Yıkıcı Covid süreci,

Deprem ve Savaş ortamı,

Eris varyantı

Ve

Hijyen…

Değerli okuyucular,

Süreç insanlığı öyle noktalara getiriyor ki her bir aşamada bir önce ki durumu insanlık arıyor.

Covid sürecini hatırlayalım. Maskeli, yasaklı, acılı günler…

Maraş depremi, kaotik, çaresizlik ve ölümler…

Filistin, katliam.

Toplumsal olaylar her zaman bulaşıcı hastalıkları beraberinde getirmiştir. Yaşanan savaşın sonuçlarından biri de maalesef kitlesel salgınlar olabilecektedir.

Biz bugün çok da gündem olmayan Avrupa’da, Amerika’da ve ülkemizde de etkisini gösteren Eris varyantına vurgu yapacağız.

Eris varyantı;

WHO (Dünya Sağlık Örgütü)’ ne göre coronavirüsün bir alt varyantı olan omicronun mutasyon geçirmiş hali eris varyantı olarak literatüre girmiştir. Şubat 2023 te tespit edilen varyant ülkemizde de görülmekte ve her geçen gün oranı artmaktadır. Dünya’da hastalığın oranı Temmuz ayı itibariyle %20’ye dayanmaktadır.

Belirtileri arasında boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısı, baş ağrısı, yorgunluk, ateş, nefes darlığı, vücut ağrıları ve tat-koku kaybı yer almaktadır. Yani Covid-19 ile benzer şekilde izlenmektedir. En önemli farkı üst solunum yollarına etkisinin olması ve akciğere çok fazla inmemesidir.

Ancak 65 yaş ve üzeri ya da bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, virüs alt solunum yolları hastalıklarına da neden olabilir.

Peki şimdi ne olacak? Eski yasaklar ve korku dolu günler geri dönecek mi?

Bilim bunun olmayacağının kanıtı niteliğindedir. Çünkü Covid-19 insanlar ile yaşamaya alışmış, insanoğlunun da bu duruma karşı bağışıklık sistemleri güçlenmiştir. Bu yüzden Eris varyantı asla bir Covid 19 etkisinde olmayacak, influenza (grip) şeklinde atlatılacaktır.

Genel olarak eris varyantından korunmak için uygulanacak yöntemler şöyledir:

Kişisel hijyene dikkat etmek,

Temas edilen yüzeyleri düzenli ve sık bir şekilde dezenfekte etmek,

Covid-19 hatırlatma dozlarını yaptırmak,

Bağışıklığı güçlü tutmak için sağlıklı beslenmek,

Hasta olduğundan şüphe duyduğunuz kişilere fazla yaklaşmamak,

Hasta olduğunuzu düşündüğünüz zaman mümkün olduğunda evde kalmak,

Çok kalabalık ortamlarda maske takmak.

Hijyen;

Yunan mitolojisinden etkilenilerek dünya tıp literatüründe geçmiş DSÖ’ye göre “sağlık hâlinin korunması, devam ettirilmesi ve hastalıkların engellenmesi amacıyla yapılan uygulamalar ve yardımcı koşulların hepsini birden kapsayan işlemlerin bütünüdür” olarak tanımlanmıştır. Bu ifadeye göre sağlığı olumsuz etkileyecek her türlü fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve psikolojik etkilerin önüne geçilmesi adına yapılan faaliyetlerin tamamıdır.

Burada dikkat edilmesi gereken durum dezenfektanlarda alkol içerikli (izopropil alkol, etil alkol) kimyasalların olması, kullanılan antiseptik maddelerin dokuya zarar vermemesi ve tüm bölgeye ulaşmasıdır.

Son olarak dikkat edilirse,

Sağlık kavramının içeriğinde psikolojik iyilik hali de bulunmaktadır. Aksi takdir moral çöküntüsü fizyolojik yıkımı getirecek ve mikrobiyolojik hastalıklar insanları daha kolay etkileyecektir.

Kısacası moralimizi yüksek tutmak oldukça önemli,

Böylesi bir dünya da nasıl olacaksa artık…

Saygılarımla…