insanlarla gönül ilişkileri kurabilen bu değerli dostumuzun en önemli özelliklerinden biri ve belki de en önemlisi; insanlara karşı merhametli olması ve spor yöneticiliği süresince, fakir ve mağdur aile çocuklarından oluşan sporcularına, devlet kapısında iş bulabilmek için didinip durmasıdır. Bu şekilde birçok sporcusunu işe yerleştirdiğini bilenler bilir elbet. Kendisi şuurlu bir Türk Milliyetçisi ve Ülkücü olmasına rağmen, sporcuları için farklı siyasilerin kapısını çalacak kadar da nezaket sahibi olan Yusuf Teke bey, bu gün de, emekli olmasına rağmen aynı uğraşlarını üşenmeden ve siyasi kimlik sorgulamadan, “yaratılanı yaratandan ötürü severek” yerine getirme gayretiyle devam ettirmektedir.
Türkiye’de bu göreve tavassutla gelme geleneğini yıkarak, ilk defa zamanın yöneticilerince ısrarla göreve davet edildikten sonra, milli bir görev olduğu için bu görevi şeref kabul eden Yusuf Teke; Trabzon Boks Camiasının da çok iyi bildiği gibi, Trabzon’daki boks başarılarını sıfırdan alıp, Türkiye’ye ve dünyaya tanıtan efsane bir boks antrenörüdür. Trabzon’dan Olimpiyatlara katılan ilk sporcuyu yetiştiren, ilk defa büyükler bazında Avrupa şampiyonasına katılan sporcuları yetiştiren, dünya şampiyonu ve dünya ikincisi sporcuları yetiştiren, dünyaca ünlü boksörümüz rahmetli Sinan Şamil Sam’ın bulunduğu milli takım antrenörlüğünü yürüten, Yusuf Teke aynı zamanda başarılı bir eğitim geçmişine de sahiptir. Trabzon Polis okulunda üç yıl “Öğretim görevlisi” olarak çalışan Yusuf Teke bey, ayni zamanda KTÜ de iki yıl “Spor Okutmanlığı” görevini başarı ile yürütmüştür. Bütün bu çalışmaların sonunda emekli olduktan sonra da faaliyetlerini devam ettiren Yusuf Teke Bey, 15 yıl “Antrenör Yetiştirme Kurslarını” yönetmiş olup; hayata kazandırdığı yüzlerce genç, fakir, çaresiz aile çocuklarını düşündükçe, bu değerli insanın “Millet adına” o pak alnından öpmemiz gerekmektedir.

Boks Milli Takımının başındayken defalarca yurt dışı organizelerine katılan bu dostumuz, gittiği onlarca ülkede, Türk töresine uygun, devlet ve milletimize yakışır disiplinle sporcularımızı sevk ve idare ederek önemli başarılar elde edilmesinde büyük katkıları olmuştur. Zaman zaman sadece yurt dışına avantadan çıkabilmek için kafile başkanlığı görevinde bulunan bürokratlarla anlaşamadığı durumlar olmuşsa da, kendi bildiği doğruları uygulamaktan bir an bile geri durmamıştır. Zaten 25 yıl gibi uzun bir süre böylesine önemli bir görevde, farklı siyasi iktidarların yönetimine rağmen kalabilmek her kişinin başarabileceği bir görev değildir. Sabır ister, disiplin ister, hoşgörü ister, birikim ister, vatan sevgisi ister, bayrak sevdalısı olmayı ister. Bütün bu hasletlerin Yusuf Teke beyde fazlası ile olmasından dolayı, değişen siyasal iktidarlara rağmen kendisinin görevi sonlandırılmamıştır. Şunu da hatırlatmakta fayda vardır ki; bu gün, bu kadar uzun süre, böylesine önemli bir görevi başarı ile devam ettiren spor tarihimizde çok az isim olduğunu rahatlıkla söyleyebilmekteyiz.
Bir gün yurt dışı gezilerinden birinde Çin’de bulunmaktayken oradaki Uygur Türkleri ile tanıştığını söyleyen hocamız; namaz vakti kendisini bir Uygur Türk’ünün özel bir yere getirerek namaz kıldırdığını hiç unutamadığını söyler. Ahde vefasından dolayı görev yaptığı dönemlerin federasyon başkanlarının hala arayıp, hal-hatır soracak kadar gönüllerinde derin izler bırakan Yusuf Teke Bey hayatı boyunca insanlara yardımcı olmayı görev bilmiştir. Ancak kendisinin yüksek müsamahasına sığınarak bir dostu olarak belirtmeliyim ki; koskoca Türk Boks Milli Takımlar Teknik Direktörlüğünü çeyrek asır yapan Yusuf Teke’nin Üniversite mezunu ve üstelik %40 özürlü raporu bulunan biricik evladı işsiz gezmektedir. Bu bana göre hepimizin ama en çokta devletin ayıbıdır. Bu fazilet ve merhamet abidesi, vatan ve millet sevdalısı hocamızın %40 özürlü raporu bulunan oğluna koskoca devletimiz bir iş bulamaz mı acaba? Sayın Belediye Başkanımız, Sayın çok değerli iş insanlarımız, işyeri sahiplerimiz bu serzenişimize bir kulak verirler mi acaba?
Seni, bir eğitimci olarak ve de bir Trabzon dostu olarak bu güzel hasletlerinden dolayı alkışlıyorum değerli hocam. Sen görevini yaptın, inşallah şimdi sıra etkili ve yetkili olanlarımızda olacaktır. Allah yolunu ve bahtını açık eylesin, benim dost gönüldü değerli Ülküdaşım Yusuf Teke bey.