Geçtiğimiz hafta Akçaabat ilçemizde meydana gelen trafik kazasında 1 çocuk olmak üzere 6 kişi hayatını kaybetti, 36 yaralı çeşitli hastanelerde tedavi altına alında. Kazaya karışan Trabzon Büyükşehir Belediye otobüsü ile ilgili yaptıkları şikâyetlerin dikkate alınmadığını iddia eden acılı köylüler, cenaze namazında Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’na büyük tepki gösterdi. Acı büyük! Verilen dilekçelerin cevap bulamaması, köylünün sesinin belediyeye ulaşamaması büyük bir ihmalin, büyük bir göstergesi!

Kaza sonrası başlayan soruşturma devam ederken, duayen gazeteci olarak gösterilen İsmail Topal yaptığı haberde kazanın dakikalarıyla nasıl meydana geldiğini, hangi tepelerden inildiğini, aracın muayene karnesini, dilekçelerin bekletilmesini, viraja hızlı girilmesini anlattı. Ulaşım A.Ş.’nin yöneticilerinden hiç kimsenin sorumluluk almadığı kazada, Büyükşehir Belediye Başkanı devreye girerek hali hazırda tek bir istifa almadı, bir açıklama yapma gereği duymadı. Sadece Belediye Başkanımız değil, 6 Trabzon milletvekilimiz de cenazeye katılmaktan ileriye gitmediler. Milletvekili adayları sosyal medya hesaplarından baş sağlığı mesajı hariç, hiç dert edinmediler. Olayı duayen gazeteci çözdü ve sorumlu olarak otobüs şoförü yakalanıp cezaevine gönderildi. 

HÜDAPAR VE TRABZON

Hüdapar adlı siyasi parti, “Siyaset yapıyorum.” adı altında kentin en işlek caddelerinden birinde stant kurdu. Trabzonlu bazı vatandaşlar bu stanttan rahatsız olarak tepki gösterdi. Emniyet güçleri olaya müdahil oldu, stant kaldırıldı. 24 saat geçmeden aynı siyasi parti aynı yerde tekrar stant kurdu. Yine bazı Trabzonlu vatandaşlar rahatsız oldu, yine tepki gösterdi. Olay büyüdü! Emniyet güçleri olay yerine intikal etti. Trabzonlu bazı vatandaşlar sakinleşmeyince, Trabzon Emniyet Müdürü olaya dâhil oldu. Ben dâhil tek tek vatandaşlarla irtibat kurarak, kanunun bu standa izin verdiğini, yasaları ve anayasayı bir bürokrat olarak çiğneyemeyeceğini belirtti. Kanun bakımından yerden göğe kadar haklı mı Müdür Bey, haklı!

Gelelim bazı Trabzonluların Hüdapar denen partiye neden bu kadar kızgın olduğuna? 

  • Bizim bayrağımız “şu” bayrak değil, Türk Bayrağı.
  • Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan Trabzonlu bazı vatandaşlar, Türk bayrağı ismine sorunlu bakanlara, anlayışla bakamıyor.
  • Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi bir terör örgütü olan Hizbullah’ı, terör örgütü olarak görmediğini açıklayan Hüdapar’a tepki gelmemesi imkânsız.
  • Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Kürdistan diye bir yer yok! Türkiye bölünmez bir bütün. Kürdistan kelimesinde ısrar edenler anayasal suç işlemektedir. 

Trabzon’da yaşanan Hüdapar gerginliği sonrası yapılan açıklamalar ise evlere şenlik. Hapse atan mı dersiniz, faşist diyen mi dersiniz, kenti provokatör ilan eden mi dersiniz. Halt etmişsiniz siz Hüdapar. Bu kent 4 bin yıllık bir tarihe dayanıyor. Kurtuluş mücadelesinde ön saflarda yer alan insanların memleketi burası. Mikro milliyetçilik değil, vatanperverliktir Trabzonlunun düsturu. Dil, din, ırk ayırmaz. Tıpkı Gaffar Okan gibi, tıpkı Eren Bülbül gibi.

SİZE SESLENİYORUM!

Trabzon Kahramanmaraş Caddesi’nde siyasi partiler çalışmalarını yapıyorlar. Siyasi partilere gönül verenler renkli sahnelere imza atıyor. Önceki seçimlerden farklı olarak bu seçimde sahada çok genç var. Hal böyleyken yaşanan bir gerilim elbette canımızı sıktı. Hangi siyasi partiden olursa olsun, sahada olan gençlerin provokasyonlara gelmemesi için yöneticilerin üst düzey hassasiyet göstermesi gerekiyor. Bu hassasiyeti göstermeyen siyasi yöneticiler büyük gaflet içerisinde olacaktır. Ayrıca yakından tanıdığım, beraber faaliyet gösterdiğim arkadaşlarıma da bu satırlarla seslenmek istiyorum. Gençleri karşı karşıya getirmeyelim. Onlar birbirlerini tanımazlar lakin biz birbirimizi tanırız. O gençler abilerinin peşlerinden gitmek için can atarlar. Onları birbirine sakın ola kırdırmayalım. Bu vebalin altından hiç birimiz kalkamayız! Son olarak siz değerli genç arkadaşlarıma seslenmek istiyorum; her kim sizin elinize taş, sopa veriyorsa anlayın ki sizleri kullanıyorlar. Önümüzde sadece bir seçim var ve Türk milleti oyunu kullanarak iradesini gösterecek, hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz.