Bu sözcüğü oldum olasıya sevmedim. Nedenini bilmeden bir nefret duydum hep. Sonra edebiyat tahsilim esnasında nefretimin nedenlerini anlama imkanı buldum. Şöyle kökenbilimle isterseniz sözcüğe birlikte bakalım.
Yunanca egemon (ἡγεμών) sözcüğünden geliyor ve anlam olarak; önder, lider, hüküm sahibi manalarını taşıyor. Fransızca hegemon (egemen) sözcüğünden esinlendiği açıktır. 1935'ten eski örneği bulunmayan*ege (veli?) sözcüğünden türetilmesi ilmi bir gerekçeye dayanmayan fantezi bir kelimedir.
Arapça hakimiyet kelimesini atıp Yunanca bir kelimeyi baş tacı yapmak bana Türk dilini sadeleştirme mantığıyla örtüşür görünmüyor.
Şimdi TBMM'de yazılan ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ sözü ta başından beni ısıtmıyor. Zaten hakimiyeti kimsenin millete de verdiği yok. Öyle siyasilerin numara çekmesine bakmayın siz. Bu tür sözcükler halka sizi önemsiyoruzu gösterme aracıdır. Bu ifadelerin hakikatle kardeşliği yoktur.
Türkçe bizim anamızdan emdiğimiz süttür. Onun yapma kelimelerle ruhunu kaybetmesine hep karşı cephe oluşturdum. Bizde  karşılığı olmayan kelimenin yerine başka dillerden elbette sözcük alınabilir. Bunda bir sakınca yok da öz Türkçe kelime yapıyoruz diyerek egemenlik kelimesi gibi Yunan zokasını bu millete yutturmak masum bir tavır olamaz.
Aslında Türkçe ile ilgili en sağlıklı yaklaşımı başta Yeni Lisan hareketi sonra da Türkçe'nin Sırları kitabıyla Nihat Sami Banarlı ortaya koymuştur. Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük oranda Yeni Lisan hareketinin düşüncelerini uyguladığını biliyoruz ve takdir ediyoruz. Ama uydurukçu bir dilci geçinen grubun da hakimiyeti altında kalıp dille alakalı egemenliğini kaybettiğini de tespitte fayda var.
Nihat Sami Banarlı adeta uzun yıllar dil savaşına sahne olan Türkiye Cumhuriyeti'ni sağlıklı bir limana çeken isim olmuştur. Onun halkın kullandığı ve Türkçeleşmiş, ses mührümüzü vurduğumuz her kelimeyi Türçe saymamız gerekir görüşü kısa zamanda çıkar yol olarak benimsenmiş ve tartışmalar kesilmiştir.
Hakimiyet yerine egemenlik kelimesi öyle yabancı kalmış ki ben ne dedemden ne babamdan ne de annemden bir kez bile egemenlik kelimesini duymadım. Hepsi de okur yazardı ama yine de yapma bu sözcük onların diline sirayet etmedi. Ama hakim, hüküm, hükümsüz, hükümet gibi hakimiyetle ilgili sözcükleri büyüklerimden hep işittim.
Sözcük deyip geçmeyin, milleti millet yapan dilidir. Dilini eşek arısı soktu mu konuşamazsın. Bir mırmırıs çıkar ağzından ama kimse seni anlamaz.