Türkiye'de ilginç şeyler oluyor. Siyasilerimiz o kadar FETÖ'yü kendilerine yanaştırmış ki en mahrem konuşmalarına adamlar adım adım şahit olmuş.
Bakınız, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan, Ahmet Davutoğlu'nun, Dışişleri Bakanlığı döneminde özel kalem müdürlüğünü yapan Gürcan Balık'ın ‘itirafçı’ olduğu iddiaları basın yayın kanaklarında yer aldı.
Hani sırdan kaynaklarda yer alsa ‘sıkma’ pardon ‘sızma’ diyeceğim ama bilgiler elit kaynaklarda yer alınca nutkum nutuldu.
Hatta Davutoğlu ile Fetullah Gülen'in görüşmesini ayarlayan kişinin Gürcan Balık olduğu da söyleniyor.
Bir süredir Davutoğlu'nun Gürcan Balık konusundaki sessizliğini eleştiren Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, dünkü köşesinde “Kulağıma çalınan haberlere göre... Ahmet Davutoğlu’nun Özel Kalem Müdürü Gürcan Balık, ‘itirafçı’ olmuş” şeklinde bir duyum aktardı.
Ahmet Hakan, “Davutoğlu'nun adamı itirafçı olmuş” biçiminde başlayan yazısında şunlara yer vermiş:
“Kulağıma çalınan haberlere göre...
Ahmet Davutoğlu’nun Özel Kalem Müdürü Gürcan Balık, ‘itirafçı’ olmuş.
Eğer haber doğru ise...
Bu yeni itirafçımızın itiraflarını iki kişinin çok merak ettiğini düşünüyorum.
Kim mi o iki kişi?
 Biri ben, diğeri Ahmet Davutoğlu.”
  
 **

Bu Balık nasıl bir balık ki uzun zaman kancaya yakalanmamış peki..
Yoksa kancaya takıldı da sudan mı çekmediler!
Balık, Davutoğlu'nun dışişleri bakanlığı döneminde özel kalem müdürlüğünü yapmıştı. Hatta Balık'ın, 2013'te Davutoğlu Fetullah Gülen'in görüşmesini ayarlayan kişi olduğu öne sürülüyor.
Balık aynı zamanda  11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dış politika başdanışmanlığını da yürütmüştü.
Hep en üst insanların yanında sipere yatmış bir danışman.
Ne de güzel yol gösterir adama değil mi!
“Hani kılavuzu karga olanın...” diye bir laf var ya bu söz nasıl gelmesin insanın aklına..
Zira kutsal kitabımız Kuran-i Kerim, insanlara Allahın sözüyle “akletmez misiniz” diye sık sık soruyor.
‘Stratejik Derinlik’ o biçim ama ‘akletme’ hak getire.
Sonra soruyoruz bu devlet bu pisliklere nasıl teslim edildi diye..
Açıkça her şey meydanda.
Soruya ne hacet!
Hiç olmazsa bundan sonra devletin dümenini elinde tutanlar yanındaki çarkçı başını genetiğine kadar inceletsin.
Bir daha bodoslama karaya vurmak istemiyoruz.
Üç ölçü şart; liyakat, milliyet ve iman..
Bu millet artık zillet yaşamasın. Zira asaletini 15 Temmuz’da yeniden beratlandırdı. Lütfen!