Görünüşte sadece Doğu Karadeniz’i ilgilendirse de, aslında Türkiye’nin sorunudur, YEŞİL YOL.
Doğu Karadeniz Turizm Mastır Planı kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan proje ile, yaylalar birbirine bağlanacak, ziyaretçiler yöredeki bütün yaylaları daha rahat gezme ve konaklama imkânı bulacak, turizm gelişecek ve bölgeye ekonomik katkı sağlanacak.
Oysa “insan elinin” bilinçsiz ve kontrolsüz değdiği doğanın ne hale geldiğini bugün yaylalarımızın neredeyse tamamının betonlaşmış yapısında, Uzungöl ve Ayder’de görünce insan korkuyor ve endişe ediyor.
Yaylasını ve doğasını korumak için insanlar tepki gösteriyor. Bir diğer bakış ile Devlet ile devletin bireyi karşı karşıya geliyor..Yeşil yol gerçekten bir ihtiyaç mıdır? Yoksa!!!
Bir tarafta yaptığınız yanlış diyen ve geçmişine, kültürüne, toprağına sahip çıkmak isteyenler, diğer tarafta ülkenin daha çok kalkınması için uğraş veren kesim.
Bir yanda RANTÇI suçlamaları diğer yanda PROVAKATÖR yaftaları..
Herkes kendince haklı..
Daha birkaç gün önce, Şehir-İnsan Projesi'nin tanıtım toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu; “Modernite” ile İstanbul kadar yüzleşmiş, İstanbul kadar modernite tarafından hırpalanmış, tamamıyla “şeytani” diyebileceğim bir yaklaşımla şehrin kadim ruhunun tahrip edildiği, bir hazinenin küçük çıkarlar için tarumar edildiği şehirler azdır, dedi.
O halde Başbakanımızın cümleleri ile YEŞİL YOLU ve hatta Doğu Karadeniz’i yeniden düşünelim.
Bu projeyi hazırlayan insanlarda hata yapmış olabilirler. Hata Bilimin, tekniğin ve hukukun içinde var olan bir gerçektir.
Kentsel dönüşüm projelerinin hepsi için “methiyeler” mi diziyoruz?
O halde daha da geç olmadan..Yeşil Yolumuzu gözden geçirelim.. Şayet hata yoksa, her şeyi yerli yerinde ve doğru düşünmüşsek devam edelim. Ama bir hatamız var ise de o erdemliliği gösterip hatamızı kabul edelim. Ve bu projeden vaz geçelim.
Toprakların gerçek sahipleri vatandaşlar ile, meslek odaları, sivil toplum, akademisyenler ve devlet organları ile bir araya gelelim ve yeniden ORTAK AKIL diyelim..
Trabzon’umuzu, bölgemizi ve  yaylalarımızı da MODERNİTE’ye ve ŞEYTANİ yaklaşımlara kurbanı etmeyelim.
Not: İzleyen/İzlemeyenlere de “Green Way” filmini bir de bizim yeşil yol ile eşleştirip izlemelerini tavsiye edelim.