Bu geceki kadehimi sana kaldırıyorum. Kalbimin kırık yerleri keserken sağlam yanlarını senden arda kalanlar ile yazıyorum. Dağınık bırakıp gittin beni yine de hoşça kal en çok senin dudaklarında güzel.

Bir zamanlar sevgi sözcükleri sıralarken olmadığın kadar samimisin şimdi. Gözlerimin içine bakamaz kaçırırdın ilk kez bu kadar net gördüm renklerini. Bana bakarken mi kara gözlerin? Hatırladığım bu değil çünkü. İçine baktığım zaman kırlarda dolanırmış gibi olduğum, yağmurun kokusunu anımsadığım gözlerinde şimdi bir kara bulut kümesi var. Üstelik bu sefer yağmurda yağmıyor.

Bir daha dağılamam demiştim ben, bilirsin büyük konuşmayı severim. Yine tükürdüğümü yalattı bana bu dünya. Aşka inanmayanlara anlatılacak bir hikayemiz varken şimdi herkes ibret alır oldu bizden. Her aşkın bir sonu varmış meğer.

Kalbin çarparsa yeniden, git yine peşinden. Belki bendeki yerindir seni tatmin etmeyen. En güzelini mi dilemeliyiz şimdi? Sahi senden güzeli gelir mi? Keşke son kez buluştuğumuzda kokunu içime çekmeseydim belli ki artık hep burnumun ucunda tüteceksin. Bu da benim kusurum olsun bu ilişkide aşkın en acı halinden bir veda bu güzel gözlerine.

Siyah beyaz hayatıma çaktığın kibritin ışığının son deminde bir sözüm daha olsun sana o halde. Bir gün aklına gelirsem yine benden aldıklarını koy önüne.