Koska’dan 44 yıl sonra Bourcenau



Trabzonspor’un ilk yabancı futbolcu transferi Romanya’dan Koska idi. Farul Constanta takımından transfer edilmişti. Reculen Koska 37 yaşında Trabzonspor’a transfer olmuş ve bordo mavililerin, 2.lig kırmızı grupta 1 sezon formasını giydikten sonra ülkesine dönmüş ve futbolu bırakmıştı. Vefat ettiğini duyduğumuz  Reculen Koska ‘dan sonra, Trabzonspor’un son transferi de 2.Romanyalısı  Bourcenau oldu. S.Bükreş’in yanı sıra Romanya Milli takım kaptanı da  olan  28 yaşındaki Alexandru Bourcenau, yıllık 800 bin Euro , eski paramızla 2.4 Trilyona Trabzonsporlu oldu. 1.3 milyon Euro bonservis bedeli ödenen Steau Bükreş kulübünden , İspanya kampı sırasında 3,5 yıllığına transfer edilen ve bugüne kadar 41 ayrı ülkeden oyuncu transfer eden bordo mavililerin, 95.yabancı futbolcusu dripling,sert şut ve asist özelliği olan, orta sahanın dinamosu, 44 yıl sonra kulübe ayak basan 2.Romen oyuncu oldu. ‘’Gladyatör’’ lakaplı,takımda lider görüntülü Bourcenau, hani derler ya ‘ Adam da köpek ciğeri var, pitbull gibi hiç durmadan koşuyor’ o cinsten. Dileriz, Koska gibi uğurlu gelir.







Trabzonspor bu adamlara dikkat!..



İzmir doğumlu 21 yaşında ,Altay’ın alt yapısında futbola başladı. Eskişehirspor’da orta saha oynayan 35 numaralı oyuncu. Daha önce Altay A –takımında oynadı. U-18 milli takımımızdan 5 maç formasını giydi. Aytaç Kara, 1.88 boyunda bu sezon henüz golü yok. Kırmızı-Siyahlılar da oynadığı futbolla dikkat çekmeye başladı.  Bir ddidiğeri Kayserisporlu Okay Yokuşlu, oda İzmir doğumlu ve diğeri de Altay’da futbola başlayanlardan, 20 yaşında. Kayserispor’un 30 numaralı orta saha oyuncusu.. U-  15,16,17 ve 19 milli takımlarımızda 42 kez forma giydi. Okay’da 1.88 boyunda, Sarı- Kırmızılılarda bu sezon 2 golde imzası var. İzmirli bu iki oyuncu sezon sonu adından çok söz ettirecek, bizden söylemesi..









Kupa eylemi beyaz perdeye sahne oldu!



Trabzonlu Tiyatro-Sinema oyuncusu Devrim Saltoğlu’da, Trabzon’da kupa eylemine destek çıkanlar arasındaydı. Bölgemiz ve Trabzon adeta sinema platformuna dönerken, Trabzon’da çekimlerine başlanan Onur Aydın’ın  ' Yağmur-Kıyamet Çiçeği ' kitabından aynı isimle beyazperdeye aktarılacak olan filmin bir sahnesi, en son yapılan kupa eyleminde çekildi.  Eylemde bulunan gazetemizin deneyimli  kadın muhabirlerinden Cansel Şahin’ın verdiği bilgiye göre, filmde Kazım Koyuncu’nun hayatının yanı sıra, Çernobil felaketi, bölgemizde faaliyet gösteren hayat kadınları  ve Trabzonspor’un 1995 - 1996’da şampiyonluğu kaybedişi  ve sonrasında şehirde ilan edilen yas da anlatılacak. Filmde, Kazım Koyuncu'yu canlandıracak Engin Hepileri’nin yanında Altan Erkekli, Devrim Saltoğlu, Sevtap Özaltun, Erkan Köstengil, Sait Genay, Settar Tanrıöğen, Hüseyin Avni Danyal, Elena Viunova ve Serap Aksoy da rol alacak. Hadi o zaman kameraya start verelim, vee motoorrr.







