Akçaabat’ın Mersin Beldesi’nde ki 578 rakımlı bir tepeye getirip ecnebi icadını diktiler.
Adına meteoroloji radar istasyonu deniyor.
İlk kez 1950’li yıllarda kullanılmaya başlanmıştı.

***

Radar kurulunca, belde sakinleri huzursuz oldu.
Baz istasyonu zannettiler.
Eylem için hazırlanıyorlardı ki, yetkililer devreye girdi.
“Bu baz değil radar istasyonu” dediler.
Vatandaşlar sakinleşti.

***

Radar hizmete girince, Meteoroloji 11. Bölge Müdürü Adem Taşçı, günün anlam ve önemini belirten konuşmasında şöyle demişti:”Meteoroloji radarı Giresun’dan Hopa’ya kadar 300 kilometre çaplı alanda özellikle kıyı kesiminde oluşacak ani hava olaylarını herhangi bir anda, herhangi bir noktaya düşecek yağış miktarını belirlemede ve yetkilileri uyarmada yardımcı olacak. Radar, oluşabilecek ani hava değişiklerini, şiddetli hava olaylarını, 4 saat sonrasına kadar beklenen ani yağışları önceden tahmin etme imkânı sağlayacak.”

***

Taşçı, kürsüsündeki sudan bir yudum alıp şöyle devam etmişti: “Meteoroloji radarı 300 kilometre çaplı bir alanda en ufak bir yağışı bile tespit edebiliyor. Bu yağışın şiddeti ve yönü hakkında anında haberdar oluyoruz. Teknik altyapı sayesinde radar 24 saat kesintisiz hizmet verecek”

***

Peki ya sonra?
4 gün önce Yomra’yı sel götürdü.
1 kişi hayatını kaybetti. 1 kişi de hala kayıp!
Radar ise Allah’a emanet!

***

Bu icadı gelip 578 rakımlı tepeye diken Aynştayn’lar, (Einstein) DHMİ’nin radarındaki sinyalleri hesaba katmamışlar.
Edindiğim bilgilere göre, sinyaller karışmış.
Sağlıklı veri alınamamış.
DHMİ’nin radarındaki sinyaller, meteorolojinin radarındaki sinyalleri alt etmiş.

***

Durumu haberleştirdim.
Ertesi gün sayın Taşçı faksı postaladı.
“Biz gerekli kurumları uyardık. Alın işte bu da resmi kanıtı” dedi.
Bir sayfa icadın teknik özellikleri,
Bir sayfa da, gerekli kurumların uyarıldığına dair belge.

***

Taşçı’nın iddiasını Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu’na sordum.
“Meteoroloji zaman zaman bize uyarılar gönderiyor ama bu felakette önceden uyarı almadık” dedi.

***

Hal böyle olunca, ortada cevapsız bir soru kaldı.
Kim yalan söylüyor?
Taşçı mı, Sağıroğlu mu?

***

Uyarayım.
Veballer boyunlarda!
Lütfen vicdanının sesine yenik düşen, bir adım öne çıksın.
Çünkü kamuoyu cevap
bekliyor.