TBMM’deki bütçe görüşmeleri genelde siyasi rutinin en sıkıcı, en teknik başlıklarıdır. Ama bu yıl bir şey değişti. Özgür Özel’in konuşması, klasik bir muhalefet şerhi olmaktan çok, “Biz geliyoruz” tonunda bir siyasal özgüven gösterisine dönüştü. Üstelik bu özgüven, laf olsun diye kurulmuş bir kürsü kabadayılığı değildi; iyi hazırlanmış, hedefi belli, kitle psikolojisini okuyan bir siyasi stratejinin yansımasıydı.

Konuşmanın satır aralarına bakıldığında üç kritik işaret öne çıkıyor:

Birincisi: Özel ilk kez “muhalefet refleksi” yerine “iktidar sorumluluğu” tonuyla konuştu. Cümlelerin ağırlık merkezi eleştiri değil, çözüm önerilerindeydi. Bu, CHP’nin uzun süredir eksikliğini çektiği devlet aklına yaslanan bir söylem dönüşümünün açık göstergesi.

İkincisi: Özel, AKP’nin 20 yıllık düzenini eleştirirken sadece geçmişi değil, geleceğin yönetim mimarisini de işaret etti. Bu, seçmene “Bu enkazı devralmaya hazırız” mesajı vermekten başka bir şey değil. İktidar alternatifini kurmadan iktidar olunamayacağını anlamış bir CHP’nin ilk ciddi adımlarından biri gibi duruyor.

Üçüncüsü: Konuşmanın meydan okuyan tonu, iktidarın moral üstünlüğünün artık muhalefette olduğunu gösterdi. Erdoğan’ın uzun süredir alışık olduğumuz “ben konuşurum, herkes dinler” sahnesi bu defa çalışmadı; Meclis’teki atmosfer tersine döndü. Bu da siyasette rüzgârın yön değiştirdiğinin en berrak göstergesi.

Tüm bunlar ne demek?

Özgür Özel’in konuşması sadece iyi bir performans değil; bir iktidar hazırlığının psikolojik ön duyurusu. CHP uzun yıllar sonra ilk kez, “biz bir gün iktidar olabiliriz” demiyor; “biz iktidar olacağız” duygusunu kurmaya çalışıyor.

Ama şunu da unutmamak gerek: Bu konuşma bir hazırlık göstergesidir, fakat bir garanti değildir. İktidar hazırlığı söylemle değil; örgüt disiplini, sahadaki yaygınlık, vizyon uyumu ve geniş koalisyonlarla mümkün olur. Konuşma güçlüydü, ama arkası doldurulmazsa sadece bir güncel parıltı olarak kalır. Özel’in iki milyon üyemizle kapı kapı dolaşıp iktidara hazırız mesajını vereceği belirtmesi de arkasının doldurulacağı inancını veriyor.

Yine de bir gerçek var:

Meclis kürsüsünden uzun zamandır bu kadar “iktidar ihtimali kokan” bir CHP sesi çıkmamıştı.

Evet… Bu konuşma, bir şeylerin değişmeye başladığını gösteriyor.

Hem CHP için, hem Türkiye siyaseti için.