Son yıllarda, ebeveynler, eğitimciler ve dil ve konuşma terapistleri arasında çocuklarda görülen konuşma gecikmesi konusunda artan bir endişe var. Gecikmiş konuşma çocukların yaşıtlarından beklenen dil becerilerindeki eksiklikler ile sınırlı dil ve konuşma becerisi göstermeleri ile karşımıza çıkabilecek olan durumdur. Konuşma gecikmelerine çeşitli faktörler sebep olabilirken, son çalışmalar COVID-19 pandemisi ve sonrasında gelişen teknoloji ile artan ekran maruziyetinin önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir.
COVID-19 pandemisi, birçok aileyi evde kalmaya iterken günlük rutinleri önemli ölçüde değiştirdi. Okullar kapalı ve sosyal etkileşimler sınırlıyken, çocuklar eğlence, eğitim ve zaman geçirmek için ekranlara yöneldi. Teknoloji değerli öğrenme kaynakları sunarken, aşırı ekran süresi gecikmiş konuşma da dahil olmak üzere gelişimsel sorunlarla ilişkilendirilmiştir. Önde gelen pediatrik ekoller 2 ila 5 yaş arası çocuklar için günde bir saatten fazla ekran süresi önermemektedir. Ancak pandemi sırasında maalesef bu sürenin çokça üstüne çıkıldığı aileler tarafından biz uzmanlara aktarılmaktadır.
Bilindiği üzere konuşmanın en önemli öncüsü sosyal etkileşimdir. Ne yazık ki pandeminin etkisi ve ekran maruziyeti sebepleri ile çocuklar oyunu ve sosyal etkileşimi gözlemleyememiş, tecrübe edememiş ve yaşıtlarından beklenen dil becerilerinden uzak kalmış ve dil- konuşma sorunları başta olmak üzere birçok alanda yetersizlik göstermektedir.
Durum böyle iken gecikmiş konuşma yaşayan çocuklar böylesi hızla artarken uzmanlardan destek almak, gecikmiş konuşmanın altında yatan asıl problemin sadece ekran maruziyeti sonucu görülen bir gecikmiş konuşma mı olduğu yoksa nörolojik, biyolojik ve çevresel sebeplerin sonucunda karşımızda başka bir tablo mu çıkıyor?
Ailelerin yapmasını önerdiğimiz ilk şey toplumda kabul görülen ‘Babası da geç konuşmuştu.’ ‘Erkek çocuğu zaten geç konuşur.’ gibi cümlelere aldanmayıp dil ve konuşma terapistlerinden bilgi ve değerlendirme talep edebilirsiniz.