Sokaklar tıklım tıklım, adeta yere iğne atsanız düşmeyecek şekilde, yemeden içmeye, giyimden kuşama tüm mağazalar dolup taşıyor. Bu durum bölge ve şehir ekonomisine büyük girdi sağlıyor. Bunun sebebi ise Doğu Karadeniz bölgesinin başta Trabzon olmak üzere turizmde bir patlama yaşaması.

Özellikle pandemi ile geçen 2 yılda ülke turizmi başta olmak üzere bölge turizmi de tabir yerindeyse dibe vurmuştu. Pandeminin etkisinin geçmesi ve bunun yanı sıra Suudi Arabistan’ın vatandaşlarına Covid-19 tedbirleri çerçevesinde ülkemize gelişlerine izin vermesi sonrasında Arap yarım adasından turist akını başladı. Ama bu durum bazılarını ve bazı kesimleri bu günlerde rahatsız etmiş durumda, bunu sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlardan anlıyoruz. 

Geçtiğimiz son 10 yılda ivme kazanan bölge turizmi pandemi ile birlikte bir düşüş yaşasa da bu yıl itibariyle yeniden eski günlere dönüş sinyali verirken bu sinyal beklenenden de güçlü oldu. Şu bir gerçek ki turizmle iştigal eden her kesiminin yüzü gülüyor. Otellerde doluluk oranları yüzde yüz seviyesine ulaşırken, araç kiralama şirketlerin de ise araç kalmamış durumda, Trabzon havalimanına her gün Arap yarım adasından uçaklar inip kalkıyor. Bölge, turizmde en zirve günlerini yaşıyor. Bu turizm sezonunda bölgeye 1 milyona yakın Arap turist gelmesi bekleniyor.

Yazımın başında da belirtim. Arap turistlerin kafileler halinde bölgeye gelmesi bazılarını ve bazı kesimleri rahatsız etmiş durumda. Yaptıkları paylaşımlar ile Arap turistler ile dalga geçenleri mi ararsınız, onları küçümseyenleri mi, daha neler neler yazdılar paylaşımlarında. Ama yine aynı kesimlerin Akdeniz bölgesine, Ege bölgesine giden Rus, Alman ve diğer Avrupa ülkesi vatandaşlarına yönelik bu tür ayrımcı, aşağılayıcı ifadeleri kullandıklarını göremezsiniz. Onlara göre o bölgelere giden yabancılar turist, Doğu Karadeniz’i tercih eden Arap kökenli insanlar turist değil. Bu tür ayrımcılık yapanların büyük bir kısmının da bu bölgenin insanı olması üzüntü verici. Bunu Trabzon milliyetçiliği üzerinden yapmaları daha da üzüntü verici.

Artık turizmde yaşanan bu artış ivmesinin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi gerekiyor. Bunun için bu tür ayrımlara girilmemesi lazım. Tabi ki Arap turistlerin de yanlışları yok değil. En büyük şikayet temizlik konusunda kulağımıza geliyor. Şunu rahat görüyoruz, esnafımız da eski hatalarından ders çıkarmış durumda. Arap turistlerin bölgeye ilk geldikleri günlerde esnafların daha çok para kazanmak adına uyguladığı fahiş fiyat uygulaması artık yok. Çünkü bunun zararını esnaflar çok çekti. Bundan sonra yapılacak olan ise Arap turistleri bölgede tutmak ve sayılarının daha da artmasını sağlamak. Geçmiş yıllarda Ruslara yapılanlardan ders çıkararak onları da Ruslar gibi bölgeden kaçırmamamız gerekiyor. Bölge turizminin daha da gelişmesi için bacasız sanayi olan turizme daha çok önem vermeli, eksiklerimizin giderilmesi için herkes taşın altına elini sokmalıdır.

Eksik demişken şunu belirtmeden, yazmadan olmaz: Bölgeye, Trabzon’a gelen Arap turistler sadece doğal güzellikler, yemekler, gezme ile yetinmek istemiyorlar. Eğlence de arıyorlar. İşte bölgenin ve Trabzon’un bu konuda eksiği çok, bu eksiklik yüzünden Arap turistler başka ülkeleri tercih edebiliyorlar. Turizmde eğlence önemli bir argüman bu eksikliğin giderilmesi için de çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum.