"Futbol özünde basit bir oyundur. Zor olan basit olanı yapmaktır." diye kıymetli bir söz vardır. Basit olanı yansıtmak için dünyayı keşfetmeye de gerek yoktur.
Eldeki tek hedef olan kupa mesaisinde çeyrek finale tutunmak için önem arz eden maçta, plaka yakalanamamış olsa da görev tamamlanmıştır.
6 aydır tekrar etmekten yorulduğum çözümün ana unsuru başarıyla uygulamıştır.
Trabzonspor neler mi yapmıştır?
Özellikle 45'lik ilk periyot olmak üzere, belli bir oyun planının sonucu olarak, ön alan baskısı mükemmele yakın uygulanmıştır. Rakibin savunmadan oyun kurarak çıkmaya çalıştığı her hamleye, çoklu oyuncu ile uygulanan ön alan baskısı meyvesini vermiştir. Rakip kaleye uzak olmayan bölgelerde kazanılan toplara pas organizasyonları da eklenerek, devreye 3 farklı skor avantajı ile girilmiştir. Ön alan baskısındaki devamlılık ve ısrarcılıkla yakalanan pozisyonların, "doğaçlama oyun"un dışında kaldığı çok net belli olmuştur. Savunma bloğundaki Saviç-Batagov ikilisinin dengeli ve güven veren oyunu öndeki oyuncuların özgüvenini arttırarak, ısrarcı baskıda devamlılık sağlamıştır. Savunma beklerinden Mustafa'dan alınan hücum katkısı sonraki maçlar için umut vermiştir.
Trabzonspor'un kadrosu, oluşturulmaya çalışılan kötü kadronun aksine bu ligdeKİ maçların %80'ini rahatlıkla kazanabilecek kalitededir. İhtiyaç duyulan tek şey, "ADI OLAN BİR OYUN"un sahada uygulanmasıdır. Trabzonspor, bugün bir oyun organizasyonu planlayarak oynadığı için kazanmakta güçlük çekmemiştir.
İkinci devrede skoru yakalamış olmanın verdiği rahatlık ve rakibin farkı eritebilmek adına zorlaması dahi, Trabzonspor'un keyif veren oyununu gölgeleyememiştir.
Aklın yolu birdir, çok bilinmeyenli matematik problemi gibi zorlamanın anlamı yoktur. Takıma ve rakibe uygun planlanmış oyun ile Trabzonspor'un futbolu hep keyif vermeye aday olacaktır. Kazanmak daha kolay olacakken, taraftarın sağlık sorunları da minimuma inecektir. Deplasman fobisinin ilacı da, organizasyonu olan oyundan başka bir şey değildir.
Hal böyle olunca hoca ve oynanan oyuna alkış tutmak biz Trabzonsporluların görevidir.
Sayın hocam, oynayacağın oyunun adının ne olduğunun önemi yok. İçeriği senin planın olan oyun ve oyunları oynamaktan vazgeçme, korkma! Göreceksin ki, yensen de yenilsen de alkış sesleri hep yüksek olacaktır!
Aklıma gelmişken, saha içerisinde oyun kurallarının uygulayıcısı ve kontrolünü yapmakla görevlendirilmiş arkadaşlara da iki kelam söyleyeyim. Sanırım müsabakalarda görev tanımınızda "hakem" yazıyor. Lütfen bu ünvanı kabul etmeyin. Etmeyin ki, insanlar da sizin yüzünüzden günaha girmesin!
Son sözüm de son dönemlerin trend kelimesi "kuzeyin kralı" konusuna..
İki şehir arasındaki tatlı rekabetten sonra kuzeyin kralı her camiaya göre farklı takımlar olabilir. Ama değişmeyecek bir gerçek var ki,
EN BÜYÜK TRABZONSPOR'dur!!
Kalın sağlıcakla...