ortahisar'dan ganita'ya

bir yılı daha gömmek üzereyiz ömrümüze

biraz daha fakirleştik

gerek insandan ve de gerekse zamandan ötürü

yaşadığım kentin nasıl da hunharca yağmalandığını

birebir yaşarken gördüğümü anlattım çoğu dostuma arkadaşıma

masalarına oturduğum büyüklerimin

şimdilerde masalsı anılarını dinledim

3-207

-ortahisar

son birkaç akşamdır dolunayın çıldırtan bi şöleni var gökyüzünde

doğa bizim istediğimiz anlamları yüklenmeden

kendi anlamını yüksünmeden koyuyor önümüze

birkaç kez elim ya cep telefonuna ya da

fotoğraf makinesine gitse de

bu anı ölümsüzleştirmek için vazcaydım

sonra birkaç saat olsa da tadını çıkarıp

kendi ömür dokümanımı film şeridi gibi

geçirdim yaşadıklarımı gözlerimin önünden

kimi sevdiklerimizi umarsızca gömdük toprağa

servilerin ya da gül dikenlerinin dibine

ardımıza bile bakmadan dönüp gittik mağaralarımıza

2-580

-kindinar

tespih taneleri gibi çekildikçe tükeniyor önümüzdeki yıllar

neler sığdırdık oysa günlere yaşadığımız sürece

kimimiz inançlarımızı deşifre ettik uluorta

kimimizse kendi içlerimizde yaşadık edeplice

arada içimi rakıyla beynimi kitapla yüreğimi sevdayla yıkadım

hiç kimseye sığınamadığımız zamanlarda türkülere sığındık

şanslı bir coğrafyanın bireyi olduğumdan gurur duydum her şeye rağmen ülkemle

siyasiler her ne kadar kirletirse kirletsin

hiçbir zaman umudum eksilmedi insanıma dair

edebiyat günleri düzenlendi yıl boyunca trabzon’da

her birine katılamasam da ayağımıza gelen kısmeti tepmedim

elimden geldiğince zaman ayırdım sevdiklerime

yakın tanıdığım güzide kişiliklerin sofrasına oturdum

öyküler dinledik insana dair

biraz daha kimliksizleştik

kimine küstük kimine sustuk

-atapark

4-101

çocukluğumun geçtiği ilk mahalle olması dışında

eskiden parkın ortasında havuz ve demirden kubbe vardı

bir de hâlen mevcut kütüphane

nice kitapları ilkin orada okudum

orada öğrendim dünyanın kaç bucak olduğunu

şimdilerde yerinde yeller esiyor olsa da demir kubbenin nesi kaldı ki kentin

arnavut taşları sırra kadem bastı

yaydığı rayiha ile tekel binası artık

ya siyah beyaz fotoğraf karelerinde ya da bizlerin dimağında yaşamakta

-arafilboyu

bu güzide semtlerin (çömlekçi ya da arafilboyu’nun) yerinde yeller esiyor olsa da

elden ne gelir buraların üzerine tüy dikenlere galiz küfürleri savurmaktan başka!?

kitaplar okudum biraz daha cahilliğimden utandım

öteye beriye bi şeyler yazdım çiziktirdim

fotoğraf makinesiyle zamanı dondurma adına bi şeyler çekmeye çalıştım

beğenilmek adına olmasa da kendimce attım sayfalara

yerleşkem dediğim mersin köyünde denizle dertleştim

dalgalarla seviştim desem abartı olmaz

hele ayın dönüş zamanlarında dalgaların çekilerek

gelip binanın gövdesine gümbürdeyerek vurması yok mu?

dayanılır şey değil resmen günaha sokuyor insanı

şimdilerde o kıyılardan ayrı düşmüş olsam da içimde yaşattığım yaşadığım yer olarak kaldı

kedileri ve köpekleri besledim yolda serçe yerken durdum gitmedim

yaşadığım kadar yaşadım bi o kadar daha yaşayacağımı sanmasam da

gönlümden geçtiği gibi yüreğimin destursuzluğuyla yaşadım

5-100

-pazarkapu

eskiden tapu kayıtlarında buranın adı sotka kapı olsa da

nedense pazarkapu (kalekapı) olarak adlandırılmış tapu kütüğünde

ve de zamanla pazarkapı olarak yerleşti kentin yediden yetmişe herkesin dimağında

şimdilerde birçok sokağı kentsel dönüşüm cinayetleri adı altında denize kurban edildi

kanuni süleymen’ın burada doğup altı yaşına kadar da burada yaşadığı söylenir

tarihçiler de aksini iddia ederek ortahisar’da doğup oralarda yaşadığını söyler

belgesi var mıdır bilmiyorum

araştırmadım da

sonra ne fark eder ki?!

1-900

ganita