Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya ile Türkiye arasında imzalanan iş gücü anlaşmasının 60’ıncı yıl dönümü nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından Almanya’da düzenlenen programa videolu mesaj gönderdi.
Almanya’ya göçün 60’ıncı yılı kapsamında düzenlenen programda gurbetçilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Bundan 60 yıl önce ellerinde bavulları, gönüllerinde sıla hasreti ile Almanya’ya giden vatandaşlarımız bugün 3,5 milyona ulaşan nüfusları ile Almanya’nın asli, ayrılmaz ve vazgeçilmez bir parçası haline geldiler. Göçün ilk yıllarında zorlu çalışma şartlarına göğüs geren, farklı bir kültürde yaşamanın yol açtığı sıkıntılar ile mücadele eden Türkler, 2’nci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’nın yeniden ayağa kalkmasında öncü bir rol üstlendiler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’da yaşayan Türklerin her alanda göğüs kabartan işlere imza attıklarını vurgulayarak, koronavirüs aşısı BioNTech'in mucitleri Özlem Türeci ve Uğur Şahin'den övgü dolu sözlerle bahsetti. Erdoğan şunları söyledi: "Bir dönem misafir işçi olarak ekmeğinin peşinde koşan Almanya’daki kardeşlerimiz, bugün artık tıptan mühendisliğe, spordan sanata, müzikten edebiyata kadar her alanda göğsümüzü kabartan işlere imza atıyor. Almanya Türk Toplumu açtığı iş yerleri ve fabrikalarda 400 bin kişiye istihdam sağlayarak Alman ekonomisine de önemli katkı sunuyor. Bunun en güncel örneği geliştirdikleri aşı ile Covid-19’a karşı mücadelede tüm insanlığa umut olan sayın Uğur Şahin ve Özlem Türeci’dir. Bu iki kıymetli isim, eşit fırsat verilmesi halinde Almanya Türk toplumunun neleri başarabildiğinin en güzel nişanesidir. Elbette bugünlere kolay gelinmediğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Misafir işçilikten kalıcı yurttaşlığa evrilen bu 60 yılık süreçte Almanya Türk Toplumu gerçekten sancılı dönemler yaşamıştı.Solingen faciası, NSU cinayetleri Almanya’daki kardeşlerimizin maruz kaldığı ırkçı saldırıların en kanlıları olarak hafızalara kazınmıştır. Camileri kundaklanmış, iş yerleri hedef alınmış, inancından, kökeninden, kültüründen dolayı birçok insanımız maalesef ayrımcılıkla karşılaşmıştır. Ancak yaşadığı onca acıya rağmen Almanya Türk Toplumu, basiret ve feraset ile hareket ederek nefret siyasetine asla prim vermemiştir."





