Kemani Tatyos Efendi, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında yaşamış, önde gelen bir Osmanlı Ermeni müzisyenidir. Türk sanat müziğine katkıları, özellikle peşrev ve saz semaileri olarak bilinen saz eserlerinin besteleriyle tanınır. Tatyos Efendi'nin musikisi Osmanlı sarayında büyük itibar görmüş ve Sultan II. Abdülhamid tarafından saray müzisyeni olarak atanmıştır. Besteleri halk arasında da popülerdi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun her yerinde yoğun bir şekilde icra edilirdi. Tatyos Efendi'nin en ünlü bestelerinden biri olan “Manolya Kokulu Yarim”, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün en sevdiği şarkılardan biriydi. Tatyos Efendi coşkulu bir âşıktı da!

"Gamzede'yim Deva Bulmam."

Tatyos Efendi’nin bir çocukluk aşkı vardı. Küçük bey ve küçük hanım derin bir tutkuyla birbirlerine bağlıydı. Tatyos Efendi gençliğe adım adım ilerlerken âşık olduğu kadınla evlenme arzusu daha da büyüyordu. Bir gün geldi sevdiği kadının ailesi İstanbul’dan göçmeye karar verdi. Tatyos Efendi’nin sevdiği kadın Erivan’a giderken, büyük aşk büyük bir hüzünle sona ermişti. Aradan otuz yıl geçer. Kemani Tatyos Efendi sevdiği kadının İstanbul’a geri döndüğünü duyar. Arar sorar ve büyük aşkını bulur. Öğrenir ki büyük aşkı hiç evlenmemiş, otuz yıl onun hasretini çekmiş. 

Tatyos Efendi hasretinin akşamında arkadaşları Vasili ve Ahmet Rasim Bey'le Beyoğlu Meyhanesi’nde hem içiyor hem kemanını konuşturuyordu. Gece ilerlemiş, müşteriler gitmiş, karanlık güneşle buluşmak üzereydi. Dudaklarında acı bir gülümsemeyle kemanını kaldırdı ve çalmaya başladı. Melodi akıl almaz derecede güzeldi ve “Gamzede'yim Deva Bulmam”ın sözlerini söylerken arkadaşları gözyaşlarına boğuluyordu. Tatyos Efendi adeta müzikle içini döküyordu.

Gamzede’yim deva bulmam,

Garibim bir yuva kurmam,

Kaderimdir hep çektiren,

İnlerim hiç reha bulmam.

Elem beni terk etmiyor,

Hiç de fasıla vermiyor,

Nihayetsiz bu takibe,

Doğrusu ta'kât yetmiyor.

Ehl-i dilin yoktur kadri,

Uğraşma gel Tatyos gayri,

Eserin çok kıymetin yok,

Git talihine küs bari.

Bu sözlerin üzerinden çok geçmeden Tatyos Efendi hastalanır ve vefat eder. Arkadaşları tarafından cenaze merasimi düzenlenir. En yakın arkadaşlarından Ahmet Rasim’in yanında bir kadın belirir. Bu kadın Tatyos efendinin otuz yıl sonra kavuştuğu çocukluk aşkıdır. Kadın cebinden bir zarf çıkarır ve büyük aşkı ile gömülmesini ister. Kâğıda şu sözler yazılıdır;

Gamzede’sin devân benim

Garip kuşsun yuvan benim

Çektiğimiz yeter gayri

Kaderimsin inan benim.

Ta'kât yetişmez eleme,

Bülbül imrenir çileme.

Bizim şu kara sevdamız,

Kalsın öteki âleme.

Elbet kadrini bilirim,

İste; canımı veririm.

Küsme talihine Tatyos

Çok durmam ben de gelirim.

*Gam-zede üzüntü sebebiyle kötü duruma düşmüş anlamındadır.