Bu sezon en iyi Trabzonspor'u Gaziantep deplasmanında izlemiştik. 

Bordo-Mavili takım hem elde ettiği net sonuçla hem de ortaya koyduğu futbolla adeta gözlerimizin pasını silmişti. Gaziantep'in ardından Bordo-Mavili takımın ligdeki rakibi Samsunspor'du. Ancak 16. hafta maçlarının ertelenmesiyle birlikte Fırtına bugün deplasmanda İstanbulspor'a konuk olacak. Bakıldığında kâğıt üzerinde ligin dibine demir atan İstanbulspor karşısında Trabzonspor'un açık ara favori olduğunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Ancak futbolda her zaman önümüze çıkan bir gerçekte vardır. Hiç bir maç oynamadan kazanılmaz. 

Futbol sürprizlere açık bir oyundur. 

Eğer rakibi küçük görüp rehavet içerisine girerseniz sürpriz bir sonuçla karşı karşıya kalmanız da kaçınılmaz olacaktır

Bu tür kaybedecekleri fazla bir şey olmayan takımlar yaralı aslan gibidirler. 

Bazen ne yapacakları hiç belli olmayabilir. Bu bakımdan bu karşılaşma çantada keklik görülmemeli ve Galatasaray, Fenerbahçe maçına nasıl önem veriliyorsa bu gibi karşılaşmalara da aynı derece de önem verilmelidir. 

Gaziantep'in ardından İstanbulspor karşısında alınacak galibiyet Bordo-Mavili takımada iyi bir moral olacaktır…

BAKASETAS KALACAK MI GİDECEK Mİ?  

Trabzonspor'da Yunan oyuncu Bakasetas'ın durumu gündemi bir hayli meşgul ediyor. Gidecek mi yoksa kalacak mı büyük merak ediliyor. 

Bakasetas Trabzonspor için önemli bir oyuncu. 

Takımda kalmasını istediğimiz oyunculardan birisi. 

Ancak bu oyuncunun tavrı net. Gitmeyi kafasına iyice koymuş. 

Yönetimin iki kez kendisine yaptığı sözleşme uzatma teklifini geri çevirmiş. 

Bu da demek oluyor çoktan yeni takımıyla anlaşmış Trabzonspor'da artık uzatmaları oynuyor. Son durum bu. Şimdi burada önemli olan yönetimin nasıl hareket edeceği. Bu oyuncuyu devre arasından elden çıkarabilirse küçükte olsa bir bonservis ücreti kasasına koyabilir. Aksi taktirde sezon sonunu beklenirse Trabzonspor'a hiç bir katkı sağlamadan elini kolunu sallayarak yeni takımının yolunu tutacak. Doğru olan bu oyuncunun devre arasında elden çıkarılması olacaktır. Çünkü kafası başka yerden olan bir oyuncudan verim almak çokta mümkün olmayacaktır. 

Yönetimin bu oyuncu ile en iyi kararı alacağına inanmaktayız...

HATA LÜKSÜ YOK

Devre arası yaklaştıkça transfer söylentileri de iyice artmaya başladı. 

Transferde adı birçok futbolcuyla anılan takımlardan biri de Trabzonspor. 

Ancak devre arasındaki yapılan transferlerin ne kadar sağlıklı olacağı da kafalarda soru işareti bırakmakta. Trabzonspor'un ekonomik olarak her geçen yıl daha kötü bir duruma gitmesinin nedeni de bu yanlış transfer politikaları olmakta. 

Bu bakımdan işin içinden iyice çıkılamaz bir duruma gelinmemesi için özellikle transferde artık bundan sonra büyük bir titizlik içerisinde olunmalı. 

Çünkü Trabzonspor öyle bir duruma geldi ki hata yapma lüksü hiç kalmadı. Geride kalan yıllarda transferde yapılan yanlışlıklar ortada. 

Takıma hiç katkı sağlamadan trilyonlar kazanarak Trabzonspor'dan ayrılan birçok isim mevcut. Bu futbolcuların isimlerini yazmakla bitmez. Bu nedenle az ama öz Trabzonspor’a fayda sağlayacak transferler yapılmalı. 

Ekonomiyi düzeltmek için büyük uğraş veren yönetim transferde de doğru adımları atacaktır. 

Buna inanıyoruz.

BU SAATTEN SONRA BİR HAYIR GELMEZ

Devre arası transfer dönemi yaklaştıkça ismi Trabzonspor ile en çok anılan oyunculardan biri Anthony Nwakaeme. 

