KESK Trabzon Şubeler Platformu, kadınların medeni haklarına ve kazanılmış özgürlüklerine yönelik müdahalelere karşı basın açıklaması yaparak, Diyanet’in hutbeleri üzerinden yürütülen kadın karşıtı politikalara tepki gösterdi.
“Kadınların Kazanılmış Hakları Gasp Edilmek İsteniyor”
İktidar, “ailenin korunması ve güçlendirilmesi” plan ve programları çerçevesinde kadın karşıtı politikalarını arabuluculuk düzenlemeleriyle, aile hukukuna yönelik müdahalelerle ve kanunlarla güvence altına alınmış boşanma, nafaka, tazminat gibi kazanımları gasp etmeye dönük planlar yapıyor.
Siyasal iktidarın tüm kurumları üzerinden farklı biçimlerde ifade bulan bu kadın düşmanı kampanyanın yürütücülerinden biri de Diyanet İşleri Başkanlığı. Diyanet son dönemde verdiği hutbelerle camilerden erkek şiddetini örgütlüyor, erkeklere “kadınların haklarını gasp edin” mesajı veriyor.
“Diyanet Medeni Hukuku Yok Sayıyor”
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Diyanet İşleri Başkanı tarafından da uygun görülen 01.08.2025 ve 15.08.2025 tarihlerindeki Cuma hutbelerinde önce kadınların kıyafetini hedef göstererek, buna sessiz kalanların “vebal altında” olacağı söylendi. Sonra da “Kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” denilerek kadınların ve kız çocuklarının eşit miras hakkı yok sayıldı.
Diyanet Medeni Kanun’un açık hükümlerine ve Anayasa’da düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı davranmakta bir sakınca olmadığını duyurarak Medeni Hukuk’u yok saydı. Yerine Şer’i Hukuk’u koydu.
“Sorumlular Hesap Versin”
Bizler geleceğimize, haklarımıza, kazanımlarımıza sahip çıkarak, Diyanet’in hutbelerine de yansıyan bu bütünlüklü ve sistematik saldırılarına karşı suç duyurusunda bulunmak için buradayız. Diyanet SUÇ İŞLİYOR!
Başta Diyanet İşleri Başkanı olmak üzere söz konusu hutbeleri hazırlayan, yayınlayan tüm kamu görevlileri ve okuyan imamlar görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanarak suç işlemiştir. Diyanet’in görevi hukuk yaratmak, toplumsal yaşamı belirlemek, kanunlara alternatif norm üretmek değildir!
Kadınların hak taleplerinin “kul hakkına aykırılık” olarak gösterilmesi, giyim tarzına göre kadınları aşağılayarak ve sessiz kalanların vebal altında olduğunun ifade edilmesi erkek şiddetinin kışkırtılmasıdır.
Derhal soruşturma başlatılsın, sorumlular hesap versin! Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz!




