Belki de tek ve bariz nakısası secdeye saygısıydı. 'Allah'ın divanına doğrulan insandan zarar gelmez' düşüncesi istismara açık bir alandı oysaki. İşte geometrik efsun, bunu iyi kullandı. Ehliyetli insanları karalayarak görevinden uzaklaştırıp yerlerini kendi insanlarının işgal etmesini sağladı.
Bu, en küçük birimden en üst görevlere kadar çok acımasız bir çarkla uygulandı. Bu kıyım için, 'nice Yusuflar kuyulara atıldı' demek gerekir. 'Hizmet' deyip 'hezimete' kurulmuş bir elezerdi hepsi.
Önce devletin gücünü temsil eden birimlerde yapılanmayı hedeflediler. Hatta iktidarı, 'kuzu postunda' çalkalayarak Türk milliyetçilikleri temayüz etmiş diye Doğu'da destan yazan Özel Harekat Polisleri'ni havaalanlarında bekçiye dönüştürüp odak noktalara sızma yolunu açtılar. Hükümetin sulu gözü olarak bilinen zat, "Bunların silahlarında üç hilal, Türk bayrağı var, bölgede tepki çekiyor" diyerek görevden alma gerekçelerini 'beceriksizlik' değil de 'milliyetçi olmaları' olarak çekinmeden açıklayabildi.
Alnını secdeye değdir, devleti kemir anlayışı hep secde yorganıyla örtüldü. Adliye'de, Maliye'de ve etkili kurumlar MİT ve TÜBİTAK'ta iyice pozisyon devşirdiler.
Hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok yakınlarına sindirdikleri adamlarıyla devletin en mahrem bilgileri ile kişisel bilgileri topladılar. Toplanan bilgileri bir şantaj aracına dönüştürdüler.
Özellikle muhalefetin sağ cenahı hükümeti hep uyardı. "Bunlar tehlikeli işler yapıyor. Okyanus ötesi devleti oyuyor" diye. O sözde secde, o sözde secde yorganı gerçeği görmeye hep mani oldu.
Devletine zeval gelmesin diye her türlü riski alan çok etkili ve zeki insanlar, bir yalan heyulasıyla devletten ya uzaklaştırıldılar ya da yetkisiz görevlere indirgendirildiler.
‘Himmet’ vermeyene ‘merhamet’ kanalları tamamen kapandı.
TRT bir çiftlik haline geldi. Yüksek maaşlarla iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz bu sahte secdecilerle bu tür kurumlar doldu taştı. Halen bu kurumlarda etkin ve yetkinler. Ama kamufile olma becerileri çok gelişkin olan bu insanlar şimdi şiddetli aidiyet duygusuyla bağlı oldukları merkeze sözde ‘kötü laf söyleyerek’ rücu imajı çiziyorlar.
Aldanma ve kandırılma partisi haline dönüşen hükümet, bu işin boyutunu hala idrak etmiş görünmüyor.
Sadece ısırıldığı delikten bir daha ısırılmak istemeyen tek bir ayık kişi var. Başından beri bu efsunlu dünyayı fark eden ama etrafından bu konuda kalbe kurt düşürücü bir eleştiri görmeyince acaba yanılsaması içinde takipte kalan bir Reisicumhur.
Rize'den hemen dizinin dibinden aldığı korumalardan bile çürük çıktığını varsayarsak yadırganacak bir şey de kalmıyor geriye.
Şimdi yollar değişti, izler başkalaştı, karanlıklar çıktı aydınlığa..
Bu ışıklı yolda her yönüyle dikkatli bir hükümet de olsa bütün gizli işler ayan olur..
Biraz ağır gitse de kağnı, kervan yolda düzülüyor..