Trabzon siyaseti, her zaman güçlü yerel figürlerin etkisiyle şekillenen bir yapıya sahiptir.

Bu şehirde sadece partilerin genel politikaları değil, aynı zamanda bireysel siyasetçilerin halkla

kurduğu doğrudan bağlar belirleyici olmuştur. Son yıllarda özellikle iktidar kanadında parti bazında yaşanan bazı sıkıntılar, sahadaki etkinlik ve aday seçimlerinin yanlışlığı, bu dinamiği

daha da görünür kılmıştır. Salih Cora, Trabzon siyasetinde bu bağlamda özel bir yere sahiptir...

Milletvekilliği yaptığı dönemde halkla iç içe olması, şehrin sorunlarına yakın durması ve sahada aktif

bir profil çizmesi onu diğer isimlerden ayırmıştır. Trabzonluların gönlünde sağlam bir yer edinmiş olması, bugün Ankara’da partisinin üst düzey görevinde bulunmasına rağmen yerel bağlarını koparmadığını göstermektedir. Sahaya indiğinde hâlâ Trabzon’da en dikkat çeken ve karşılığı

olan isimlerden biri olarak öne çıkması, siyasetin “yakınlık ve güven” boyutunu gözler

önüne sermektedir. Bu bağlamda, gelecekteki genel seçimler veya yerel seçimlerde Cora isminin gündeme gelmesi tesadüf değildir. Partinin Trabzon’daki dağınık yapısını toparlayabilecek iki güçlü

isimden biri olarak değerlendirilmesi, onun sadece geçmiş başarılarıyla değil, aynı zamanda mevcut

sahadaki etkisiyle de alakalıdır. İki isimden birisi dedik, kuşkusuz ilk ismin Ahmet Metin Genç olduğunu söylememize gerek yok. Trabzon siyaseti, geçmişte Faruk Özak, Erdoğan Bayraktar gibi şehirde yüksek karşılığı olan isimlerin vitrinden çekilmesiyle farklı bir yöne evirildi. Bu gibi güçlü isimler görevdeyken parti de şehirde çok daha farklı noktada idi. İşte bu yüzden bu isimler Trabzon siyasetine damga vurdu diyebiliriz. Aynı zamanda Mustafa Cumur örneği ile tanıştı bu şehir. Rahmetlinin arkasından kötü bir söz söyleyen var mı? Tabii ki yok. Bugün iktidar cephesinde bu eksiklik yaşanıyor. Milletvekillerinin sahada yeterince karşılık bulamaması, partinin seçim başarısında

yaşanan zorlukları göz önüne seriyor. İktidar partisinin mevcut milletvekillerinin şehirle alakası yok!

Akşam gelip, sabah gidiyorlar. Sanki başka şehrin milletvekiliymiş havasındalar. Birisi “Hayırlı Cumalar” diyerek kaçıyor, diğer, “Şehrin ne sıkıntısı var, aksine bu şehrin fazlası var.” diyor. Bunu yaparak şehirle ve vatandaşlarla adeta kafa buluyorlar. Yazık; bu kadim şehir tarihinde, kültüründe, geçmişinde bunu hak edecek hangi durumun içerisinde oldu da bu siyasetçilerin eline kaldı? Acı ama tablo gerçekten bu şekilde! Yerel seçimlerde yanlış adayların tercih edilmesi veya güçlü isimlerin

sahadan uzak tutulması, şehirde partinin potansiyelini tam olarak kullanamamasına yol açmıştır.

Eğer bazı kritik noktalarda Cora gibi isimler öne çıkarılsaydı, şehirde farklı bir atmosferin oluşması muhtemel olabilirdi. Partinin yükünü sırtlamak adına bugün tek başına Ahmet Metin Genç enerji sarf etmektedir. İşte bu durum, Trabzon siyasetinde aktif ve karşılığı olan isimlerin yeniden sahaya çekilmesinin önemini ortaya koymaktadır. Böylelikle, partinin oy kaybını engellemek ve şehirdeki gücünü yeniden tesis etmek için kritik bir stratejik hamle yapılabilir. Sonuç olarak, Trabzon özelinde

partinin geleceği, güçlü yerel isimlerin sahaya aktif olarak dönmesine bağlıdır. Cora, halkla kurduğu bağ ve siyasî deneyimiyle bu sürecin kilit figürlerinden biri olarak değerlendirilmeli; partinin şehirdeki

performansını artırmak ve doğru aday stratejilerini hayata geçirmek için göz ardı edilmemelidir. Bu noktada partinin lider kadrosunun, şehirdeki karşılığı olan isimleri görüp, stratejik olarak sahaya

yeniden çekmesi şarttır. Aksi takdirde, üye ve oy kaybı güven kaybını da beraberinde getirecektir. Bu da iktidar için hiç iyi olmayacaktır! Gönüllere girip iz bırakacak isimleri bulmak şarttır!