SONNOKTA SÖNMEZ ÇAK - Trabzon’da üyesi olduğu AK Parti’den istifa eden iş adamı AK Parti Maçka İlçe Başkanlığı eski ilçe yöneticilerinden Ali Osman Aydın 25 gün sonra partiden ihraç edilince olayı yargıya taşıdı. Aydın, Trabzon Bölge İdare Mahkemesinde dava açtı. Geçtiğimiz günlerde dava sonuçlandı. Mahkeme, Aydın’ın kesin ihraç şeklindeki kararı yok hükmünde olduğuna karar verdi. Mahkeme kararının ardından Aydın zehir zemberek açıklamalarda bulundu.

İşte Aydın’ın açıklamaları:
AK Parti Maçka İlçe Yönetiminde Başkan Yardımcısı ve Medya ve Tanıtım Sorumlusu olarak görev yaptım. Son belediye başkanlığı ve sonrasındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görevimin başındaydım. Sonrasında gerçekleştirilen Ak Parti Maçka İlçe Kongresinde yeni yönetimin başı başkan Sedat Kongur’la yörenin sorunlarına çözüm bulunamayacağını düşünüp birlikte çalışmak istemediğimi belirtip görevimden ayrıldım. Toplantılarda aldığımız kararları bizden önce sokaktaki vatandaş öğreniyordu. Yani bizim kararlarımızı sokaktan öğreniyorduk” dedi.

GERÇEKLERİ SÖYLEDİK TEPKİ ALDIK
Siyasi anlayışım çok başlılık olan yerde bulunmamaktır. Çünkü biz milli görüş teşkilatlarından yetişenleriz. Parti terbiyemiz, aldığımız kararları bizden önce sokaktan öğrenmeye elvermez. Büyük Birlik Partisi Maçka İlçe Teşkilatının kuruluşunda ve başkanlığında bulundum. Dolayısıyla siyaseti A’dan Z’ye bilirim. AK Parti yönetiminden ayrıldım ama gönül bağım hep sürdü. Ç ağrıldığımız tüm faaliyetlere katıldık. Parti içi yanlışları sürekli dile getirdik. Maçka-Trabzon arası yolcu taşımacılığında 1970 model otobüsleri devreye sokup taşımacılık yaptırmasını eleştirdik. Aldığınız oyun karşılığı bu mu dedik? Yani vatandaş eziyet çekiyor dedik partililerimizden tepki aldık. Telefon açanlar oldu. Yanlışları söylememiz bunların düzelmesi içindi.

İSTEKLERİMİZ YAPILMADI
Gece gündüz kazanması için çaba sarf ettiğimiz milletvekilimiz Ankara’ya gidince bizi unuttuğuna şahit olduk. Nedense bu hep böyle oluyor. Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi Aile Birliği Başkanı idim. Okulla ilgili sorunlarımız vardı. Fiziki imkanları yetersizdi. Buradaki sorunların giderilmesini istedik. Zira Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan’ın vaatlerini sıraladığı kitapçıktaki 75 mahalle 75 projenin 11’siydi. Okulumuza yeni bina yapılması için Koçhan’a ricada bulunup hizmete kapatılan Mehmet Aktürk Devlet Hastanesini okula dönüştürmesini istedik. Türlü gerekçeler ileri sürüp veliler olarak isteğimiz yerine getirilmedi. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya İlçe Danışma Toplantısına katıldığı gün problemi ve çözümünü aktardık.

KARA LİSTEYE ALINDIK
Toplantıda milletvekilimiz Ayşe Sula Köseoğlu’na (topu Size atıyorum. Gereğini yapınız) dedi. Aradan iki ay geçti okul binamız yapılmadı. Yapılması için değişik kesimlerle temasta bulundum. Bazı milletvekillerimizle görüştük ancak ne hikmetse Ayşe Sula Köseoğlu’yla görüşemedik. Mesaj bıraktık geri dönüş yapmadı. Aradan yedi ay geçtikten sonra Maçka’da yapılan İlçe Danışma Toplantısının soru cevap kısmında ne türlü yaptırımları olacağını sordum. Cevabında Maçka Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi’ne yeni bir bina yapacaklarını konuyu Milli Eğitim Bakan Yardımcısı ile görüştüklerini 2016 olmazsa 2017 yılı bütçesine alacaklarını ifade etti. Bakanın verdiği görevin sonucu bu mu dedim. Yaptığım çalışmaları birbir sıraladım. Bana cevap vermediniz dedim. O zamanlar Ak Parti MKYK Üyesi olup MYK’da idi. Tüm bunları milletin içinde kendisine dediğimiz için tepki çektik. O ifadeler sonrası meğer bizi kara listeye almış.

BİRİLERİNDEN EMİR ALDILAR
Bunlar haricinde o tarihten iki ay sonra yapılacak kongrede İlçe Başkanlığına aday olduğumu belirtince dört maddeden oluşan gerekçeyle disiplin kuruluna sevk edildim. Bu gerekçeler 1) Büyükşehir Belediye Başkanını eleştiri, 2)Maçka Belediye Başkanının yanlışları, 3) Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu’na niçin görevini yapmıyorsunuz deyişim, 4) İlçe Başkanlığına aday oluşumdan ötürü ilçe teşkilatı beni İl Disiplin kuruluna şikayet etti. İlçe Yönetimi bunu yaparken birilerinden emir alarak böyle davrandığına inanıyorum. Konudan il yönetimindeki dostlarımız vasıtasıyla haberdar olduk. İhracın istenecek dediler. Aslında Ayşe Sula Köseoğlu ihracımı istiyordu. Nedeniyse ilçe danışma toplantısında kendisini rencide etmişim.

