URALOĞLU FIRSATINI GÖRMEK LAZIM

Türkiye, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun koordinasyonunda son yılların en büyük ulaşım ve altyapı hamlelerine imza atıyor. Ülke genelindeki vizyoner yatırımların yanında, Trabzon ölçeğinde de belki de tarihinin en kapsamlı projeleri hayata geçiriliyor.

Güney Çevre Yolu…

Yıllardır konuşulan, her seçim döneminde gündeme getirilen ama bir türlü ilerleyemeyen bir projeydi. Adil Karaismailoğlu’nun bakanlıktaki son günlerinde temeli atıldı. Bugün sahadaki hummalı çalışmalarla tamamlanma aşamasına doğru ilerliyor.

Uzunkum Yaşam Alanı…

Şehrin gelecekteki nefes koridoru olmaya aday bu vizyon proje, kararlılıkla sürdürülüyor. Tahkimat devam ediyor, şehrin siluetini değiştirecek önemli bir adım atılıyor.

Yeni havalimanı…

Trabzon’un geleceğini doğrudan etkileyecek, stratejik bir yatırım. Yıllardır tartışılan bu mesele artık somut bir başlık haline geldi. Projesi hazır.

Ve Raylı Sistem…

Yatırım Programına alınması bile Trabzon için başlı başına tarihi bir gelişme. Şehrin ulaşım vizyonu bundan sonra bambaşka bir zemine oturacak.

Bütün bu projelerin ortak bir noktası var: Hiçbiri kendiliğinden olmadı.

Şehrin evladı olan bir bakanın; Abdulkadir Uraloğlu’nun iradesi, takibi, ısrarı ve vizyonu sayesinde oldu. Trabzon’un yıllardır “keşke olsa” diye konuştuğu başlıklar, bugün “ne zaman tamamlanacak” diye merak edilen işler haline geldi.

Bu nedenle bir gerçeği açıkça ifade etmek gerekiyor:

Bakan Uraloğlu, Trabzon için bir şanstır.

Evet, geçmişte de bu şehrin evladı olan isimler bakanlık yaptı. Hepsinin hizmeti, gayreti, eseri elbette oldu; hepsine müteşekkiriz.

Ama bugün masada Uraloğlu var ve bugün imza aşamasında olan projeler, Trabzon’un kaderini belirleyecek ölçektedir.

Hal böyleyken şehrin tamamının bir siyasi olgunlukla hareket etmesi şarttır.

Trabzon’un siyaseti, milletvekilleri, belediye başkanları, il-ilçe teşkilatları…

Kısacası bu şehrin söz sahibi olan herkesin ortak sorumluluğu şudur:

Uraloğlu’nun bakanlığını bir fırsat olarak görmek ve bu fırsatı heba etmemek.

Çünkü Trabzon, Ankara’da güçlü bir temsilciye sahiptir; o ismi güçlendirmek de bu şehrin yararınadır.

Kısır hesaplar, küçük polemikler, kişisel rekabetler, anlık çıkışlar…

Hepsi ama hepsi bu yatırımların hızını keser. O nedenle Trabzon’un ortak paydası nettir: Projeler tamamlansın, Trabzon kazansın.

Bu yazıyı neden kaleme aldığımı da açıkça belirteyim.

Siyasi kulislerde AK Parti Trabzon milletvekillerinin Bakan Uraloğlu’na yeterince destek vermediği konuşuluyor. Özellikle genel merkez ve bazı partiler Uraloğlu’nun çalışmalarına bırakın desteği köstek olmak için çabalıyorlar.

Eğer gerçekten böyle bir durum varsa o vekil de, aynı düşüncede olanlar da yanlış yoldadır.

Çünkü Trabzon’un geldiği eşik, kişisel kırgınlıklarla, güç rekabetleriyle, siyasi hesaplarla yönetilebilecek bir eşik değildir. Şehir yıllarca beklediği fırsatı tam da şimdi yakalamışken, yapılması gereken bellidir:

Bu fırsatı doğru okumak ve gereğini yapmak.