Yeni eğitim ve öğretim yılı  yine sorunlarla başladı.
Manzarada değişen bir şey yok..
Öyle bir ülke halimiz var ki..
Sorun çözmek değil ama, sorun üretmekte üzerimize yoktur.
Mevcut sorunları yeterli bulmayan sözüm ona yeni yetme yöneticiler yeni yeni sorunlar üretmekte bayağı marifetliler..
Bu yönde haklarını teslim edelim!..

***


Varsın ülke genelinde 434 bin kütüphanesiz okul olsun.
125 bin öğretmen açığı bulunsun.
48 bin ilkokul, 5 bin 368 ortaokul ve bin 537 lisede çift öğretim-ikili öğretim-uygulansın. 380 bin öğretmen atanma beklesin.
Ne gam..
Ne tasa!..
Önemli olan benim düşüncelerim, benim uygulamalarım.
İleriye dönük planlarım.
Dünya üzerinde ilk yüze giremeyen üniversitelerim.
Matematik ve sosyal bilgiler yarışmalarında Araplar’dan bile geride kalmamız.
Bunlar sorun değil?..

***

Minnacık çocukları, pisuvarları, lise ayarında olan binalara yerleştirmek, “Ben iyi basketçi değilim! İsabet ettiremiyorum” diyen çocukların esprisi de önemli değil!..
Varsa da, yoksa da tek yönlü olanları öne çıkarmak.
O kadar ki;
Cami imamları bile “Bu okulları önemseyin. Müslümanlığın mihenk taşlarıdır” diyecek kadar!..
Peki diğer okullar  ne olacak?
Onları görmezlikten mi geleceğiz?

***

Bütün bu sorunlar yetmezmiş gibi, şimdi de taşımacılık sisteminde yeni bir uygulama.
Şahane bir düşünce!
Köy çocukları bir okula, şehir çocukları bir başka okula.
İşte Beşikdüzü ilçemiz.
Düşünebiliyor musunuz?
Dağlıca-Hünerli Mahallesi’nin çocukları 12 km ötedeki Çeşmeönü İlköğretim Okulu’na gitmek zorunda bırakılıyor..
Bu mu çağdaş eğitim!...

***

Merak ediyor ve soruyorum :
“Milletin efendisi” denen  köylünün çocukları bu ülkede üvey evlat mı?
Yazık!
Çok yazık?..
Acaba köylü-şehirli kültür havuzunu böyle mi oluşturacaksınız?