Çıkar çıkmaz çakan takım!..



Hatırlar mısınız ? Bilmiyorum ama bi dönem Kocaelispor yazının başlığıyla anılırdı. Başlarında Güvenç Kurtar. Rakip kim olursa olsun maç başlar başlamaz golle başlarlardı. Zamanın bir reklam filmi vardı “Çakar çakmaz, çakan çakmak Tokai ” İşte bu reklam filminden esinlenerek Kocaelispor’a bu yakıştırma yapılmıştı. Şimdilerde aynı yakıştırmayı Düzyurtspor için yapabiliriz. Sakarya maçını izledik. 5-0 bitti. Bir önceki hafta 6-1 kazandılar. Dikkat çekici skorlara imza atıyorlar. Sürekli takip eden gazeteci arkadaşlarıma sordum anlattılar..... Hikayeleri ilginç, Kamyoncuların takımı diyorlar onlara. Başkan Erdoğan Genç nakliye işiyle uğraşıyor. Ömer Ortakudaş 12 yıldır görevinin başında, lisansı yetmiyor. Kulübede yönetici olarak duruyor. Dipleri gören Düzyurt bugünlere büyük sıkıntıları atlatarak gelmiş. 2. amatör kümeden 3. lige kadar aralıksız şampiyon olmuşlar. Tesis binaları da öyle ahım şahım değil ama mutlular. Primlerini,maaşlarını tıkır tıkır alıyorlar.Vallahi bize göre  taş gibi de takımları var. Bugün bunları yazdık ama bi dahaki sefer uzun uzun anlatabiliriz Düzyurtspor’u Çünkü hak ediyorlar!..







Vali Bey; Okul Sporları Allah’a Emanet!..



Trabzon’daki okullarda görev yapan bir grup Beden Eğitimi öğretmeninden telefon ve ardından a-mail aldık, dokunmadan yayınlıyoruz ‘’ Müsabakalar merkeze uzak salon ve sahalarda yapılıyor, maddi olarak okullar bunları karşılayamıyor. Hakemler sayı ve donanım olarak yetersiz. Bazı salonların sayı tabelaları düzgün çalışmıyor. Gençlik Spor Müdürlüğünde doğru dürüst derdini anlatacak kimse bulamıyorsunuz. Herkes birbirine işi atıyor benim değil, o bilir gibi.... Bu şartlar altında maça gidemeyiz diyorsun, gitmezsen gitme diyorlar, bizim için sorun yok mağlup sayılırsınız. Hatta müsabaka yapılmayacak diye ohh yarabbi şükür, diyen görevliler bile var. Bazı okulların aynı branşta iki takımı varsa, fikstürü dikkate asla  almıyorlar, iki takımın maçını aynı güne, ayrı ayrı saatte,  ayrı ayrı salonlara veriyorlar, yetişmemiz mümkün değil. Efendim okul takımlarımızın maçları çakıştı diyince de diğer takımın başında ‘’ Md. Yardımcınız ’’ gitsin diye pişkin pişkin akıl veriyorlar. Okul sporları Milli Eğitimde iken ve sadece Yavuz Selim Sahası ve 19 Mayıs Spor salonu varken ve bütün karşılaşmalar buralarda yapılırken, asla bir sorun yoktu. Tesis çoğaldı ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü, okul sporlarını organize etmeye başladığından beri, 3 yıldır sıkıntı var. Maçların saatleri devamlı değişiyor, düzgün haber veremiyorlar, bize telefon ile haber veriyorlar ama siz bir şey isteyince de yazılı yollamanız gerekir diyorlar. Sırf Spor Bakanlığa şirin gözükmek için, tesislerin doluluğunu kanıtlamak istiyorlar ve lisanslı sporcuların çokluğundan bahsediyorlar ama bizler neredeyse 20 yıllık öğretmen, yaklaşık 30 yıllık da da sporcu olarak, eskiden okul salon sporlarının daha kalabalık, daha düzenli ve zevkli müsabakalar halinde yapıldığını iyi biliyoruz ’’  Bu işe lütfen birileri el atsın.  Evet,Vali bey top sizde.











