Çay ve fındık..

Başka neyimiz var ki?

Karadeniz insanın her şeyi anlamına gelen bu iki üründe dengeler değiştiği an kırmızı çizgiler aşıldığı an sıkıntı başlıyor..

Darlandıkça-darlanıyoruz…!

Çay ve fındık hem üreticinin hem de işçinin ekmeği ve emeğidir..

Aman üzerinde oyun oynamayalım..

Onları üzmeyelim..

Bedeli ağır oluyor,hepimiz kaybediyoruz..

Bugün greve çıkan 10 bine yakın işçinin isyanını birlikte paylaşmalıyız..

Onların ne istediğini neden böyle bir karar aldıklarına beraber bakmalıyız..

Tek- gıda İş Sendikası ve Çay-Kur işçileri üretimden gelen güçlerini kullanıp grev kararı aldı..

Peki işçiler neden greve gitti?

Onları bu sürece iten neden neydi?

İşçiler yaklaşık 5 yıldan beri maaşlarında bir artış yaşanmadığını,sendikal hakların gasp edildiğini sürgün ve tehditlerle baskı altında bırakıldıklarını dile getiriyorlar..

61 yıllık bir maziye sahip Çay-Kur’da durum oldukça sıkıntılı..

İşçilerin bugün başlattığı grev eğer kısa sürede çözümle sonuçlanmazsa durum daha farklı bir hal alabilir..

Umarım kısa sürede gerekli girişimler yapılır ve ortak yol bulunur..

Bu arada işçiler SMS yoluyla işbaşı yapmaları yönünde Çay-Kur’dan bir çağrı geldiği belirtiliyor..

Bu girişime işçilerin tepkisi sert oldu..

İşçiler;” Bize 10 simit parasını çok görenler ne oldu da şimdi bize adeta rüşvet verir gibi birde kampanya öncesi iş başı hakkı veriyorlar.

Bu acele niye? Biz iş başı yapacağımız zamanın çay kampanyası zamanı olduğunu biliyoruz. Biz hakkımızı istiyoruz 10 simit parası istiyoruz iş başı değil…”

Diyerek bu uygulamayı protesto ediyor..

Emeğin sesine ve emeğin üretimden gelen haklı taleplerine  hepimizin kulak vermesi gerekir..

Bunu kırmadan-dökmeden-üzmeden yapmak zorundayız..

İyi niyet ve samimiyet çok önemli..

Çay-Kur İşçisinin bugün başlattığı grevin mutlu sonla sonuçlanması en büyük temennimiz olduğunu bir kez daha belirtmek isterim…

1 Mayıs’a sayılı günler kala umarım kısa sürede çözüm sağlanır.