Neyi yazayım, nereden başlayım, nasıl tarif edeyim..!
Yüreklerin dağlandığı, acıların katlandığı, gözyaşlarının su olup aktığı şu günlerde ne yazılır ki?
Allah’ım bu nasıl büyük bir facia. Sen yardımcı ol, sen geride kalanlara sabır ver.
Babalarını bir daha göremeyecek evlatların onların arkasında çizdiği resimleri gördünüz mü?
Ya eşini bekleyen kadınların ağıtlarını duydunuz mu?
Anaların, babaların “oğlum yaşıyor mu?” feryatlarına kulak verdiniz mi?
Soma yanıyor, Türkiye yanıyor..!
Gelen her haber bizleri yasa boğuyor.. Kara facia yaktı yıktı hepimizi..
Elbette en çok ateş şehit işçilerimizin ocaklarına düştü.
Hakk’a yürüdüler onlar..
Yüzleri siyahtı, kömürdü..
Ama başları hep dikti.. Namuslu bir şekilde alınlarının teriyle yaşadılar ve de öyle öldüler..
Ne çaldılar, ne onursuz oldular, ne de şereflerini üç kuruşa teslim ettiler..
Emeğin, adaletin, gururun yanında saf tuttular..
Arkalarında bıraktıkları evlatlarının boğazlarından haram lokma geçmeyen işçi kardeşlerimiz siz rahat uyuyun.. Biz kışın soğuğunda ısınalım diye siz yerin altında hayatlarınızı kaybettiniz..
Biz bedava kömür yakma yarışına girerken siz can verdiniz..
Allah mekanınızı cennet etsin..
Hakkınızı helal edin...