Ülkemizde yaşayan her insanın kafasında ayrı sorular ve sorunlar var. Sorulara yanıt bulamadığı için sorunlar da çözüm bulmuyor. Herkes kendini kurtarma uğraşı içinde. Kişisel sorunlar doğal olarak toplumsal sorunları beraberinde getiriyor. Halkımız, ekonomik sorunlarını sosyal sorunlarıyla yaşarken önünde çok büyük bir deniz görebiliyor. Bu denizden çıkabilene aşk olsun.

Evet,

Bir yerlere gidiyoruz ama nereye?

Açıkçası ben nere gittiğimi çok iyi biliyorum ama genel olarak ülkemiz yerel olarak çok sevdiğim doğup büyüdüğüm Trabzon kentinin nereye gittiğini kestiremiyorum. Aslında bu soruyu bizi yönetenlerin yanıtlaması gerekir. Şehrimizde sağlık, ulaşım, ekonomik çizelgeler vatandaşlarımıza yapılan eziyetler geleceğimizi etkiler sinyaller vermektedir.

Bu köşemizden defalarca ve hatta Belediye Başkanımıza yalvararak şu trafik sorununu çözün dedik. Zira bu sorun ülke genelinde var olmasına rağmen hatır projelerle yapılan yollar kentimizde olsun diğer şehirlerimizde olsun insanların zor anlar yaşamasına neden oluyor. Hemen aklımıza bir soru geliyor. Bizim adımıza yasa yapmaya çalışan milletvekillerimiz seçildikleri kentlerde hiç mi yaşamadılar? Yöneticilerimiz ve milletvekillerimiz halkımızın içinden çıktıklarına göre başka sorumlu aramaya gerek var mı?

Bize göre ilk sorun halkımızın; vekilleri denetim görevini yeteri kadar yerine getiremedikleri için. İkinci sorun yöneticilerin. Çünkü halka verdikleri vaatlerine sahip çıkmadıkları için. Trabzon şehrimiz için hatırlayamayacağım kadar vaatlerde bulunuldu. Hiç biri yapılmadığı gibi kent, betona boğuldu. Bizler bu şehirde yaşıyoruz. Misafirlerimize bizi mahcup etmeye hiç kimsenin hakkı yok sanırım.

Genel olarak ekonomik olsun siyasi olsun bu ülkenin yol haritasını birkaç kişi dışında kimse bilmiyor. Bölgemizde fındık, çay ve tütün artık konuşulmuyor. Bunlar halkımızın geçim kaynaklarıydı.

Şimdi vatandaş ağıt yakmaya başladı. Görevim gereği yurdumuzun bazı yörelerini ve kentlerini geziyorum. Konuştuğumuz kişiler aynı şeyleri söylüyorlar. Zeytin, pamuk ve narenciye üreticileri de zor durumda.

Pekiiiiiii,

Ne olacak bu ülkenin ve vatandaşın hali?

Yanıt vatandaşın. En iyisini halkımız bilir…