Adaletin aynası kırık. Hak arayışı FETÖ ile iyice 'ayinesi saf değil' bir hale geldi. Ezelinden beri bizde terazinin kefeleri kefereye hizmet eder gibi çalıştı durdu.
Zengin hep arabasını dağdan aşırdı fakir ise otobanda yolunu şaşırdı. Cebi yarık hukuku sarık kişiler, belki de yollar paralı olduğu günden beri bu şaşkınlığı hiç üstünden atamadı.
Bu memelekette bir zamanlar mütedeyinler zincirlere vurulup prangalandı. Bir zaman da Turancılık davalarıyla kimi insanlar tabutluklara konuldu.
Sol ise ezilmişliğin sadece edebiyatını yaptı; lakin işin ezasını çekenler o cenahın uzağında konumlananlar oldu.
Aslında memleketin çivisi 1960 darbesiyle çıktı. Asılacak kadar asla günahı olmayanlar sehpalara çıkarılıp idam edildiğinde asılanlar sadece Menderes, Polatkan ve Zorlu değildi. Asıl idam edilen Tanzimat'tan bugüne asla ehven bir tarik izleyemeyen adaletti.
1950'den 2016'ya kadar ağırlıklı merkez sağ iktidarlar görev yaptı. Buna itiraz etmiyorum. Merkez iktidardaydı ama karakol anlamındaki Merkez muktedirdi.
Bakınız Tayyip Bey'in dirayetine rağmen hala muktedirlik meselesi tam anlamıyla subut bulmuş değil.
Amerika ve bilimum Batı, Türkiye'de halkın tercihlerinin muktedir olmaması için bildik icraatlarını sürdürüyor.
Kendi içlerinde insan haklarını parlatanlar sıra bize geldiğinde hakkı insana ait bir ülkü olarak görmüyor.
Adalet terazisi sadace memlekette çift başlı bir ejder değil. Aynı şekilde bütün dünya bize adaleti yilankavi bir usul olarak uyguluyor.
Çok umutsuz bir atmosfer çizdimse affola ama gerçekler bu minvalde mevç mevç karaya vuruyor.
Bizim coğrafyamız en belalı coğrafya. Kendimizde bazı nakısalar olsa da bu coğrafyada bizden uzun kalacak bir millet de icat edilmiş değil.
Atatürk'ün vasiyetine riayetle fırsatını bulduğumuzda hem Musul hem de Kerkük'ü anadoluya katmaktan korkmayalım.
Niyetinde fetih barındıramayanlar bir gün gelir esir edilirler, biline.
Gerçekler kadranı her turda bizim üstümüzde duruyorsa bizde hala iş var demek ki.
Sıkıntıları aşmak için ihtiyaç duyduğumuz gıda yine bu topraklarda varit. Para ve paye için birbirimizi sevmekten vazgeçmeden yola devam demeliyiz.
Adaleti mutlaka payidar kılıp kılı kırk yaran bir hassasiyetle ecdadımızın önce ruhunu sonra coğrafyasını genişleten ilaçlarıyla şifa bulabiliriz.
Bir olmak, iri olmak, diri olmak hep birlikte Türkiye olmak ancak ve ancak ilmin ışığında, adaletin teveccühünü kazanarak mümkün olacaktır.
Muktedir olmak için ne bekliyoruz!
Sarılalım birliğin ipine.