2023 genel seçimlerine artık bir yıl gibi kısa bir süre kaldı. Aylardır merak edilen ama bu günlerde merak düzeyi bir hayli artan ve artık somut isimlerin konuşulduğu millet ittifakının bir anlamda 6+1’li masanın Cumhurbaşkanı adayı kimin olacağı.

Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı olarak ibre Kemal Kılıçdaroğlu’na dönmüş durumda. Kılıçdaroğlu gelen bu istekleri de (özellikle partisinden) artık geri çevirmiyor. Son Maltepe mitingindeki konuşmasında bunu açıkça dile getirdi. Böylece adaylık isimleri çokça dillendirilen Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın bir adım önüne geçmiş durumda. Zaten İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı adaylığını ben başbakan olmak istiyorum deyip aylar öncesinde kapatmıştı. Ama siyasette 24 saatte bile çok şey değişir. Bir bakarsınız Sayın Akşener, Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklar.  

Özellikle CHP içinden gelen millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu olmalı söylemlerinin altında Kemal Kılıçdaroğlu’nu bence siyasi anlamda bitirmek yatıyor. Sanki CHP içinde bazı isimler Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını sağlayarak bir anlamda CHP Genel Başkanlığından uzaklaştırmak istiyorlar. Bu kanıya şundan varıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasını isteyenler, Kılıçdaroğlu’nun, cumhurbaşkanlığı için yarışacağı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan karşısında kazanma şansının olmadığını iyi biliyorlar. Yine seçim kaybetme olasılığı yüksek Kılıçdaroğlunu CHP Genel Başkanlığından indirmenin yolunu bu şekilde görüyorlar.  Hatta toplumda bir görüş İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kemal Kılıçdaroğlu’na göre daha şanslı olduğunu dile getiriyor. Kendi düşünceme göre millet ittifakı kimi aday çıkarırsa çıkarsın, Başkan Erdoğan’ın karşısında, son günlerin moda tabiri ile şansları yok.

Çünkü yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen (özellikle ekonomide)  vatandaşın büyük bölümü Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a güveniyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için en rahat cumhur ittifakının aday belirleme gibi bir sıkıntısı yok.  Cumhur ittifakını oluşturan partiler kayıtsız şartsız Başkan Erdoğan’ın adaylığı etrafında birleşmiş durumdalar.

2023 seçimlerinin Cumhurbaşkanlığı seçimine değil de milletvekili seçimlerine damgasını vuracağı daha büyük olasılık. Eğer, bu olumsuz ekonomik şartlarda seçime gidilmesi halinde özelikle meclis aritmetiğinde değişimler yaşanabilir. Seçimlerde vatandaşın kararından etkili olacak tek faktör ise ekonomide yaşanan sıkıntılar olarak ön plana çıkıyor. Vatandaş cebine girecek paraya, evine götüreceği aşına bakıyor.

Öte yandan halk gözünde oluşan millet ittifakının isteği “Başkan Recep Tayyip Erdoğan gitsin de, ülke ne halde olursa olsun” şeklindeki algı var. Bu algının kırılması için de bir çaba gösterildiği kanaatinde değilim, ortaya hiçbir proje koydukları yok. Başta ekonomi olmak üzere hiçbir alan ile ilgili olarak bir politika, bir proje vatandaşın önüne koyulmuş değil. Hep aynı söylemler ile millet ittifakı bileşeni 6’lı masa. Ha bir de masada oturmayan ama ya masa altında ya da dolapta gizlenen diğer ortak seçime gidiyor.

Millet ittifakı için tehlikeli bir durum da şu, 6+1’i oluşturan partilerin genel başkanlarının aldıkları kararlara tabanları ne şekilde uyacak. Bu konuda da sıkıntı çok. Bu partilerin tabanları belirlenecek ortak bir aday etrafında toplanması zor gözüküyor.

Özetlersek 2023 seçimlerine Başkan Recep Tayyip Erdoğan rakipsiz gidiyor, bunu Cumhur ittifakını oluşturan AK parti ve MHP için söylemem zor, en önemli nedenini yukarıda belirttim.