Son zamanlarda hepinizin de dikkatini çektiğine inandığım bir gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. O da şudur: Birçok etkili ve yetkili kişinin, siyasetçinin ve bürokratların yakasında gördüğümüz “sözüm ona” beyaz renkteki Türk Bayrağı rozetleridir. Bayrağa değerini veren en önemli faktörlerden biri de rengidir. O renk ise şehitlerimizin kanıdır. Bu kabulleniş nereden çıktı acaba? Farkında olunmadan yapılan bir uygulama mı, yoksa sinsi bir plan mı? Doğrusu bunu anlamamız ve de anlatmamız gereklidir..
Şimdi buradan ilan ediyorum ki; bu yazının yazılmasından ve okunmasından sonra “ay yıldızlı al bayrağımızı” takmak isteyenler onu gerçek rengi ile taksınlar. Çekinip korkmalarına mahal yoktur. Zahmet edip ünlü şairimiz Arif Nihat Asya’nın “Bayrak şiirini” okurlarsa cesaretleneceklerine inanıyorum. Bayrak üzerinden de artık bir ayrıştırma sembolü oluşturmayalım. O bayrağı bütün dünya renginden tanır. Bu şekilde devam ederse yeni algılama oluşur ve bu milletin geçmişi ile geleceğine yapılan en büyük ihanet benim için bu olur.
Yakın bir zamanda bulunduğumuz Mekke’yi mükerreme ve Medine’yi münevverede giydiğim ay yıldızlı al bayraklı tişörtüme insanların bakışlarındaki sevinci, yüzlerindeki mutluluğu hala bütün sıcaklığı ile hatırlıyorum. Bu bayrak gerçek rengi ile bayraktır. Kimsenin şehit kanlarının rengini ayrıştırmasına müsaade edemeyiz, müsamaha da gösteremeyiz.
Milletimizin milli ve manevi değerlerinin bütününü temsil eden bayrağımıza karşı bu uygulama bir suikasttır. Bu da nereden çıktı demeyin! Birçok değerimizi böyle masum gösterilen moda uygulamalar ile kaybetmedik mi? Önümüzde Çanakkale zaferinin kutlamaları yapılacaktır. O destansı savaşta şanlı alay sancağımızın yere düşmemesi için kahraman 57. Alayımızın 3480 er’i ve 46 subayının tamamının akıttığı kandır bayrağımızdaki renk. Böbürlenerek demir yığınlarla saldırdıkları Çanakkale’de 252 bin şehidimizin vatan için kendilerini siper edip; düşmanı doğduğuna pişman ederken akıttıkları kutsal kandır bayrağımızdaki al renk.
Çöl kaplanı Fahrettin Paşamızın; peygamberimize söz verdim, Medine yi asla düşmana terk etmeyeceğim haykırışına destek veren yiğit Anadolu insanının Medine sokaklarında akıttığı kandır bayrağımızdaki renk. Cemal Paşamızın kuvvetlerinin Filistin de, Gazze de, insanlık düşmanlarına vurduğu tokatın canı ile ödediği kandır bayrağımızın rengi. Mustafa Kemalin Sakarya’da vatan evlatları ile 22 gün 22 gece Sakarya nehrine akıttıkları kandır bayrağımızın rengi.
Şimdi soruyor ve söylüyorum: Bu kahramanlar gün gelip bu vatan için akıttıkları kutsal kandan rahatsız olunsun diye mi akıttılar bu mübarek kanlarını? Yakasında kırmızı renkli bayrak taşımak bu milletin bütün evlatlarının en önemli görevidir. Bunu bilmeden yapanlar ise en kısa zamanda ruhu olmayan renksiz, şekli bayraklarını lütfen yakalarından indirip, istiyorlarsa; ay yıldızlı al bayrağımızı gerçek rengi ile yakalarına taksınlar.
Bilinmeli ve unutulmamalıdır ki; şanlı bayrağımız şekliyle değil, rengiyle anlamlı ve önemlidir. Böyle değildir diyen var mıdır?