Samsunspor için ligi 3.bitirmek, Trabzonspor için ise bölgesel rekabet ve prestij açısından önem teşkil eden maçın kazananı olmadı. Samsunspor istediğini alırken, Trabzonspor oyun olarak beklentilerin çok üzerine çıkarak tamamladı müsabakayı.

Maçın geneline baktığımızda, topun ve oyunun kontrolünün Trabzonspor'da olduğu bir maça şahit olduk. Ön alan baskısının yanında, topu rakibe vermeden bol pas ile oynayan ekibimiz, bolca pozisyon üretmesine rağmen skor bulamazken, kalesine ilk gelen isabetli topta geriye düşmesi akıl alır gibi değildi.
Devreye yenik giren Trabzonspor, Sikan-Banza değişikliği ile merkezden pas oyunu ile delmeye çalışmasının yanına, kenarlardan gelecek yüksek toplarla pozisyon yaratma planını eklemiş olsa da, bir çok pozisyona rağmen topu içeriye sokmakta zorlandı.
Cham'in oyuna girmesinden sonra, rakibin de geriye iyice yaslanması Trabzonspor'un oyunu rakip ceza sahası etrafında oynamasını kolaylaştırdı.Cham' ın akıl dolu iki dokunuşuyla Pedro'nun skor yapmasını ayakta alkışlıyorum.

Saha içini olumlu ve olumsuz durumlarıyla detaylandırmak gerekirse;

Yüksek oranda topa sahip olarak oynamak,
Rakip ceza sahası içine 50 civarı giriş yapmak,
Atılan 2 golün dışında 6 net pozisyon üretebilmek,
Orta sahada Folcarelli'den yüksek verim alırken, yanındaki vasat oyuncunun performansını da yukarıya çektiğini görmek,
Sahanın kötülerinden Visca'nin bile 3 pozisyon yakalaması,
Salih'in eksiklerine rağmen iyi performansı,
Uzun zaman sonra,oyuna sonradan giren bir oyuncudan skora etki edecek performans almak,
Mustafa'nın performansındaki istikrar,
Son 10 dakikada takımın göstermiş olduğu yuksek reaksiyon "olumlu işler" hanesine yazıldı.

Mendy'den performans alabilmek icin, kendisinden daha kaliteli bir oyuncuyu yanında oynatmak zorunda kalmak,
Zubkov ve Visca'nin vasata dahi yaklaşmayan katkıları,
Adı Sikan olan, 45 dakikada ceza sahası içinde topa 1 kez kafa ile temas edebilen "sampiyonlar ligi santraforu"
Ununu eleyip eleğini asmış Banza tercihi,
Yorgunluk baş gösterdikten sonraki zamanda sahada kalan Visca ve Nwakame,
Amatörce yenen 2.gol,
Hoyratça harcanan pozisyonlar da amel defterinin "günahlar" bölümünde sıralanır...

Belli bir zamandan beridir hocanın yeterliliği konusunda "uzmanların(!) fikirleri" ni okuyorum... Gülümseten cinsten.
Bazı hocalar bilirim, oyunu ve herhangi bir opsiyonu olmayan hocalar. Bahsettiğim hoca tipleriyle bu cenahın ortak özelliği, "farklı bir alternatiflerinin olmamasıdır." Bunlar, "bu hocadan olmaz ve hoca istifa" dan başka bir seçenekleri de yoktur.
"Lahtimi niye oynamayyy, biraz da onu görseyduk" diyenlerle aynı kişilerdir bu arkadaşlar. Amaç, olumsuz bir şeyler olsa da, (ne olacağının bir önemi yoktur) eleştirmeye başlasak.

Tavsiye almanın yaşı olmaz. Size bir arkadaş, kardeş, abi tavsiyesi:
Fatih Tekke'nin oyunu üzerinden eleştirmek için "susamlı pide" sırasında bekleyen arkadaşlar,
"Oyun görelim yeter",
"Gol pozisyonu beklentimize bakar mısınız"
"Kaleye şutumuz yok"
"Ben istatiklerle konulurum"
tezleriniz vardı eleştiri için şarjöre bastığınız. Üzgünüm ama bu maç için o şarjör yerlerde...
"Susamlı pide" lezzetlidir, sıcak tüketmenizi tavsiye ederim

Neyse.. Hayırlı iftarlar😀
Kalın sağlıcakla...