Pilot olacaktı melek oldu



Çok kısa bir süre önce ,Trabzon'dan kayak yapmak için Sarıkamış'a giden doktorları ve yakınlarını taşıyan yolcu otobüsünün, Bayburt yakınlarında kontrolden çıkarak devrilmesi sonucu, 1 doktor ile 2 çocuk ölmüştü. Trabzon'dan yola çıkan Ali Seferoğlu yönetiminde ki  34 UNS 04 plakalı otobüs, gece yarısı saat 03.00 sıraların da,  yolda kar temizleme çalışması yapan  iş makinesine çarpmamak için manevra yapınca, otobüs kontrolden çıkarak yan yattı. Kırılan camdan karlar içine düşen yolculardan, Trabzon’da  görev yapan ve bekar olan Beyin Cerrahı 37 yaşındaki İlkay Sitti ile doktor çocukları 16 yaşındaki Kıvanç Gençosmanoğlu  ve 8 yaşındaki Ceyda İskender ,üzerlerine devrilen otobüs ile kar arasında sıkışıp nefes alamayınca, yaşamlarını yitirmişti. Aynı otobüs içerisinde yıllar öne Sarıkamış’tan dönerken, Zigana dağındaki kazada bankacı arkadaşı Nilgün kuloğlu ve kendi eşi, Op.Dr Numan Gül’ün hayatını kaybettiği, kendisi de yaralı olarak kurtulan Uzman.Dr Uğur Gül’ ün,  aynı Sarıkamış güzergahında  2.kez ölümcül bir kazayı yine atlatması sevindiriciydi. Hepsine çok üzüldük ama etkilendiğimiz 16 yaşındaki  Kıvanç’ ın yaşama veda etmesi ve okuduğu Fen lisesinde, etrafına hep ‘pilot olmak’ istediğini söylemesi  ve bu hayalini gerçekleştirememesiydi.  Evet Kıvanç, pilot olamadı ama inanıyoruz ki yine uçuyor. Çünkü ; O artık bir melek. 







Bal gibi Kaymakam: BALCI!..



1977 Uşak doğumlu, ama Adanalı. İlkokulu Ankara’da, ortaokulu Siirt’de ve liseyi Van’da bitirdi. 2000 yılında Gazi İİBF, İktisat Bölümü’nden mezun oldu. 2001 yılında ilk görevi İzmit’de Kaymakam adaylığı oldu. 2005 yılında Rize İkizdere Kaymakamı, 2006 yılında Tunceli Pülümür Kaymakamı, 2008 - 2010 Yılları arasında Ardahan Vali Yrd. 2010 -2011 yılları arasında Ağrı Vali Yrd. 2011 - 2013 Yılları arasında Bolu Seben Kaymakamı olarak görev yaptı. Askerliğini 2006 yılında,Hakkari Çukurca Taktik Jandarma Sınır Alay Komutanlığında tamamladı. Evli ve bir çocuk babası. Şu anki Maçka Kaymakamlığı görevine ise 2013’ün Temmuz ayında başladı, Alper Balcı, 8 aydır Maçka da.. Maçka’da bugüne kadar görev yapan en iyi 2-3 kaymakamdan biri olarak gösteriliyor. Halkla iç içe, tabiri caizse bürokrasiyi pek sevmeyen biri. İşleri hızlandırmaktan yana, yardımlarını gizli yapan, insanları rencide etmeden herkesin yardımına koşmaya çalışan, dobra olan, adam gibi bir adam. Kasabada en çok sevdiği ve sık görüştüğü iş adamlarından biri de Münir Koçhan’mış.