Gözyaşlarım ıslatırken lekeli yastığımı sağımdan soluma dönüyorum. Karşılaştığım gerçeklerimden ve imgelerimden uzaklaşıp kendim ile kucaklaşıyorum. Kapana kısılmış ruhum sancıyor. Kurtulmak istercesine dizlerimi karnıma çekiyor ve içime büzüşüyorum. 

Ellerimde öldürdüğüm masumiyetin kanı, gözlerimi gözlerinden kaçırıyorum. Dışarıya yansıttığım ben ile en derinime gömdüğüm sahici duygularımı baskılıyorum. Gülmeye zorladığım dudaklarım yer çekimine meydan okurcasına daha da yukarı kıvrılıyor. 

Kan kaybederken duygularım gökyüzünü çekip alıyorlar altımdan. Tutunmaya çalıştığım yıldızlar kaçarken avuçlarımdan son bir yakarış ile yalvarıyorum hayata. Yaşamak istediğimden değil bu yakarış yaşayamadıklarımın korkusundan.  

Beni tanıyan ve gerçek beni görenler arasında yapıyorum seçimlerimi. Sevdiğim insanların listesi her geçen gün eksilirken benden aldıkları ve bende bıraktıkları hisler ile çatışma halindeyim. Bu kavganın bir kazananı olacaktır elbet ama her savaşta olduğu gibi yine zarar görecektir masumiyet.