Platform, bu durumu “doğaya açılan yeni bir savaş” olarak nitelendirerek, tüm halkı doğayı savunmaya çağırdı.
Açıklamada, daha önce halk ve doğa lehine verilen mahkeme kararlarının masa başında değiştirilen yasalarla geçersiz kılındığına dikkat çekilerek, “Değişen yasalarla birlikte, şirketler yeniden atağa geçti. Araklı Erikli Yaylası’na 5 gün önce çıkan maden şirketi, yeniden şantiye kurarak sondaj faaliyetlerine başladı. Bu yalnızca bir sondaj değildir! Bu, doğamıza açılan yeni bir savaştır!” denildi.
Platformun açıklamasında, yeni yasa değişikliklerinin kamu yararı adı altında sermayenin çıkarına hizmet ettiği vurgulandı. “İklim yasası” gibi düzenlemelerin maden şirketlerinin önündeki engelleri kaldırmak için çıkarıldığını belirten platform, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporlarının yalnızca kağıt üzerinde kaldığını ve yaşam hakkının hiçe sayıldığını ifade etti.
“Yaylalar Hepimizindir!”
Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, Erikli Yaylası’nın yalnızca Araklı’ya değil, aynı zamanda Sürmene, Of, Çaykara, Dernekpazarı, Hayrat ve tüm Trabzon halkına ait olduğuna dikkat çekerek, şöyle seslendi:
“Bugün burada kaybedersek, bütün yaylalar maden sahası ilan edilecektir. Yarın çocuklarımız uzanacak ne bir çimen bulabilir, ne de içecek su. Bu sınıfsal bir duruş, sınıfsal bir kavgadır! Bir yanda yaşamı savunan halk, bir yanda maden şirketlerinin emrinde yasalar çıkaranlar ve bu düzenin koruyucuları!”
Pazar Günü Erikli Yaylası’na Çağrı
Platform, açıklamasının sonunda tüm doğa savunucularını ve Trabzon halkını Pazar günü Erikli Yaylası’na çağırdı. Yapılan çağrıda şu ifadelere yer verildi:
“Bugün çağrımız yalnızca bir piknik için değildir. Bugün çağrımız geleceğimiz içindir! Bu yüzden tüm halkımızı, Araklılı dostlarımızı, doğa severleri, yaşamı savunan herkesi bu büyük buluşmaya davet ediyoruz! Bu topraklarda doğduk, büyüdük. Bu topraklarda direniyoruz. Çünkü biliyoruz: Eğer halk birleşirse, hiçbir şirket bu dağlara adım atamaz! Yaylalar satılık değildir! Erikli talana teslim olmayacak!”
