TKDK’DAN TRABZON’A 431 MİLYON TL DESTEK!
AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Trabzon İl Koordinatörlüğü’nün çalışmaları ve sağlanan desteklerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Büyükaydın, IPARD III Programı kapsamında TKDK’nın artık Türkiye genelindeki 81 ilde faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, “Daha önce yalnızca 42 ilde hizmet veren TKDK, artık tüm Türkiye’de yatırımcılara destek sağlıyor. Trabzon’da bugüne kadar 271 projeye yaklaşık 33,2 milyon avro, yani 1 milyar 434 milyon TL tutarında hibe desteği verildi” ifadelerini kullandı.
TRABZON ZİRVEDE
Trabzon’un kırsal turizm yatırımlarında Türkiye genelinde ilk sırada yer aldığını vurgulayan Büyükaydın, “Tamamlanan 116 kırsal turizm projesiyle TKDK Trabzon İl Koordinatörlüğü olarak Türkiye birincisiyiz. Bu projeler sayesinde bugüne kadar 2 bin 437 kişiye istihdam sağlandı. Devam eden yatırımların tamamlanmasıyla birlikte bu sayının 2 bin 500’e ulaşmasını bekliyoruz” dedi.
Yeni dönemde sözleşme imzalamaya hak kazanan 27 projenin bulunduğunu belirten Büyükaydın, bu projelerin sektörel dağılımına da değinerek şunları söyledi: “Yeni dönemde destek almaya hak kazanan 27 projenin 25’i kırsal turizm ve rekreasyon faaliyetlerine, 2’si ise zanaatkârlık ile katma değerli yöresel ürünlerin işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik yatırımlardan oluşuyor. Özellikle otel ve restoran yatırımlarını kapsayan kırsal turizm projeleri, hem istihdama hem de bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Sözleşme imzalama süreci ise İl Koordinatörlüğümüzde yoğun bir şekilde devam ediyor” ifadelerini kullandı.
27 PROJENİN KATKISI
Büyükaydın, söz konusu 27 projenin toplam yatırım tutarının 431 milyon TL olduğunu; KDV muafiyetleriyle birlikte TKDK tarafından yaklaşık 387 milyon TL’lik hibe desteği sağlanacağını ifade etti. Ayrıca, 25 Mart 2025 tarihinde yayımlanan çağrı ilanına göre, TKDK’nın bu yıl içerisinde toplam 188 milyon avro hibe desteği vereceğini hatırlatarak, “Trabzon’umuzun bu desteklerden azami düzeyde yararlanmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
POZİTİF AYRIMCILIK
AK Partili Büyükaydın, TKDK’nın tüm sektörlerde kadınlara ve gençlere pozitif ayrımcılık sağladığını vurgulayarak, bu yatırım ve desteklerin ilimizin ve bölgemizin gelişimine katkı sağlayacağını ve insanımıza istihdam imkânı yaratacağını ifade etti. Büyükaydın, “Bu yatırımların şehrimize kazandırılmasında katkı sunan başta Cumhurbaşkanımıza, Tarım ve Orman Bakanımıza, TKDK Trabzon-Rize İl Koordinatörümüz Şansal Aydoğdu’ya ve tüm TKDK çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi.

TTSO’NUN PROJESİNE BAKANLIK ONAYI!
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) tarafından hazırlanan, ülkemiz ve şehrimiz için önemli sektörlerden olan tekstil ve ayakkabı sektörlerine yönelik Trabzon Tekstil ve Ayakkabı Kümelenmesi URGE Projesi, Ticaret Bakanlığı’nın Proje Değerlendirme Komisyonu'nun 11.04.2025 tarihli ve 2025/S.616 sayılı toplantısında değerlendirildi ve "25.URGE.022" kodu ile destek kapsamına alındı. 2010/8 sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ kapsamında yürütülecek projenin ilk faaliyeti olan "İhtiyaç Analizi ve Yol Haritası" belirlenmesi çalışmalarının yakında başlayacağı bildirildi.
36 AY SÜRECEK
TTSO Başkanı Erkut Çelebi, 2025- 2028 yılları arasında yürütülecek olan Trabzon Tekstil ve Ayakkabı Kümelenmesi URGE Projesi çerçevesinde, yararlanıcı şirketlerin eğitim, danışmanlık faaliyetleri, yurt dışı pazarlama faaliyetleri ve alım heyeti faaliyetlerinin 36 ay süre ile yüzde 75 oranında destek kapsamına alınacağını vurguladı. Çelebi, oda olarak devam eden 4 kümelenme projeleri olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
“Sağlık Turizmi, İnşaat ve Yapı Malzemeleri, Mobilya ve Gıda sektörlerinde kümelenme projeleri yürütüyoruz. Bu projeler kapsamında yürüttüğümüz faaliyetlerle firmalarımızın dünyaya açılmasına zemin hazırlıyoruz. Son olarak ilimizde önemli bir altyapıya ve geçmişe sahip tekstil ve ayakkabı sektörlerini kapsayan bir kümelenme projemiz Ticaret Bakanlığı tarafından onaylandı ve önümüzdeki günlerde proje faaliyetleri başlayacak. Yazılım, medikal ve kuyumculuk sektörlerinde de kümelenme projesi çalışmalarımız sürüyor. Kümelenme projeleriyle TTSO olarak üyelerimizin ihracat kapasitelerini, buna bağlı olarak üretim ve istihdamlarını da artırmayı amaçlıyoruz.”

