Sekiz ayrı oturumda gerçekleştirilen sempozyumda, iklim değişikliğinin çok boyutlu etkileri bilimsel bir çerçevede ele alındı.

Katılımcı Profili ve Etkinliğe Yoğun İlgi

Açılış konuşmalarında 4 çağrılı konuşmacı, panellerde ise 17 panelist yer aldı. Sempozyum, tüm vatandaşlara açık olarak düzenlenirken, ilk gün 509 ve ikinci gün 296 olmak üzere toplamda 805 tekil katılımcı ile yüksek katılımlı ve etkileşimli bir etkinlik olarak tamamlandı.

İklim Krizi: Küresel Ölçekte Acil Müdahale Gerektiren Gerçeklik

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, iklim krizini “ateşi yükselen bir dünya” metaforuyla tanımlayarak, insan faaliyetlerinin bu sürecin temel tetikleyicisi olduğuna vurgu yaptı. Prof. Dr. Esengül Köse ve Çevre Mühendisi Ali Cem Deniz, atmosferdeki sera gazı birikiminin rekor seviyelere ulaştığını ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda sıcaklık artışlarının küresel ortalamanın üzerinde gerçekleştiğini aktardı.

Sağlık, Göç ve Toplumsal Kırılganlık

Prof. Dr. Murat Topbaş, iklim krizinin halk sağlığı açısından doğrudan (aşırı sıcaklıklar, seller) ve dolaylı (bulaşıcı hastalıklar, psikiyatrik bozukluklar) etkilerini değerlendirdi. Dr. Öğr. Üyesi Seda Özlü, iklim değişikliğinin sosyal eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve 2050 yılına kadar 216 milyon kişinin yer değiştirmesine yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Kadıoğlu ise Karadeniz’e yönelen olası göç dalgalarına dikkat çekti.

Ekosistemler, Biyoçeşitlilik ve Gıda Güvenliği

Prof. Dr. Ersan Başar ve Prof. Dr. Raif Kandemir, kutuplardaki hızlı değişimlerin deniz seviyesi, ekosistem dengesi ve turizm üzerindeki etkilerini analiz etti. Prof. Dr. Ertuğrul Bilgili, orman yangınlarının iklimle bağlantısını ortaya koyarken; Prof. Dr. İsmail Demir, istilacı türlerin ve böcek popülasyonlarının artışının tarımsal üretimi tehdit ettiğini vurguladı. Prof. Dr. Bülent Şahin ise sucul ekosistemlerde yaşanan asitlenme ve biyoçeşitlilik kayıplarını değerlendirdi.

Su Kaynakları: Niteliğin ve Miktarın Giderek Azalması

Prof. Dr. Ülgen Aytan, su kalitesini tehdit eden kirlilik türlerini sıralayarak durumun ciddiyetine dikkat çekti. Doç. Dr. Nazihan Ursavaş, Türkiye’nin “su stresi” yaşayan bir ülke olduğunu ifade ederken, bireysel su verimliliğinin önemine işaret etti. TİSKİ Genel Müdürü İbrahim Kul ise atık suyun geri kazanımını kaynak yönetimi açısından kritik bir strateji olarak tanımladı.

Uyum, Azaltım ve Dirençli Kent Stratejileri

Av. Aslıhan Bezirganoğlu Temren, Türkiye’nin taraf olduğu Paris Anlaşması gibi uluslararası iklim sözleşmelerinin iç hukukla uyumlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Dilek Beyazlı, iklim dirençli kentler için yeşil ve mavi altyapıların önemini vurgularken; Doç. Dr. Dönüş Gençer, afet yönetiminde risk değerlendirme formüllerinin bütüncül bir yaklaşımla uygulanmasının zorunluluğunu ifade etti.

Doç. Dr. Ali Kürşat Erümit, “Yeşil Yapay Zekâ” ilkesinin çevresel yönetimde yaratabileceği katma değere işaret etti. Doç. Dr. Ufuk Töman ise Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesindeki gelişmeleri aktararak, Net Sıfır hedeflerine ulaşmak için dönüşüm hızının artırılması gerektiğini belirtti.

Kadem Çakıroğlu, sivil toplum kuruluşlarının iklim politikalarının şekillenmesindeki rolünü vurguladı. Doç. Dr. Nazihan Ursavaş, bireysel su ve enerji tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini ifade ederek, tüketim zincirindeki her bireyin iklim krizine karşı sorumluluğu bulunduğunu belirtti.

Nihai Bildirge: Bilimsel Temelli Ortak Sorumluluk Çağrısı

Sempozyum sonunda yayımlanan nihai bildirgede şu çağrılar yer aldı:

  • Politika Yapıcılar: Bilim temelli, entegre ve şeffaf iklim eylem planları acilen yürürlüğe konulmalı. 2053 Net Sıfır Hedefi doğrultusunda sosyal eşitsizlikleri gözeten politikalar oluşturulmalı.

  • Yerel Yönetimler ve Kamu Kurumları: İklim dirençli altyapılar inşa edilmeli, su verimliliği projeleri yaygınlaştırılmalı, göç ve sosyal kırılganlık analizleri planlama süreçlerine entegre edilmelidir.

  • Sağlık Kurumları: İklim bağlantılı sağlık riskleri için erken uyarı sistemleri geliştirilmeli, sağlık altyapıları dayanıklı hale getirilmelidir.

  • Bilim İnsanları ve Akademi: Yerel etkilere odaklanan disiplinler arası çalışmalar teşvik edilmeli, sonuçlar karar vericilerle paylaşılmalıdır.

  • Sivil Toplum ve Medya: Kamuoyunun bilinçlendirilmesi, iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılması ve politikaların takibi sağlanmalıdır.

  • Vatandaşlar: Doğa dostu tüketim alışkanlıkları benimsenmeli, enerji ve su tasarrufu günlük yaşama entegre edilmelidir.

    Artvin Valisi ve Rektörden Trabzon Artvinliler Derneği’ne Ziyaret
    Artvin Valisi ve Rektörden Trabzon Artvinliler Derneği’ne Ziyaret
    İçeriği Görüntüle

Sempozyum Düzenleme Kurulu, bilimsel katkı sunan tüm akademisyenlere, uzmanlara, kurumlara ve duyarlılık gösteren vatandaşlara teşekkür ederek, bu kolektif çabanın sürdürülebilir bir gelecek inşa etmede yol gösterici olmasını temenni etti.