Ortahisar Ziraat Odası, kuruluşundan beri başta fındık olmak üzere, her türlü tarımsal faaliyetlerinde tüm çiftçilerimizin yanında yer almıştır. Tüm tarımsal ve resmi işlerinde odamız personelleri onların işlemlerini ivedilikle yapmıştır. Onlardan, her sivil toplum kuruluşunun aldığı gibi, biz de sadece yıllık aidatlarını almışızdır. Çiftçilerimizin ödediği bu aidatlarla bu gün çiftçilerimizin rahat ve huzur içinde işlemlerini yaptıracağı, iki katlı bir bina çiftçilerimizin malı olarak alınmış ve bu kuruma kazandırılmıştır. 650 bin TL’ye mal edilen bu binanın bugünkü değeri 6 milyon liradır. Ayrıca personel giderleri ve diğer hizmetlere giden bu paralar, asla çarçur edilmiyor. Hepsi hizmet olarak yine çiftçilerimize dönüyor. Demek istediğim odur ki, çiftçilerimizden her yıl alan bazlı destek işlemlerini yaptırırken aldığımız ücret, çiftçilerimizin odamıza kayıtlı üye aidatlarından başka bir ücret değildir. Bu para da onlara hizmet olarak tekrar dönüyor. Bunun haricinde hiç bir ücret alınmamaktadır. Devletin tüm yaptığı, gerek alet edavat, gerek diğer arpa vs. gibi yardımlarda çiftçilerimizin tüm işlemlerini hiç bir ücret talep etmeden yapmaktayız. Geçen sene alan bazlı destek ödemeleri işlemleri için devlet bu işlemlerini e-devlet üzerinden veya tarım ilçelerden yapabilirler şeklinde bir düzenleme yapmıştır. Burada her sene ziraat odalarında, çiftçilerimiz, çiftçiliklerini resmi olarak, anayasal olarak yaptırıp, tarım ilçeye verirlerdi. Bu işlem yıllardan beri böyle yapılıyor. Bu düzenleme önümüzdeki günlerde tekrar aynı duruma getirilecektir. Çiftçilerimizin asıl temsilcisi olan Ziraat odalarıdır, çiftçilerimizi başka taraflara yönlendirme çabası içinde olanlar şunu bilsinler ki çiftçimize ihanet etmektedirler.
Şimdi sonuç olarak şunu ifade ediyorum. Bu konuyla ilgili çok ciddi bilgileri ve açıklamaları daha sonra yapacağım.
Şimdi sözün özü şu;
Ziraat Odaları anayasal dayanağı olan ve anayasaya göre kurulmuş, Türkiye’mizde çiftçinin en büyük temsilcisi ve destekçisi olan, yarı resmi bir sivil toplum kuruluşudur. Çiftçilerimiz her yılın beşinci ayına kadar, tarımla iştigal ettiği her şeyi bağlı bulunduğu odaya kanunen beyan etmek zorundadır. Çiftçi eğer odaya kaydını yaptırmışsa, çiftçi olduğunu kanunen ispatlamış oluyor ve çiftçi olduğu için de, kanun o kişi zorunlu olarak çiftçilikle iştigal ettiği her şeyi bağlı bulunduğu odaya beyan vermesini ve güncellemesini zorunlu kılıyor. Kanun, kayıtlı olan kişiye böyle bir zorunluluk getiriyor. İşte bu yasal zorunluluktan dolayı, Odamıza kayıt yaptırmak zorundadır. Bunu da her yılın beşinci ayına kadar bildirmesi, güncellemesi gerekir. Bu da onun devletten alacağı, destek ve yardım için resmi bir kanıtıdır. Bu kayıt olmazsa, devletten tarımsal hiç bir yardım alamaz.
Şimdi mesele şu;
internet üzerinden yapılan başvurularda tüm destekler için, devlet çiftçiye bir buton açmış, o butonda çiftçi olduğunu beyan et diyor.
Güzel;
Çiftçimiz Ziraat Odası’na kayıtlı ise ve aidatını o yıl için ödemişse, beyanı doğrudur. Eğer Ziraat Odasına kaydı yoksa veya kayıt var, o yıla ait aidatını ödememişse, Ziraat Odaları kanununa göre (Bu kanunu anayasal hak olarak almıştır) sistem üyeliğini pasif duruma düşürür ve bu durum tarafımızdan tarım ilçe müdürlüklerine resmi olarak bildirilir. Tarım ilçe de bunun gereğini yapmak durumundadır.
Yani, verdiği beyanın doğru olmadığını. Dolayısıyla çiftçi olduğunu beyan et butonuna basan kişi, bu durumlarda yanlış ve yalan beyan vermiş olur. Çiftçilerimizin bu duruma düşmemeleri ve bu mağduriyeti yaşamamaları için, alan bazlı destek işlemlerini Ziraat Odamıza gelerek yaptırmaları önemle rica olunur.
Yarın olumsuz mağduriyetler yaşanmaması için, tüm Ziraat Odamıza kayıtlı çiftçilerimizi uyarıyoruz.