Fenerbahçe maçı galibiyetinden sonrasında ligde yeniden bir seri yakalama arzusuyla sahaya çıkan Trabzonspor, ilk yarının sonuna kadar ligde tutunabilme gayretinde olan Konyaspor’un ataklarını seyretmeden başka futbol adına hiç bir şey yapmadı demiyorum.

Çünkü Konyaspor buna izin vermedi. Bir devre boyunca ne yaptığını bilen takım Konyaspor iken, kazanma arzusundan uzak bir Trabzonspor vardı sahada.

Hızlı düşünüp hızlı organize atakların yerine orta alandan en az dört futbolcusuyla kalemiz önünde tehlikeli olan Konyaspor,1’e 1  adam markajı ile kendi oyununu sahamızda bizlere kabul ettiren takımdı.

Her zaman söylemişimdir… Bu ligde fikstürde  yeri ne olursa olsun her takım her takımı yener ve de yenilebilir. İlk yarıda görülen bir gerçekte kanatlardan atak geliştirmede zorlanan Trabzonspor mecburi istikamet misali orta alanda kabullenince  ve de birde üstüne üstlük  yapılan pas hataları da oyuna etki edince pozisyon üreten değilde, rakibin pozisyonlarını durdurmakla  mücadele eden bir  Trabzonspor vardı.

İlk yarı Abdulkadir’in kendi alanında değilde, serbest oynamayı amaçlaması, fiziki üstünlüğü ile önde olan Konyaspor orta sahasının motivasyonunu yükselten nedenlerden bir tanesiydi.

İkinci yarı Bakasetas ile oyuna başlayan Trabzonspor, bu yarının ilk dakikalarında ilk defa sahasında hızlı çıkarak rakibe de eksik yakalamasına rağmen yine de golü bulamadık. Sonunda kötü futbolunu golle buluşturan taraf ev sahibi takım oldu.

Onuachu’nun attığı gol maça nasıl etki ettiğini düşündüğümüzde ise kalemizde gölü gördük. Neymiş efendim Larsen. Bu ligde oynayan bir futbolcu böylesine bir hata yapar mı?

Kurtarıcı tekrar sahnede Onuachu oldu. Muhteşem bir golle 2-1 yakaladık. İstediğimiz oyunu oynayamasak ta yenmesini bildik. Önemli olanda buydu.