Trabzon’u bekleyen en önemli yatırımlardan biri hiç kuşkusuz 1 Kasım seçimlerinde iktidar partisi tarafından sözü verilen şehir hastanesi..
Bu konuda en büyük tartışma da ‘Şehir hastanesi nereye kurulacak?’ sorusu üzerinden hep yaşandı.
Birçok yer gündeme geldi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, milletvekili seçildikten sonra yer konusundaki arayışlara ‘Akyazı’ diyerek son noktayı koydu.
Ama öyle bir şehir haline geldik ki, bir yere bir hizmet yapılacaksa o yer üzerinde ‘o şöyle dedi bu böyle dedi, o şurayı istiyor bu burayı istiyor’ şeklinde tartışma içine girerek elimize geçirdiğimiz fırsatları ya teptik ya da gecikmeli yapılmasına neden olduk.
Bunun en acı örneğini bugün Akyazı’da yapımı süren stat ile yaşadık.
Eğer Akyazı’da yapımı süren stat  yıllar önce bitirilip hizmete açılmamışsa, bunun nedeni bu şehrin kendi iç yapısından başka bir şey değildir.
Akyazı’da stat yapılmasını gündeme getiren, ilk projeyi hazırlayan Trabzonspor eski başkanı Nuri Albayrak’ın önüne, o gün iktidar partisinin bazı önemli isimleri ‘Orada stat olmaz’ diyerek barikat kurdu.
Hatta Mimarlar Odası’na dava açtırarak stadın yapılmasını bizzat geciktirdi.
Trabzonspor’u o gün yönetenler de hep Akyazı’ya uzak durdu.
Herkes o günlerde yaşananları biliyor!
Akyazı’da stat projesini kabul etmeyip, o günlerdeki seçim vaatleri kitapçıklarından çıkartan, basılmış proje resimlerini çöpe attıran isimler vardı!
Bunları bizzat yaşadık..
Açıkçası Trabzon’da duyarlı olması gereken her kesim duyarsız kaldı.
Sonunda bu şehrin yapamadığını  o günkü Başbakan, bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  bir Trabzon ziyaretinde “Akyazı’da stat yapılacak. Bunu da TOKİ yapacak” diyerek rest çekercesine bizzat talimat verdi.
Yani Erdoğan olmasaydı bugün Akyazı’da Stadı yoktu!
Çünkü Trabzon’da ‘İstemezükçü’ zihniyetleri aşmak ancak böyle mümkündü.
Yani Trabzon’un bir araya gelerek sahip çıkamadığı Akyazı Stadı’na Recep Tayyip Erdoğan sahip çıkarak zorla yaptırdı!
Evet zorla!
Acı ama gerçek bu..
Akyazı’yı neden gündeme getirdim.
Şimdi de şehir hastanesi olayı..
Yok efendim Akyazı’da olmazmış..
Yok efendim Tabipler Odası anket yapmış 300 kişiyle..
Numune Hastanesi’nin, A. Aker’in olduğu yerde yapılsınmış!
Geçiniz..
Kardeşim hem 7 Haziran hem de 1 Kasım seçimlerinde bugünkü Bakan Süleyman Soylu kaç kez Akyazı’da şehir hastanesi yapılacağını açıkladı.
Kimin sesi çıktı..
Kim itiraz etti..
Şimdi orada istemezük..
Akyazı dolgu alanında muhteşem bir şehir hastanesinin yapılması son derece doğru bir fikirdir. Bakan Soylu’nun ‘O hastane orada yapılacak’ kararlığını sonuna kadar destekliyorum.
Trabzon’un ayağına şehir hastanesi gibi dev bir projenin yapılma fırsatı gelmişken, yer de belirlenmişken, o yere karşı çıkmak, o yere karşı lobi yapmak bu şehre yapılacak en büyük kötülük olacaktır.
Tıpkı belirttiğim gibi yıllar önce bitmesi gereken Akyazı Stadı’nın bu şehrin sahip çıkmaması nedeni ile hala bitmemesi gibi!..

***

Dün Bakan Soylu’nun medya ile bir araya geldiği toplantıdaki kararlılığını görünce bu şehrin evladı olarak mutlu oldum.
Çünkü Trabzon’daki birtakım çevrelerin bu şehre gelecek böylesine büyük yatırımları teşvik edici olmaları gerekirken, bazı hesaplar nedeni ile karşı duruş göstermeleri karşısında Soylu’nun rest çekip kararlı ve yüksek bir irade ortaya koyması son derece önemlidir..
Akyazı’da hastane yapılmasına karşı durmak isteyenler bu kez sert kayaya çarptıklarını görsünler..
Akyazı Stadı’nın yapılması konusunda Trabzon’daki iradesizliğe karşı ‘Yeter ben sahiplendim’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi, şehir hastanesi konusunda da bugün Soylu ‘Yeter ben sahiplendim’ diyor..
Bakanlar Kurulu toplantısında bir bakan arkadaşının “Süleyman Soylu Bey bir susar, iki susar, üç susar ama patlar” şeklindeki sözü anlamlıdır..
İşin özü bu..
O hastane orada yapılacak..
Nokta..
Akyazı Stadı’nda 15 günde bir, o da hafta sonları bir maç oynanacağını düşünecek olursak, şehir hastanesi o bölgede yeni bir yaşam alanı da oluşturacaktır.
Türkiye’nin deniz kenarında, ulaşımı son derece rahat, şehrin içinde en görkemli şehir hastanesinin Trabzon’da yapılacağını iyi hesap edelim.
Zaten Trabzon’da belirli bir zümre olmasa da Trabzon halkı Bakan Soylu’ya böyle yüksek iradeye sahip olduğu için güveniyor ve destekliyor.
Soylu gibi sert kayaya çarpanlar bunu böyle bilsin..
Trabzon’un böyle yüksek iradeli, risk almasını bilen, gerektiği yerde patlayan  Bakan Soylu gibi radikal  siyasetçilere ihtiyacı var..
Yatırım noktasında tartışmalarla geçecek zamanımız yok.
O nedenle geleceğe umutla bakan, önünde büyük projeler olan Trabzon şehri, Bakan Soylu’ya gereken desteği verip bu şansı çok iyi kullanmalı..
Böyle tuttuğunu koparan siyasetçiler bu şehir için önemli..
Tarih boyunca lider profilli siyasetçi yetiştirme sıkıntısı yaşayan  Trabzon’un, Süleyman Soylu ile  bunu gidermeye başladığı bir gerçek.
O nedenle Soylu Trabzon için büyük bir şans..
Peki sadece Trabzon için mi?
Hayır..
Ülke için de..
Onun bakan olarak siyasi yolculuğunu takip edenler, bunu çok iyi görüyor..
“Ben Çalışma Bakanı’yım, benim alanım bu” demeyen, ülkenin her  sorununa karşı en gür şekilde sesini çıkarmasını bilen, “Yarın çocuklarıma bırakacağım en büyük mirasım Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı olmam” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizgisinden ödün vermeden yürüyen Soylu’ya; sadece hizmet getiren bir bakan olarak değil, bu ülkenin geleceğe yönelik politikalarında önemli rol üstlenen lider özellikli bir siyasi profil olarak bakmak gerek..
Bugün hükümette apaçık şekilde Soylu farkı hissediliyor..
Ülke sorunlarına karşı  hükümetin en aktif bakanı da o..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eli gibi de..
Ünlü bilge Tacitus’un güzel bir sözü var..
Der ki;
‘İdrak ve karar, bir liderin nitelikleridir.’
Soylu’ya böyle bakmak gerek..
Bakan Soylu’nun duruşuna, kendine olan güvenine, vizyon çizmesine, hatipliğine, keskinliğine, ülke sorunlarına yaklaşımına, etkileme gücüne, mücadele ruhuna, doğru zamanda harekete geçme gücüne, çevresini ve olayları farklı farklı görebilme, yaratıcı düşünceye sahip olma yeteneğine, yaşadığın toplumun önceliklerini bilme ustalığına, karşısındaki kim olursa olsun doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen yapısına bakıp da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı görmemek mümkün değil..
İşin özü şu..
Soylu, Reis’in izinden yürüyor..