Atatürk Alanı’nın adı ‘Atatürk Demokrasi Meydanı’ olmalıdır.
Neden mi?
1977 yılı İl Seçim Kurulu başkanı merhum Nasuh Dobrucalı Atatürk Alanı’nı siyasi propaganda ve gösterilere kapatıyor ve bugünkü itfaiye daire başkanlığının bulunduğu alanı siyasilere gösteriyor.
CHP Lideri Bülent Ecevit ve Demokratik Parti Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli serbest denilen alanda çıkıp mitinglerini yapıyor. AP il başkanı Ali Kulaksızoğlu ve AP merkez ilçe başkanı Ali Karabina “Biz İl Seçim Kurulu’nun aldığı yasak kararını tanımıyoruz, bu meydan demokrasi meydanıdır” deyip AP Genel Başkanı Süleyman Demirel’i Atatürk Alanı’na çıkarıp mitinglerini yapıyorlar.
Bunun üzerine İl Seçim Kurulu başkanı Nasuh Dobrucalı her iki başkanı suç işledikleri gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet ediyor. Başkan Kulaksızoğlu ve başkan Karabina yapılan yargılamadan 6’şar ay hapis cezası alıyorlar. Ceza Yargıtay’dan tasdik edilince gidip Trabzon Kapalı Cezaevi’nde yatıyorlar.
Atatürk Alanı bu bedelden sonra her türlü siyasi gösteri ve yürüyüşlere açılıyor. İşte o meydan o gün, demokrasi meydanı olduğunu mahkeme kararıyla tescil etmiştir. O tarihten bugüne hiçbir şekilde siyasi propaganda ve gösterilere kapatılamamıştır.
15 Temmuz askeri kalkışmasının ardından tüm halkımız ve tüm siyasi partilerimiz bu meydanda sabahlara kadar nöbet tutarak buradan dünyaya mesaj vermiş, ihtilallere geçit yok demiştir.
Mesaj adrese ulaşmıştır.
Tek yanlış, tüm partiler biraraya gelip final için toplandığında siyasi erk sahipleri çıkıp konuşmalarını yaparken CHP Trabzon Milletvekili Av. Haluk Pekşen’in  konuşturulmamasıdır. Bunu anlayamadım.
Devletin memurlarının bu kürsüyü makamlarından güç alarak kullanmaları son derece yanlıştır. O kürsü vatandaşın kürsüsüdür. Orada tüm STÖ başkanları hatta vatandaşlara hitap edebilecek kişiler çıkıp konuşmalarını yapmalıdır.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan, “Fetullah’ın okullarına evlatlarınızı vererek Siyonize hizmet ediyorsunuz. İsrail’e asker yetiştiriyorsunuz” diyerek seneler önce bu milleti uyarırken SP’liler duymamış olabilir mi? Neden ‘Biz onların okullarına gitmiyoruz, TV’lerine çıkıyoruz’ demediler.
Adnan Menderes’in bakanları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan demokrasi şehitleri olduğuna göre onların partisinin devamı olan DP il başkanı ve genel başkanları suikasta kurban gittiği söylenen BBP il başkanı da o meydanda konuşturulmalıydı.
Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu mitingden sonra havalimanı VİP salonunda İl Başkanı Haydar Revi ve ekibine zılgıtı belki de bundan dolayı çekmiş. “Bu organizasyonun sahibi kim, il başkanlığımız, peki bu işin neresinde” diye sorarken Revi’yi uyarmış.
Bakan Soylu bu şehre her hafta sonu gelmeye çalışarak şehrin tüm sorunlarına el attığı gibi teşkilatlardan gelen sıkıntıları da çözmeye çalışıyor. Yatırımcılarla sık sık bir araya gelerek, istihdamı artıracak, göçü durduracak projeler üzerinde çalışmaktadır. Bu hükümetin en aktif bakanları arasında yer alan Bakan Soylu’ya ayak uydurmak zorundasınız.. Bu böyle biline..