Evet, daha öncede üzerinde durduğumuz ulusal devlet bazındaki tehlikeyi defalarca kamuoyuna sunduk ve bu tehlike geçene kadar bu uyarıları daima kamuoyunun bilgisine sunacağız.
Bu ciddi durumun bilincinde olarak, halen bazı STK’ların bu hassasiyeti görmezden gelerek, insanı mantık kamuflajlı ile ortaya sunmaları, kastı sabit bir düşünce olduğu gerçeğiyle, ciddi bir travmadır yapılan oluşumlar.
Bu çok ciddi tehlike, Türkiye’nin dört bir tarafında olduğu gibi Trabzon’da da büyük bir sorun haline gelmiştir.
Siyasi zafiyetin duygu sömürüsü mantığıyla Türkiye’nin dört bir tarafına gelen/getirtilen Afganlı ve Suriyelilerin, savaş mağduru, mülteci veya sığınmacı düşüncesi ile birlikte oluşum yapılarak dağıtılması mantık ile bağdaşmayan kastı sabit bir tehlikeli yapılanmadır.
Trabzon’daki bu tehlikeyi görerek, bilinç dışı düşüncelere teslim mantığı ile hareket etmek, çok yakın gelecekte oluşacak ciddi vakayı üstün körü bakış ile savunmak, oluşacak vahşeti savunmak anlamı taşımaktadır.
Sebep ve konu her ne olursa olsun, bu tehlikeli durumu Türkiye dışına çıkarmak en akılcı düşünce olacaktır.
Tüm bu oluşumların en tehlikeli boyutu ise, Trabzon’a getirtilen Suriyeli ve Afganlıların bu ilde süratle çoğaltılmaları, süratle çocuk yaptırılmaları düşünce dışı bir durumdur.
Trabzon Türkiye’nin kilit konumdadır, bu durum devleti yönettiğini iddia edenlerin bilincine yerleşim oluşturmamış ise daha kötü bir kaosun içindeyiz maalesef.
Neden ve niçinleri ucuz bahaneler ile tartışma konusuna dahil eden siyaset bu trajediye onayı olmaması gerekir. Aksi bir durumda bu büyük tehlikeden hiçbir zaman vebal dışında tutulamaz aksine sürekli tehlikeyi yaratan olarak ebedi vicdanlarda şekil oluşturacaktır.
Sonuç itibariyle, Türkiye’nin kalbi Trabzon’da oluşum içinde olan, tüm Afganlı ve Suriyelilerin zaman geçirmeden ülkelerine geri gönderilmesi gerekmektedir, hiç tereddüt etmeden ve çok acil.