1 ŞUBAT’TA İSTİFA ETTİM
Bu yaşananlar sonrası 15.2.2017 tarihinde AK Parti’den istifa ettim. Bunu İlçe Cumhuriyet Savcılığına, İlçe Seçim Kuruluna noter kanalıyla ilettim. Postayla da Ankara Genel Merkez’e gönderdim. Yargıtay’dan E-Devlet sorgulatıp sonucu öğrendim. Maalesef ki 21.2.2017’de AK Parti Trabzon İl Disiplin Kurulundan gelen tebligatta parti yöneticilerine ve milletvekillerine mesnetsiz ifadeler kullandığım iddiasıyla 7 gün içinde sözlü ya da yazılı cevap vermemi istediler. Aynı gün İl Disiplin Kurulu Başkanı Ekrem Üçüncü’yü ziyaret edip 1 Şubat’ta istifa ettim. Siz bana 2 Şubat’ta böyle bir tebligat yaptınız deyince cevabı (bunu böyle yapmamızı il yönetimi istedi) oldu.

MAHKEME BENİ HAKLI BULDU
İsim belirtmeden eleştiri yaptığımı hem sözlü hem yazılı şekilde kendilerine sundum. Beraberinde 32 belge de verdim. 10.3.2017’de bana cevapta partiden ihraç edildin deniliyordu. Yani AK Partiden istifa ettikten 25 gün sonra bana partiden ihraç edildiğim tebligatı yapıldı. Bu cevapla haksızlığa uğradığımı düşünerek Trabzon Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtım. Dilekçemde istifa ettiğim halde beni partiden ihraç edip kural hatası yapıp suç işlediler konusunu işleyip verilen bu kararın iptalini istedim. Mahkeme ikinci duruşma sonunda haklı olduğuma karar verdi. İl Disiplin Kurulunun parti içindeki bazı kişilerin almış oldukları kararın yanlı alındığına hükmetti.

BEN İHRAÇ EDİLDİM
Teşkilatçılık kolay iş olmadığı gibi yandaşları koruma hiç değildir. Aynı gün Disiplin kuruluna iki kişi sevk edildik. Ben Maçkalı diğeri Şalpazarı’ndandı sanırım. Ben ihraç edildim. Diğer arkadaşımıza milletvekili Salih Çora destek olunca kararı geri tepti ihraç edilmedi. Benim arkamda Maçkalı milletvekili olmayınca ihraç edildim. Üstelik vekilim AK Parti MKYK üyesiydi. İlginçtir Salih Çora disiplin kurulunda hemşehrisini korudu. İl Başkanımız Haydar Revi konuyu bana sormasını isterdim ama görüşme hiç gerçekleşmedi.

İKTİDARDAN SONRA PEŞİNE TAKILMADIK
Ben milli görüş teşkilatlarından yetişmiş biriyim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Amsterdam ve Zürich’teki konferanslarına katılıp destek oluyordum. Beni Ak Partiden ihraç edenlerin hiç biri Tayyip Erdoğan kimdi bilmiyorlardı. Ben Tayyip Erdoğan’ı 1988’den beri tanırım. Yani iktidar olduktan sonra peşine takılanlar değiliz. Ama nedense tabandan yetişmiş milli görüşçü arkadaşlarımız partiden dışlanmak isteniyor. Bunlardan biri benim. AK Parti’de önüm kesilmek isteniyor.

NEDEN MAÇKA’DA OTURMUYOR?
Okullarımız doğru dürüst öğrenci alamıyor. Çünkü binaların fiziki şartları yetersiz. Eğer okullarımız yeterli olsaydı Sayın belediye başkanımızın çocukları Ortahisar’daki özel okullarda değil Maçka’da okurdu. Maçka’ya hizmet ettiğini belirten belediye başkanı niçin çocuklarını Ortahisar’da okutuyor öğrenmek isterim. Bunun sebebi Maçka’daki okulları yetersizliğidir. Sayın Sedat Kongur niçin Ortahisar’da oturuyor da Maçka’da oturmuyor. Neden Maçka’da insanlarla buluşup hasbihal olup sorunları dinlemiyor. Maçka’daki teşkilata baktığımızda %80’i eski yönetici. Bu anlayışla AK Parti 2019 seçimlerinde Maçka’ya riskli bölge olarak bakıyorum. Bu başkan ve yönetimle olmaz.

İSTEDİĞİN ZAMAN DÖNEBİLİRSİN DEDİLER
Şimdi mahkemenin verdiği karar ortada. Zaten 15.2.2017’de istifa etmiştim. Konuyu genel merkezi arayıp Birinci Bölge Sorumlusuna bildirdim. Önümün kesilmek istendiğini söyledim. Onlarda bu kararın yanlış olduğunu ifade etti. İstediğim zaman partiye dönebilirsin dedi. Buna rağmen delillerimin güçlü olması için mahkemeye başvurmuştum. Şimdi davayı kazandım. Şimdi ortamı izleyip şartlar oluşuna kadar beklemek istiyorum. İleriye dönük bazı planlarım var. Kararımı sonra açıklayacağım.