Dün Türk Polis Teşkilatı’mızın 172. Kuruluş yıldönümüydü. Mesai kavramı gözetmeden gece gündüz milletimizin can ve mal güvenliğini sağlamak adına fedakarca çalışan tüm polislerimizin gününü canı gönülden kutluyorum.

Ayrıca ülkemiz ve milletimiz için gözünü kırpmadan şehit olan tüm polislerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazi polislerimizi de şükranla anıyorum.

Hiç şüphesiz görevini layıkıyla yerine getiren tüm polislerimiz ülkemizin her köşesinde huzuru sağlamak adına yeri geldiğinde gece uyumadan çalışıyorlar.

Bazen de bizim güvenliğimizi sağlamak adına annelerini, babalarını, eşlerini, çocuklarını, ve yakınlarını günlerce görmeden çalışanlarda onlar.

Tüm bunlar bilindiği halde ısrarla bazılarının onurlu ve şerefli Türk polisine hakaret yağdırmalarına ne demeli.

Hani demem şu ki, bir eylem gerçekleştirildiğinde kargaşaların, kavgaların önüne geçmek için birkaç tane provakatörü polislerimiz engellerken onlara ağzımıza geleni sayarak ‘Polis şiddet uyguluyor’ deyip halkın önüne atmak hiç de yakışık olmuyor.

Bir de bazı siyasi parti mensuplarının, devletten aldığı yetkiyle görevini yapıyor diye polislere olmadık hakaretler yağdırıp, ağza alınmayacak sözler söylemeleri çok daha büyük ayıp ve saygısızlık oluyor…

Çok değil birkaç ay önce 2017 5 Ocak Perşembe günü yiğitler yiğidi, kahraman trafik polisimiz Fethi Sekin, İzmir adliyesi önünde bombalı araçla saldırı düzenlemek isteyen hain teröristleri fark edince mermisi bitinceye kadar kalleşlerle çatışarak şehit olmamış mıydı?

Şehit polisimiz, gözünü kırpmadan canını bu ülkemizin insanları için feda ederek büyük bir katliamın önüne geçmemiş miydi?

Unutulmamalıdır ki hem kahraman şehidimiz Fethi Sekin ve hem de ülkemiz için gözünü kırpmadan canlarını feda eden polislerimiz ve askerlerimiz var.

Onlar makamların en büyüğü şehitlik mertebesine ulaşarak Hak’ka yürüdüler..

Onlar, ülkemiz ve bizim için canlarını Allah’a teslim ederken birkaç çapulcunun onlara hakaret emesi veya işine engel olmaya çalışması da neyin nesi…

Bizler millet olarak ne yapsak onlara borcumuzu ödeyemeyiz.

Milletimiz, Fethi Sekin gibi kahraman şehitlerini unutmadı ve kimseye de unutturmayacaktır.

Ayrıca ülkesinin huzuru ve can güvenliği için görevini yerine getiren polislerimize olmadık bahanelerle hakaretler yağdıranlara, provakatörlere, sözde siyasetçilere de milletimiz pabuç bırakmayacaktır.

Milletimiz tarih boyunca olduğu gibi bugün de yarın da polisinin ve askerinin yanındadır. Unutan çapsızlar bunu akıllarına iyi kazısınlar…

Polisimize bırakın hakaret etmeyi bizler onları baş tacı etmeli, işlerini kolaylaştırmak da bizim vazifemizdir.

Bir de polislerimizin sorunlarına değinmek isterim. Bilindiği üzere polislerimiz gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyorlar.

Çalışma saatlerinde düzenlemeler yapıldığı takdirde onların yaşamlarını kolaylaştırmış oluruz.

Umarız özlük haklarındaki sıkıntılar da en kısa zaman içerisinde giderilir.

İşini düzgün, dürüst ve vatan sevgisi şuuruyla yapan polislerimiz için ne yapsak azdır.

Son olarak şunu söylemek isterim ki polislerimize sadece şehit olduklarında değil, her zaman sahip çıkmak zorundayız. Onlara karşı yapmacık değil de samimi davranmalıyız.

Polislerimizin, askerlerimizin vatanımız için, can güvenliğimiz için mücadele ettiklerini unutmamalıyız.

Onları sadece ‘10 Nisan Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluş yıldönümünde değil de her zaman hatırlamalıyız.

Onlara en büyük yapacağımız iyilik onların işini zorlaştırmak değil de kolaylaştırmak olacaktır.