Özellikle Bordo-Mavili taraftarlar bu oyuncunun takıma geri dönmesini çok istiyorlar. Nwakaeme ile ilgili düşüncelerimi geçen haftaki yazım da belirtmiştim. 

Son bir kez yine kısada olsa Nwakaeme ile ilgili görüş belirtme ihtiyacı duydum. 

34 yaşına gelmiş Nwakaeme son durumunu bilen var mı acaba? 

Bilmeyenler için bilgi verelim o zaman. Nwakaeme sakatlığından ötürü 3 haftadır takımda yer almıyor. Sakatlığı ciddi olan bu oyuncunun en az 3 hafta kadar daha sahalardan uzak kalacağı dile getiriliyor. 

Şu an inanın kendi kulübü takımdan ayrılması için can atıyor

Eski formunda olmayan belli bir yaşa gelmiş sürekli sakatlıklar yaşamaya başlayan Nwakaeme sevdasından vazgeçmeliyiz. 

Nwakaeme'nin boşluğunu onun kalitesinde genç bir futbolcu bularak doldurmak çok daha mantıklı olacaktır. Çünkü gerçekler ortada. Bu saatten sonra Nwakaeme'nin Trabzonspor'a maddi olarak bir külfet olmaktan başka hiç bir karı olmaz...

HAKEMLER SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİL

Halil Umut Meler’e yapılan saldırı sonrasında hakemlerin bir mağduriyet içerisine girdikleri görülmekte. 

Tabiki Meler’e yapılan saldırı kabul edilemez. Hakemler ne kadar hatalı olursa olsun böyle bir saldırıyla karşı karşıya kalmayı hak etmiyorlar. Bunu öncelikle belirtelim. Ancak hakemler Meler’e yapılan saldırının arkasına saklanarak hiç kabahatleri yokmuş gibi davranmaya başladılar. Adeta sütten çıkmış ak kaşık gibiler. 

Özellikle hakem hataları bu sezon ayyuka çıktı. Hata olur ancak bu kadar bariz yapılan hatalara da pes artık doğrusu demekten kendimizi alamıyoruz. 

Ligde geride kalan 15 haftada yaşanan bariz hakem hatalarını burada dile getirirsek yazacak yer bulamayız. Ancak iki maç var ki yapılan hakem hatalarının hiçbir izah tarafı yok. Trabzonspor-Fenerbahçe maçındaki hakem hatalarını tüm Türkiye gördü. 

Bordo-Mavili ekibin iki net golü verilmezken iki haksız penaltı ile de karşı karşıya kaldı. Neredeyse karşılaşmanın hakemleri maçı alıp Fenerbahçe’ye veriyorlardı. Ayrıca yine Fenerbahçe-Karagümrük maçında yaşanan hakem hataları ise tam bir komediydi. Fenerbahçeli oyuncu ceza sahası içerisinde topu elle kesmesine rağmen karşılaşmanın hakemleri oralı bile olmadı. 

VAR hakemleri de bakar gör olunca Karagümrük’ün net golü görmezden gelindi. Aynı pozisyon Fenerbahçe’nin aleyhine olsaydı herhalde Sarı-Lacivertli ekip kıyameti koparırdı. O maçta görev yapan hakemler dışında herkes bu pozisyonun penaltı olduğunu dile getirdi. 

Eğer adaletli düdükler çalınmazsa Türk futbolunun marka değeri yerlerde sürünmeye devam eder.

ŞAKA GİBİ GERÇEKTEN

Ligde geride kalan hataları değerlendirdiğimiz de Fenerbahçe’nin hakemler tarafından bariz bir şekilde kollandığını görmekteyiz. 

Fenerbahçe’nin tüm maçları incelendiğinde hakemlerin nasıl bir performans ortaya koyduğu çok iyi görülmekte. Ama her şey ortadayken hakemlerden en çok şikayetçi olan tarafın ise yine Fenerbahçe olduğunu görmek inanılır gibi değil. 

Şaka gibi gerçekten demekten kendimizi alamıyoruz. Fenerbahçe bir taç atışı aleyhlerine yanlış verilse kıyamet koparmakta. 

Federasyon ve MHK hakemlerin sağlıklı düdükler çalabilmesi için arkalarında durmalı. 

Aksi taktirde birilerine yaranmak için hareket ederlerse bu hakem hatalarının ardı arkası kesilmez ve güçlüler kollanmaya devam eder.