Dünyanın özellikle gelişmemiş Afrika ülkelerinde yaşanan savaşlarda çocuklar ölüyor, öldürülüyor. Acıyan, yüreği sızlayan yok. Bu duruma dünyanın gelişmiş, büyük devletleri adeta seyirci kalıyor. BM’nin çalışmaları bu duruma engel olmak yerine sadece söylemleriyle işi geçiştiriyor.

BM Genel Sekreteri António Guterres de çaresiz. Ülkemize yakın bölgelerden Rusya ile Ukrayna arasında devam etmekte olan savaşlarda anneler, babalar hayatını kaybederken, ölüm çukurlarında ise çocukların cesetleri çıkıyor.

Ya İsrail’in yaptığı insan katliamı ve çocukların ölümlerine ne demeli? Bugüne kadar 37 bin kişinin hayatını kaybettiği Filistin’de çocuklar üzerinde yürütülen savaşta 4 son yılda öldürülen çocuk sayısı 12 bin 193 iken, Gazze'de öldürüldüğü bildirilen çocuk sayısı 12 bin 300'ün üzerinde olduğu söyleniyor. İsrail’in hunharca saldırılarında ölen çocuklar, dünya tarihinde kara bir leke olarak kalacak ve asla unutulmayacak. Afganistan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Irak, Mali, Nijerya, Somali, Güney Sudan, Suriye ve Yemen'de süren savaşlarda en fazla çocuklar etkileniyor. Bu savaş ve iç çatışmaları diğer ülkeler sadece kınamakla yetiniyor. Yaptırımlar da çok işe yaramıyor. Filistin’de her 10 dakikada 1 çocuk hayatını kaybediyor. Hayatta kalan çocuklar ise ailelerini, evlerini, yakınlarını kaybediyor. Zihinlerinde tamiri olmayacak yaralar açılıyor.

Kısacası Filistin'deki çocuklar ya yaşamlarıyla ya da psikolojik yaralarla savaşa kurban ediliyor.