16 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapuruyla Galata Rıhtımından Samsun’a doğru yol alan, 19 Mayıs 1919 tarihinde de Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa, kurtuluş mücadelesini başlatmıştır. Bu mücadele kısa sürede Anadolu’ya yayılmıştır.

Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkmasının ardından Havza’ya geçerek, 28 Mayıs tarihinde milli bilinci uyandırmak için ilk genelgeyi yayınlamıştır. “Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” denilerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilk belgesi olan Amasya Genelgesi’nin yayınlanmasının ardından da Erzurum ve Sivas Kongreleri yapılmıştır. Mandacılığa, yayılmacılığa karşı bayrak açan Türk Milleti, kendi öz yurduna yabancı, kendi topraklarında mülteci olmayacaktı.

1071’de Malazgirt Zaferi’yle Anadolu’nun kapıları Türkler tarafından mühürlenirken, Kurtuluş Savaşıyla da binlerce yıllık kadim Türk toprağından bu mührün kazınması imkansız hale getirilmiştir. Nitekim Kurtuluş Savaşı sırasında milli önderimiz Atatürk, eşsiz askeri dehasının yanı sıra asırlara sığmayan siyasi dehasıyla da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerini atmıştır.

Yeni Türk devletinin eğitimle inşa edileceğini öngören Atamız, Türk ordusuna önderlik etmesine cephede ağır bir yük taşımasına rağmen, 1. Maarif Kongresi’ni düzenleyerek ve bu kongreye bizzat katılarak, eğitim alanında kalkınma hamlesinin kıvılcımını da yakmıştır. Milli benlik ve milli şuur kavramlarıyla yoğrulan, bağımsızlığı her şeyden önde tutan, vatansever gençler yetiştirmek Atatürk’ün idealleri arasındaydı. Bu nedenledir ki Atatürk, Gençliğe Hitabesinde, Türk istiklal ve cumhuriyetini gençlere emanet etmiş, onlara çok kıymetli öğütlerde bulunmuştur.

Gençlerimiz de Türk milletinin müşterek değerlerine sahip çıkmakta, mevcudiyetini ve istiklalini nesilden nesile aktarmaktadır. Atamızın, kurtuluş meşalesinin yakıldığı 19 Mayıs tarihini Türk gençliğine armağan etmesi, 19 Mayıs’ın “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanması, gençliğin O’nun hayatındaki rolüne işaret etmektedir.

Gençlerimiz ülkemizin geleceğine yön tayin eden potansiyeli yüksek bir itici güçtür. Alanında yetkin gençler, toplumu şekillendirecek, kalkınma ve çağdaşlaşmaya katkı sunacaktır. Ancak ne yazık ki sürekli değişen eğitim sistemi, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranının %15,6 olması, ülkemizde nitelikli işlere ulaşımın zorlaşması ve bu durumun beyin göçüne yol açması gençlerimizin ümitlerine neşter vurmaktadır. Oysa Atamızın gençlerimizin omuzlarına yüklediği sorumluluk göz önüne alındığında, devlet ve millet olarak onlara sahip çıkmak, geleceklerine ışık tutmak hepimizin milli bir vazifesidir.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor; tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran, egemenliği milletimize teslim eden Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Büyük Atatürk başta olmak üzere, kahraman mücadele arkadaşlarını, topraklarımız, bayrağımız ve milli bekamız için göğsünü tereddütsüz mermilere siper eden aziz şehitlerimizi minnet, rahmet ve Fatihalarla anıyoruz.

Tarih ve aziz Türk Milletimiz emin olsun ki; 19 Mayıs Ruhu, milli bekamızın hamisi ve teminatı olarak ilelebet yaşayacaktır.