Gerçi bu aralar azaldı ama yaz geldiğinden gene de üzgünüm ama yine de yazacağım avuç avuç balgamlar sokaklarımızın dehşet bir hal almasına sebebiyet vermektedir! İnsanlarımız ne acıdır ki gerek maddi ve gerekse manevi temizliğine pek ehemmiyet vermemektedir! Elindekini ağzındakini sokağa atma hastalığını bir türlü bırakamadı! Çöp kutuları hemen hemen her sokakta mevcutken ve kağıttan mendiller elli kuruş iken yine de insanlarımız medeniyetsizlikten ya da bir türlü sokaklarımızı pisletme hastalığından vazgeçemeyişimizden bu tavırlar!

Bu yazıyı yazarken sakın kimse bana alınmasın. İnsanların midesini bulandırmak gibi de bir niyetim yok. Sadece bazı insanlarımızın ne kadar da medeniyetsiz olduklarını sizlerle paylaşmak istemekteyim.

Güzel şehrim Trabzon’un en kalabalık caddelerinden olan Kunduracılar’da bir insanımız burnunun sokağa sümkürdü! Evet yanlış okumadınız herkesin bakışları arasında alenen sokak ortasında gerçekleşti bu medeni hareket!
Güzel dinimiz İslam temizliği maddi ve manevi olarak iki kısımda ifade etmektedir. Güzel dinimiz İslam sadece bırakın insanın maddi ve manevi temizliğine dikkat çekmeyi  çevre temizliğine bile dikkatlerimizi çekmiştir.

Hz. Peygamber Muhammet Mustafa mübarek bir sözlerinde şöyle buyurmuşlardır; “Temizlik imanın yarısıdır”  Güzel dinimiz İslam temizliğe bu kadar ehemmiyet verdiğinden İslam’ın yaşandığı dönemlere bir bakalım sizlerde göreceksiniz ki Müslümanlar gerek maddi ve gerekse manevi temizliklerine önem verirken ayrıca çevre temizliklerine de ayrıca çok büyük önem vermişlerdir. Gerek Hz. Peygamber Efendimizin dönemi gerekse arkadaşları sahabeler dönemi ve gerekse Selçuklular ve Osmanlılar döneminde hem insanlar hem de çevre temizliği en üst seviyede sağlandığından hem insanlar hem de çevre mükemmel seviyede temizdi.

Burada ülkemizin şehirlerinde Osmanlılardan ve Selçuklulardan kalma   birkaç örnek vereyim. Tarihi Meydan Hamamı, tarihi Fatih Hamamı vb. gibi.. Sayılarının fazlalılığını önemle vurgulamak isterim. Abartılı yazmayayım ama İslam’ın yaşandığı dönemlerde yere ekmek düşse onu yerden alıp yiyebilirsiniz! Burada önemli olan insanın manevi temizliği olduğundan dedelerimiz ninelerimiz manevi temizliklerini gerçekleştirdiklerinden çevre temizliğine de ayrıca önem vermişlerdir.

Güzel dinimiz İslam dere boylarında, suyun hayati bir önemi olduğundan gerek ibadet amaçlı yani namaz abdesti ve boy abdesti almada gerekse yiyip içmede gerekse maddi temizliklerde yani banyo yapmada insanın küçük ve büyük abdestini yapmasına bile izin vermemektedir. Kaldı ki çevreyi kirletmeye izin versin.

Tabi burada çöpçüler var, onlar alsın anlayışı da hastalıklı bir anlayış olduğunu hatırlatmak isterim. Bugün belediyeler bazı çöpçü kardeşlerimizi sokaklarda balgam temizleme görevi verdiğini  bizatihi bazı çöpçü kardeşlerimizin sokaklardan yapışmış balgam tsöktüğünü de önemle vurgulamak isterim. Bu noktada sokaklara balgam vesaire atan kardeşlerimiz bu çöpçü kardeşlerimizin de bir insan olduğunu unutmamaları gerektiğini hatırlatmak isterim. Bir kağıt peçete elli kuruş. Şunun şurasında elli kuruş herkesin cebinde olan bir paradır. Bir Müslüman kendisinde böyle bir rahatsızlığı hissettiğinde bakkala gidip elli kuruşla bir kağıt peçete alsa ve cebine koysa sonra ağzında balgam biriktiğinde bu peçeteyle ağzındakini alıp çöpe atsa daha güzel olmaz mı?!

Müslüman her an temiz olandır.  Bazen emperyalist devletlere özenmiyor değilim. Elin gavurları öyle yasalar çıkartmışlar ki bir vatandaşı elindekini ağzındakini sokağa atsa hemencecik diğer gören vatandaşları o kişiyi şikayet etmektedir. Avrupa’ya giden gurbetçi kardeşlerimizden bu sözü çokça duymuşumdur!

Müslüman üzerindeki her türlü kiri atması lazım gelmektedir! Daha kendisinin çevre, maddi ve manevi temizliğini gerçekleştiremeyen insanlar başkalarına herhangi  bir şey veremez!...