DONUN ÜRETİME OLASI ETKİLERİ!
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde son günlerde yaşanan don olayları, özellikle meyve ve sebze üreticilerinde ciddi ürün kayıplarına neden oldu. Devletin bu olağanüstü duruma hızlıca müdahale ederek gerekli destekleri ivedilikle hayata geçirmesi bekleniyor. Uzmanlar, yaşanan don olaylarının bu yıl meyve ve sebze rekoltesinde ciddi düşüşe yol açtığını, bazı bölgelerde ürün kaybının yüzde 60’ları bulduğunu öne sürüyor. Bu durum sadece üreticiyi değil, sofralara gelen ürünleri ve tüketici fiyatlarını da doğrudan etkileyecek kuşkusuz. Bir yandan da iyimser olanlar var. Özellikle sebze-meyve ihracatçıları tam bir saha çalışması yapılmadan, rekolte kayıplarının ne boyutta olduğunun görülemeyeceğine vurgu yapıyor. Bu nedenle devletin ilgili kurumlarının vakit kaybetmeden uygulamaya geçmesi, bölgelerde hızlı ve şeffaf bir zarar tespit çalışması başlatması elzem görülüyor. Zararların kısa sürede telafi edilmesi, çiftçilere nakdi yardım ve hibe desteği sağlanmasının önemine dikkat çekiliyor.
DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ
Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi, faizsiz ya da düşük faizli kredi desteği verilmesi, yeni ekim-dikim dönemine hazırlık için üreticilere ücretsiz veya indirimli tohum, fidan, gübre ve ilaç desteği sağlanması, tarım sigortası bulunmayan üreticilerin de unutulmaması ve bunun için destek paketleri oluşturulması, TARSİM sisteminin daha erişilebilir hale getirilmesi için çalışmaların hızlandırılmalıdır ve don olaylarına karşı alınabilecek önlemler konusunda çiftçilere eğitimler verilmesi ve uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması çağrısı yaptı. Oda Başkanı Cemil Pehlevan don olayının üretime olan olası etkilerine dair de uyarılarda bulundu.
ÜRETİME OLASI ETKİSİ
1-Özellikle çiçeklenme dönemindeki meyve ağaçlarında ve hassas sebze türlerinde ciddi verim kayıpları olur.
2-Kalite Düşüşü ile tamamen yok olmayan ürünlerde de kalite kaybı yaşanır. Bu da hem iç pazarda hem ihracatta sorun yaratır.
3-Üretici moral kaybı ile çiftçiler yıl boyunca verdikleri emeğin boşa gitmesiyle üretimden uzaklaşabilir. Bu da tarımsal üretimde sürekliliği tehdit eder.
4-Rekolte Düşüşü ile bazı bölgelerde sezon boyunca meyve veya sebze hasadı yapılamayacak hale gelir. Bu da toplam üretimi düşürür.
5-Fiyatlara etkisi ise, kısa vadede arz azalır, fiyat artar. Özellikle zarar gören ürünlerde pazara gelen ürün miktarı azalır, bu da pazarda fiyatların hızla yükselmesine yol açar. Bu durumdan tüketiciler de etkilenir. Market ve pazarda meyve-sebze fiyatları yükselir, bu da enflasyonist baskıyı artırır. Orta-uzun vadede ise ithalat baskısı ile üretim açığını kapatmak için ithalat gündeme gelebilir, bu da döviz giderlerini artırır.

BU KARARDAN GERİ DÖNÜLMELİDİR!
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Trabzon Şube Başkanı Metin Serdar, Özel Proje Okulları kapsamındaki liselerde, Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sürecinin ardından, yurt genelinde öğretmenlerin başka okullara atanması nedeniyle hem lise öğrencileri hem de velilerin haklı olarak tepki gösterdiğini söyledi. Metin Serdar, “Özel Proje Okulu sistemi, 2015 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılmış olup, bu sistemdeki okulların öğretmen atamaları da bakanlık tarafından gerçekleştirilmektedir. İdarenin yapacağı her işlemin kamu yararını gözetmesi gerektiği açıktır. Milli Eğitimde kamu yararı ise 1982 Anayasası’nın 42. maddesi doğrultusunda, eğitim ve öğretimin Atatürk ilkeleri ve devrimleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına uygun olarak düzenlenmesidir. Eğitim ve öğretimin öznesi olan öğretmenlerin, yetkinliğe dayalı, objektif, gerekçeli ve ölçülü bir şekilde atanması ve özlük haklarının korunması esas olmalıdır. Dernek olarak, laik, bilimsel ve kamusal eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Bakanlığı, idare hukukunun ilkelerine aykırı ve hukuksal altyapısı bulunmayan bu atama kararlarından dönmeye çağırıyoruz” dedi.





