Yavuz Sultan Selim Han'ın, Ortadoğu'da hâkimiyetini genişletmesi; Kuzey Afrika’nın doğusuna hakim Memlûklu Sultanı Kansu Gavri'yi harekete geçirip, tedbir almaya sevk etti. 23 Ağustos 1514’te, Çaldıran'da, Yavuz'a yenilip kaçan Safevi hükümdarı Şah İsmail ile ittifâk kurdu.
Bugünkü Irak Başbakanı'nın İran'la ittifakı gibi.
Yavuz Sultan Selim Han, haber alma teşkilâtı vasıtasıyla bu ittifakı öğrenince, Vezîr-i âzam Sinan Paşa'yı, 40 bin kişilik bir kuvvetle Safeviler üzerine gönderdi. Sinan Paşa'nın, Diyarbakır'a giderken, Fırat’ı geçmek için Memlûklar'dan izin isteyip de iznin verilmemesi ve Kansu Gavri'nin 50 bin kişilik bir kuvvetle Halep'e gelmesi, harp sebebi sayıldı. Devrin âlimlerinden Zenbilli'nin fetvasıyla sefere çıkıldı.
Yavuz Selim Han komutasında Osmanlılarla, Sultan Kansu Gavri komutasındaki Memluklular arasında muharebe Halep'in bir günlük yol kuzeyinde bulunan Mercidabık Ovası’nda yapıldı. Osmanlı ve Memluk orduları sayı ve teçhizat bakımından birbirine benzemekteydi. Her iki ordunun da kuvvetleri eşit miktarlarda olup, altmış bin civarındaydı. Ama Osmanlı ordusunun elinde çok iyi kullandıkları ateşli silahlar, özellikle de sahra topları bulunmaktaydı. Osmanlılar; ateşli silahlar, teşkilat, kumanda heyeti, sevk ve idare bakımından Memlûklardan üstündü. Buna karşılık Memlûkların da süvari kuvvetleri meşhurdu ve çok güçlüydüler.
24 Ağustos 1516 sabahı, Osmanlı ordusu hilâl şeklinde bir tertibat aldı. Ordunun merkezinde Yavuz Sultan Selim Han olup, yanında Kapıkulu askeri ve önünde birbirine zincirle bağlı üç yüz top bulunuyordu. Sağ kola Anadolu Beylerbeyi Zeynel Paşa, sol kola da Sinan Paşa komuta ediyordu. Memlûk ordusunun merkezine, yanında Halife III. Mütevvekil olduğu halde Kansu Gavri, sağ kola Halep Nâibi Hayırbay, sol kola da Şam Nâibi Sibay kumanda ediyordu. Memlûklarda sultanın orduya, komutanların da Kansu Gavri’ye itimatsızlığı vardı. Memlük sultanı genç Memlûklüleri korumak için yaşlı Memlûklüleri ön saflara yerleştirdi; yaşlı Memlûklüler bunu, ayrılmalarının istendiği biçiminde yorumladılar.
Osmanlı topçu ateşiyle başlayan muharebeye, Memlûklar süvari taarruzu ile karşılık verdiler. Muharebe başladıktan iki saat sonra, Memlûklar bozguna uğradı. Öğleden sonra kesin netice alınarak, Memlûk karargâhı, bütün ağırlığı ile Osmanlıların eline geçti.
Abbasî halifesi Mütevekkil, muharebeden sonra Yavuz'un yanına gelerek, sultandan çok hürmet gördü. Yavuz Sultan Selim, 28 Ağustos'ta Halep’e 27 Eylül'de Şam'a gelerek Mısır’ın fethini gerçekleştirecek sefere hazırlanmaya başladı.
Mercidabık’ta kazanılan zafer, Osmanlı Devleti'ne dini, siyasi, askeri, iktisadi pek çok fayda sağladı. Hilafetin Osmanlı'ya geçmesinin yolu açıldı. Doğu’da Osmanlı Devleti'nin son rakibi Mısır- Memlûk Devleti, ortadan kaldırılma safhasına getirildi. Suriye, Lübnan ve Filistin Osmanlı hâkimiyetine girdi. Mısır ve Arabistan Yarımadası yolu açıldı. Güneydoğu Anadolu'nun zaptedilmesiyle, Anadolu Türk birliği tamamlandı.
Günümüzde de tarihin tekkerrür edeceğine dönük büyük karineler var. Allah Türk'ün yar ve yardımcısı olsun.