Turizm üzerine bir tartışmadır gidiyor.
Ege'de, Akdeniz'de sorun olmayan turistin kimliği nedense Trabzon'da siyasi tartışmalara bile yol açabiliyor.
Bakın şimdi, Arap turizmi diye bir şey yok, Ortadoğu Turizm Pazarı var.
Çin, Japon turizmi diye bir kavram yok, Uzakdoğu Turizm Pazarı var.
İngiliz, Alman turizmi diye bir şey yok, Avrupa Turizm Pazarı var.
Her ülke insanının tercih ettiği bölgeler vardır ülkemizde.
Mesela İskandinav ülkeleri sıcak denizleri sever. Akdeniz'i tercih eder, tıpkı Rus turistler gibi.
Ortadoğu ülkeleri insanlarının bir kısmı da oldukça serin havayı, dağı yaylayı, dereyi yağmuru sever. O yüzden de Karadeniz'i tercih eder. Hepsi mi? Bir kısmı da eğlenceyi sever. Tercihini ona göre yapar.
Şimdi biz neyi tartışıyoruz?
Turist gezip, tatil yapma görmek amacıyla bir başka yere, ülkeye giden ziyaretçi. Yani misafir. Geçici bir süre tatilini yapıp evine dönecek.
Şunun şurası Ağustos biter yine kalırız baş başa.
Tartışmanın boyutu bizim paramızın alım gücü ile ilgili galiba.
Ama şunu da yazmaktan kendimi alıkoyamadım:
Bunca yıldır turizmin içinde yönetici olarak çoğunluğu Trabzon olmak üzere yurdun çeşitli yerlerinde görev yaptım.
Turizmin, Trabzon'da bu denli tartışıldığı bir dönem yaşamadım.
Sorun nedir diye sormuyorum.
İlgili ve yetkililere sadece şunu söylüyorum:
Yapmayın.
Herkes biliyor problemin nerde olduğunu, herkes biliyor neden turizm gelirlerinin düştüğünü, herkes biliyor zengin turistin niye Trabzon'dan çekildiğini.
Ve herkes biliyor merdiven altı mevsimlik turizmcilerin verdiği zararı.
Eğer bir yerde turist sayısı artıyor otellerin doluluk oranı azalıyor ise var bir yerde sıkıntı.
Yapmayın yılların emeğiyle önemli bir noktaya getirilen Trabzon turizmine zarar vermeyin.
Yöneticiler size büyük iş düşüyor.
Şehrin tüm dinamikleri, yöneticileri, turizme yönelik STK'lar koordine içinde sorunun kaynağını bulup çözme konusunda işbirliği yapmaları şart.
Turizm zor kazanılıp kolay kaybedilen sektördür. Aman dikkat.

ESERLERİ İLE TRABZON'U ULUSLARARASI ALANDA TANITIYOR

O bir Trabzonlu ressam.
Akçaabat doğumlu.
Renklerle dost olmuş.
Doğaya tutkun.
Tuvalinde doğanın tüm renklerini görmeniz mümkün.
Resimde zor olan bir tekniği seçmiş.
Suluboya ile resim yapmak zordur.
Rengi tutturmak cismi belirgin hale getirmek boyayı dağıtmamak maharet ister.
2019'da Kader Aktü Sanat atölyesinde suluboya teknikle resim sanatına başlamış.
Abdullah Torun'dan aldığı resim dersleri ve Teknik sonunda kendini sanat dünyasının içinde bulur.
O kadar çok yerden eserlerinin sergilenmesi için teklif alır ki, bu sergiler yurt dışına kadar uzanır.
Yurt içinde tanınmış sanat galerileri ve kültür merkezlerinde eserleri sergilenirken yurt dışında da;
Miami, New York, Bulgaristan, Selanik, İsviçre, Ukrayna Barcelona’da uluslararası sergilerde sanatseverlerle buluştu.
Birgül Bölükbaşı aynı zamanda sosyal medyada da eserlerinin tanıtımını yapıyor. Bu anlamda giderek uluslararası tanınırlığı daha da artmakta.
Birgül Bölükbaşı, “Ulusal ve uluslararası sergilerde hem ilimiz hem de ülkemizin tanıtımına katkı yaptığım için çok mutluyum. Doğduğum topraklarda doğa çok cömertçe tüm güzelliğini sergilerken ben de o güzelliklerin içinde büyüdüm.” diyerek sanatı hakkında şunları söylüyor: “Hayatın güzelliklerine de zorluklarına da sanatla karşılık veriyorum. Resimlerimde bazen rengarenk hassas çiçek oluyorum, bazen de renkli güçlü Karadeniz kadını.
Bana destek veren, güç katan tüm sevdiklerime çok teşekkür ederim, hepsi ayrı renkte çiçeklerdir.
Hayatı da insanları da çok seviyorum.
Sanatla, hep beraber, umutla güzel günlere ulaşacağımıza inanıyorum.
Resme çocukluğumdan beri ilgim vardı. Öğretmenlerim tüm yaptığım resimleri sergiliyordu ailede de yetenek ve sanata yatkınlık vardı.
Resim yapma arzusu hep içimde idi.
2019 suluboyaya ile ilk Kader Aktü Sanat’ta tanıştım. Ders alırken sonra, Abdullah Torun hocamdan kurs aldım. Teknik olarak lavi ve yağlıboya portreye başladık.
Çalışmalarım 2020 de pandemi nedeniyle yarım kaldı.
Sanat hayatıma suluboya ile başladığım için sulu boya ile devam ettim. Instagram’daki kapalı hesabıma Rusya ve Amerika’dan teklifler geldi.
Kabul etmedim. Pandemi de açtığım 2021 ocak ayında sanat sayfasıyla beraber ilk bir haftada dört teklif birden aldım.
Bazı sanatçılar sayfama girip eserlerimi beğendi. İçlerinde Fırat Tanış ve akademisyenler de vardı.
Çalışmalarıma suluboya ile devam ettim. Suluboyada siyah beyaz yok. Yanlış fırçanın telafisi yok. Renklerin üzerini tamamlamak için renklerle oynayamazsın o yüzden biraz zor.
Bu zorluk ta beni çok mutlu ediyor.
Renklerle rahatlıyorum.
Türkiye’de de suluboya çok az kişi çalışıyor ama yurtdışında tutulan bir teknik. Hedefim yurtdışında isim yapabilmek.
En çok çalıştığım temalar doğanın tüm zorluklarına zorluklara rağmen rengarenk giyen Karadeniz kadınları. Çünkü ben çocukluğumda yaylada tanıdım kahraman ve çalışkan kadınları.
Yayla çiçekleri halen içimde.
Tarzım ve renk coşkum Karadeniz'in yemyeşil dağlarındaki rengarenk çiçeklerin etrafa saldığı yaşam arzusudur.
Karadeniz kadını olarak tablolarıma yansıtmaya çalıştığım bu coşku ve yaşama dair güzellik aynı zamanda her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi kendine görev edinmiş bir kimliğin yansımasıdır.”
Birgül Bölükbaşı hanımefendiye sanatta başarılar dilerken Trabzon Akçaabat'tan yola çıkıp iki çocuk annesi olarak uluslararası sanat camiası içinde yer almasında gösterdiği azminden dolayı kendisini ilimiz adına kutluyorum.

