Osmanlıspor-Trabzonspor maçına,   biraz ağır olacak ama, bir futbolcunun  ihaneti, biraz yumuşatalım cehaleti damgasını vurdu. Bir futbolcu takımına ve kendisine olan saygısızlığını ancak bu kadar kolay  resmedebilir.
Hakem, Deniz Ateş Bitnel'in gözü önünde rakibini resmen engelliyorsun. O da buna  ''Faul'' diyor. İtiraz ediyorsun yetmiyor, bayram niyetine hakeme ''Koç'' yapıyorsun.
İkinci sarıdan değil, direkt kırmızı ile oyun dışı kalıyorsun. Bu affedilir gibi değil. Bu nedenle ardından hakeme diz çökerek pişmanlık yakarışının da kabul görmedi. Geçmiş olsun.
Umarım diğer adrenali ve motivasyonu yüksek oyunculara ders olur, eğitimlerde gösterilir. Biz maça dönelim. Bir hafta önce Galatasaray'a evinde yenilen Trabzonspor Ankara'da Osmanlıspor karşısında bir çıkış yalayabilecek miydi ? Yoksa tüm umutlarını Osmanlı Stadı’nın yeşil çimlerine mi gömecekti. Mustafa hoca çok okur biliyorsunuz. Şota hocayı hem de gözlüksüz olmasına karşın iyi okumuş.
Şota Arveladze'nin  sahaya sürdüğü  teknik kapasiteleri ve pas yüzdeleri yüksek oyuncuları ne yazık ki sahada bekleneni veremedi. Mustafa Reşit Akçay Trabzonspor'un bu ofans oyununa  yakın markaj ve presle yanıt verdi ve  yanıtını  da bire üç aldı. Yaklaşık elli dakika on kişi oynayan ev sahibi takımın inat ve ısrarını  disiplinini, paylaşma ve paslaşmasını kutlamak gerek.
Bordo-Mavililerin frikikten yediği gol ne Onur'a ne de Mustafa, Cardoza ve Douglas gibi boyu uzun adamlara yakışmadı. Troje mi çok iyi vurdu yoksa barajdaki uzun adamlar iyi sıçrayamadı, çözemedim!..
Trabzonspor'da neler oluyor..
Bu sezon iki maç üst üste aynı kadro oynamıyor.
Sporcularda mı yoksa teknik kadroda mı bir sorun var. İyi mücadele yeterli olmuyor.
Futbolcular ne zaman aynı dili konuşurlarsa  Şota ve Trabzonspor sevdalıları özledikleri takımı izleme olanağı yakalayacaklar.