Arsin Belediyesi’nden turizme ve spora katkı

DAĞ BİSİKLETÇİLERİ YARIŞTI

Arsin Yanbolu vadisinde üç yıldan bu yana kültür ve turizm anlamında önemli etkinlikler yapılıyor.
Doğa sporlarının başında gelen Dağ Bisikleti Maratonu bu yıl da geniş bir katılımla gerçekleşti.
Bu arada Halk Koşusunun gerçekleştirildiği festivale halkın da büyük ilgi gösterdiği kaydedildi.
Her ilçenin kültürel turistik değerlerini ortaya çıkartması anlamında güzel ve yararlı bir işe imza atan Arsin Belediye Başkanı Muhammet Said Gürsoy bu tür etkinliklere devam edeceklerini belirterek şunları söyledi:
“Doğanın kalbinde eşsiz bir etkinlik. Arsin-Santa(Gümüşhane) Dağ Bisikleti Maratonu ve Halk Koşusu festivalimizin üçüncüsünü vatandaşlarımızın yoğun katılımıyla gerçekleştirerek dereceye giren sporcularımıza hediyelerini takdim ettik. Bu unutulmaz etkinliğimiz ile doğa ve spor severlere eşsiz bir deneyim sunarken bölgemize hareketlilik ve heyecan getirdik.
Etkinliğimizin düzenlenmesinde destek olan ve katılım sağlayan tüm sporcularımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.”

Bu arada yapılan festivalin turizm ve tanıtma anlamında da Trabzon-Gümüşhane işbirliğine güzel bir örnek teşkil ettiğini belirten turizmciler, Trabzon ve Gümüşhane illerimizin ortak çalışmalarıyla birlikte bölgenin turizmden daha çok pay alacağını kaydettiler.
Yaklaşık 8 kilometrelik parkurda ter döken çocuklar ve gençlerden oluşan 90 kişi, Yeniköy Mahallesi'ndeki bitiş parkuruna kadar pedal çevirdi.
Trabzon Vali Yardımcısı Hacı Osman Hökelekli, Arsin Kaymakamı Ömer Ahmet Özdemir, Belediye Başkanı Muhammet Sait Gürsoy ve beraberindekiler de vatandaşlara eşlik ederek, bir süre bisiklet sürdü.
Yarışmanın ikinci etabında ise 40 profesyonel sporcu, Yeniköy Mahallesi'nden Santa Harabeleri'ne kadar olan 37,5 kilometrelik zorlu parkurda dereceye girebilmek için mücadele etti.
Yarışlarda elit erkekler kategorisinde Ali Göz Murat, genç erkeklerde Yusuf Türk ve master erkeklerde Abdulkadir Kelleci birinci oldu.
Turizmciler bu tür etkinliklerin daha çok ve çeşitlendirilerek yapılması gerektiğine dikkat çekerek Trabzon ve Gümüşhane illerimiz arasındaki işbirliğinin bölge turizmine ivme kazandıracağını ifade ettiler.